Tam yeri gelmişken

Ertuğrul Özkök dünkü yazısında bizim gazetenin bir süre önce yaptığı metroseksüel erkekler araştırmasından söz etmiş

Haberin Devamı

Ertuğrul Özkök dünkü yazısında bizim gazetenin bir süre önce yaptığı metroseksüel erkekler araştırmasından söz etmiş. Bendenizin de jüri üyesi olduğu bu araştırmanın sonucunda ortaya çıkan haberde, "Kendisi yüzde yüz metroseksüeldir" şeklinde bir ifade kullandığımı okuduğumda küçük çapta bir kriz geçirmiştim. Stelyo Pipis ve Erdal Acar'ı tanımadığımı belirten küstahça cümlelerimi de unutmamak lazım. Bakınız aslında hadise nasıl gelişti:

Van'dan bildirmiştim ya size birkaç hafta önce. İşte benim o Van yolculuğumda Hakkari'den zorunlu göçle Van'a yerleştirilmiş olan, Van'ın çok dışındaki çamur içinde bir mahallede yaşam mücadelesi veren, Türkçe bilmeyen, topladığı çalı çırpılarla ısınmaya çalışan çok çocuklu Kürt kadınların yanından çıkmıştım ve arabaya henüz oturmuştum ki telefonum çaldı. Arayan bizim "ekler"in güzel Seda'sıydı. "Metroseksüel erkeklerle ilgili bir anket yapıyoruz, fikrini alacağız" dedi. Seda hem çok çalışkandır hem de çok tatlı dilli ve akıllı. "Yavu, Seda" dedim. "Ben şu anda Van'dayım ve çamur içinde, yoksul bir mahalleden çıktım. Şu lafa de gıcık oluyorum. Metroseksüel de ne yahu homoseksüel gibi..."

Çok şeker bir kahkaha attı; "Kendine bakan erkek. Şık giyinen, hoş görünen..." diye anlatırken Seda, "Kimler var listede?" diye sordum. O da bana okumaya başladı...

Listedeki isimlerin birkaçını tanıyorum. Oturup sohbet ermişliğim var. Birkaçını uzaktan görmüşüm, kimisini basından tanıyorum filan...

Fakat benim değerlendirmelerime bakarsanız; Ertuğrul Özkök sanki benim kankam! Ya da dayım filan, o kadar kendinden emin bir ifadeyle "yüzde yüz metroseksüel" diye altını çizmişim. Aslında çok konuşan bir insan olarak Seda'ya diyorum ki, "Haaa Ertuğrul Özkök mü; ne zaman görsem çok şık ve çok bakımlı. Bir kere asansörde, bir kere bir ödül töreninde, bir kutlamada, bir de spor yaparken görmüşüm!" Seda soruyor "metroseksüel mi yani?"

Yanıt veriyorum; "Tabii canım yüzde yüz! Bak biri de İlhan Mansız. Ama saçlarını kestirmeden önce. Aslında en çok o galiba. Başka kim var dedin listede? Hımm; Stelyo Pipis'i bu konuda yorum yapacak kadar bilemiyorum. Erdal Acar'la hiç karşılamadım. Dolaysıyla kendilerini tanımıyorum. Tabbi tabii öyle yaz: tanımıyorum! Bıdı bıdıd bıdıdııı bıdıdıd.....

Sonuçta Sedacığım uğraşmış didinmiş, benim muhteşem yanıtlarımı tek cümleye indirmiş. Ortaya da böyle bir tablo çıkmış... Baştan beri Seda diyorum; meseleyi Seda'nın üzerine yıkmak için mi, kesinlikle hayır. Aramızdaki konuşmayı gözünüzün önünde canlandırın diye. Ve haberi okuduktan sonra; "Allahım bunu nasıl düzelteceğim!" diye pek hayıflanmıştım. Şükür yeri geldi de açıklama yapabildim.

Geçen hafta bana telefonla sorulan sorulara verdiğim yanıtlarla; İstanbul'un en romantik beş yeri, haftanın her günü köşe yazmak, yeni paralarda ne resmi olsun gibi konularda fikirlerimi okurlarla paylaşmışım... Ne kadar umurlarında olur bilmiyorum ama... Metroseksüellik için manikür, pedikür, kaş aldırmak gibi şeyler gerekliymiş. Ben "yerine göre giyinmeyi bilen, temizliğe özenli, ayakkabılarından saçına kendi tarzını yaratan, renk uyumu, alışveriş bilgisi, modayı takip etmek gibi konulara hakim olan erkek" diye düşünmüştüm...

Ahhh! Özür dilerim, özür dilerim...

DİĞER YENİ YAZILAR