Haberin Devamı
Her gün birden fazla vitamin içiyorum. Hepsi de doktorlarımın reçetelerime yazdığı, belirli bir amaçla verilmiş vitaminler. Beslenme düzenim için yıllardır gazetemiz yazarlarından Dr. Yasemin Bradley’den destek alırım. Özellikle diyette olduğum dönemlerde ve kış aylarında vitamin kürleri yaparız.
Cildim için de Dr. Betül Z. Şengör başka iki tamamlayıcı destek ürünü önerdiğinden ve her iki doktor da bana verdikleri ürünlerde hemfikir olduğundan gönlüm rahat.
Bu hafta “vitaminlerin bir işe yaramadığı ortaya çıktı” haberi üzerine doktorlarımı aradım.
Dr. Yasemin Bradley benzeri bir araştırmanın dört yıl önce Oxford Üniversitesi’nce yapıldığını ve vitamin pazarının ihtiyaçtan fazla büyümüş olduğunun yeni bir bilgi olmadığını söyledi.
Gördüğü eğitimin yanı sıra, hastaları ve kendisine danışanlar üzerindeki gözlemlerine de dayanarak preparatlara oranla canlı yiyecekler olarak adlandırılan sebze ve meyvelerin biyoyararlanımının oldukça yüksek olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
“Sadece vitamin içermiyorlar. Vücudun ihtiyacı olan pek çok mineral ve enzimi de taşıyorlar. Öte yandan büyük şehir yaşamı içindeki yeme düzenimizde besinlerden alabileceklerimiz kısıtlı olduğu için süreli programlar dahilinde destek vitaminler ve preparatlardan yararlanabileceğimiz ortada. Omega desteği gibi, C vitamini gibi, kalsiyum gibi. Bilinmesi gereken en önemli nokta şu: Bu tür preparatlar kanserden korumaz. Kanser kötü beslenme, stres ve genetik faktörler sebebiyle oluşur. Yaşam kalitesi çok önemlidir. Yani uzun vadede vitaminlerin ömrü uzatması söz konusu değildir. Üç yıl önce anneannemi 97 yaşındayken kaybettik. Ev yemekleri dışında zararlı atıştırmalıkları hiç yemedi. Hafif bir bedeni vardı. Son derece sağlıklıydı. Sonuçta şunu söyleyebilirim ki ihtiyaç dışında gereksiz ve uzun kullanımları doğru bulmuyorum.”
Dermatoloğum Dr. Betül Z. Şengör ise “Vitaminlerin cildin sağlığını korumada önemli bir yeri var. Öyle ki bazı vitaminler, hamile kalmaya karar verildiği anda alınmalıdır. Çünkü hücrelerin üretim aşamalarında onlara çok ihtiyaç vardır. Hamile kalmak isteyenlere folik asit önerilir ki sipina bifida hastalığını önlesin veya yarık damak-dudak hastalığı olmasın diye. Folik asit takviyesi yapılmazsa eğer her gün hiç aksatmadan çiğ olarak 2 kilo brokoli yemek gerektiği bilinmektedir.
Kendi mesleki alanımdan da örnekler verebilirim. Bazı B vitaminlerinin aft, uçuk, beriberi hastalığını önlediği, C vitaminlerinin kollajen sentezi sırasında kullanıldığı, cilt ve mukuozalarda koruyucu bir antioksidan olduğu, benzer şekilde çinko takviyesiyle ciltte yaraların hızla iyileştiği, izlerin temizlendiği, A vitamini ile akne tedavisine destek olunması gibi örnekler verilebilir.
En büyük desteğimiz elbette doğru beslenmedir. Ancak toprak, su, hava bu kadar kirliyken, besinler buralarda yetişirken ve hormonluyken onların vitamin içeriklerine ne kadar güvenebiliriz. Bizler eski toprak değiliz, benim oğlum ve biz her gün multivitamin ve ekinezya şurup alıyoruz. Ama bilinmelidir ki bazı vitaminlerin fazlası atılamaz, depo edilir işte o vitaminlere ara vermek gerekir.
Bildirilen son çalışma Archives International Med’de postmenapozal dönemdeki kadınlarda multivitamin kullananlarla kullanmayanlar arasında, bu vitaminlerin kronik hastalıkları önlemede ya da kanseri önlemede ya çok az etkili olduğu ya da fark olmadığı saptanmıştır. Bu demek değildir ki vitaminler bir işe yaramıyor. Bu tip hastalıkların oluş nedenleri sadece serbest radikaller değil ki vitaminler önlesin. Sigara, alkol, stres, genetik özellikler, ailevi yatkınlık, bazı viral enfeksiyonlar kanser oluş nedenleri arasındadır” diyor...
Diş hekimi Dr. Cem Erdoğan ise diş eti kanaması başta olmak üzere kimi rahatsızlıklar için hastalarına B ve C vitamini önerdiklerini söylüyor...
Benim içim rahatladı. Umarım size de bir faydası olmuştur...
Not: Bugün Beyoğlu DNR’da, yarın da Şişli Cevahir DNR’da saat 14.00’te eski ve yeni kitaplarımı imzalıyor olacağım.
