Beynelmilel olarak...

Uzun zamandır seyrettiğim en güzel film! Kusursuz bir senaryo, ne anlatmak istediğini bilen berrak, sade bir reji ve büyük oyunculuk gösterisi...

Haberin Devamı

Uzun zamandır seyrettiğim en güzel film!

Kusursuz bir senaryo, ne anlatmak istediğini bilen berrak, sade bir reji ve büyük oyunculuk gösterisi...

Beynelmilel, adı gibi uluslararası bir başarının muhtemel adayı.

Babam ve Oğlum’u izlerken “bu film çok başarılı olacak” düşüncesi hiç çıkmamıştı kafamdan.

Beynelmilel’i izlerken de aynı beğeni ve inançla “İşte Türkiye’den dünyaya çok şey anlatabilecek evrensel bir hikâye” diye düşündüm.

Almanya’da, İngiltere’de, Irak’ta, Arjantin’de, Şili’de, İspanya’da izlerken gülmeyecek ve ağlamayacak hepsinden önemlisi bu filmi “anlamayacak” bir “sinema izleyicisi” olabileceğini düşünemiyorum.

***

Bilirsiniz; en kıvrak halk şarkılarının insanın etini acıtan bir hüznü vardır.

İşte bu film de bir düğünde nedenini bilemeden, kağıt kesiği gibi ince bir sızıyla insanı ağlatan o şarkılar gibi...

Eğer görmezseniz yazık edersiniz...

Bu hafta sinemaya gidin.

Bu hafta mutlaka Beynelmilel’i izleyin.

Cezmi Baskın’ın o sıcacık, doğal, şahane oyununu, Özgü Namal’ın ilahi bir yetenekle kalbinizi avuçlayan halini görün...

Yani süslü lafları bir kenara bırakırsak; çok çok iyi oynamışlar demek yeterli olur mu bilmiyorum.

***

Senaryo Sırrı Süreyya Önder’in.

Filmi Muharrem Gülmez ile birlikte yönetmişler. Senaryo senaristinin elinde çok uzun yıllar içinde şekillenmiş.

Dünya sinema tarihinde çok özel yerler edinmiş “Il Postino” gibi, “Cinema Paradiso” gibi, “Underground” gibi bir ömür boyu anlatıcısının peşinden giden gerçek bir hikâyeye dayanıyor filmin öyküsü...

Bir kere değil, en az iki kere izlenmesi gerekiyor hatta...

Fotoğrafçı dükkânının vitrinindeki “Teki 25 kuruş, beşi bir yerde 50 kuruş” yazan kartondan, “Engel olmaz, devletine de özel mülküne de sahip çıkar inşallah” cümlesinin hınzırlığına, pavyona dönüşen halkevinin duvarındaki Picasso tablosu ile yatağın üzerindeki bağlamanın ayrıksılığına, ‘Haydar arkadaş’ın bir tangoyla aşkı devrimden sonraya erteleyişine hak ettikleri anlamları yüklemek, yükleyebilmek için; onlarca yıldır durmaksızın ertelediğimiz küçük hesaplaşmalar için...

Aslında filmin içindeki her bir cümlenin hakkını verebilmek için en az iki kez izlemek gerekiyor...

***

Filmin senaristini hikâyemizin kahramanlarından Haydar arkadaş’ın fotoğrafçı ağabeyi Servet olarak izleyeceksiniz...

Meral Okay’a, Dilber Ay’a kısaca filmin tüm oyuncu kadrosuna eminim hayran kalacaksınız...

Ama Cezmi Baskın ile Özgü Namal’ın can verdikleri baba-kız “Gülendam ile Abuzer”i eminim hiç unutmayacaksınız...

Geçen yılın tüm ödüllerini tahmin etmiş, yanılmamıştım.

Bu yıl da tahmin ediyorum.

En iyi kadın oyuncu, en iyi erkek oyuncu, en iyi senaryo, en iyi film, en iyi müzik, en iyi sanat yönetimi, en iyi yardımcı oyuncular kategorilerinde yılın filmi görürsünüz, Beynelmilel olacak!

Sadece Türkiye’de değil üstelik...

Beynelmilel olarak!

DİĞER YENİ YAZILAR