Gazete Vatan Logo

İçilen her beş sigaranın biri sahte

Tekel Genel Müdürü Sezai Ensari Türkiye'de yılda 1 milyar paket sahte sigara satıldığını söylüyor. Bu içilen her 5 sigaradan biri sahte demek. Ancak ortada bir denetim de yok. En çok kaçak Tekel 2000 ile 2001 'de var ve bu yüzden Tekel iki yılda yüzde 10 pazar kaybetmiş. Ensari'ye göre üç yıl daha böyle devam ederse Tekel'i özelleştirmenin bir gereği de kalmayacak

Bakkaldan, marketten bir paket sigara alıyorsun. Görünürde her şey normal, paket aynı, bandrolü var. Bir nefeste her zaman içtiğin sigara zehir oluyor. Ne tadı benziyor, ne kokusu. Üstelik daha çok öksürtüyor. Bayiye "Bu sahte" diye şikayet ediyorsun "Tekel getirdi ondan alıyoruz" diyor.

Peki ama nasıl oluyor bu iş? Sorumlusuna soralım dedik, Tekel Genel Müdürü Sezai Ensari cevapladı. Meğer Türkiye'de yılda 1 milyar paket sahte sigara satılıyormuş. Kabaca bir hesapla içilen her beş sigaradan biri sahte demek bu. Çoğunluğu Çin'de kurulan fabrikalardan geliyor. Kuzey Irak'tan, Balkanlar'dan, Mersin Serbest Bölge'den sokuluyor Türkiye'ye. Genelde Tekel markalı bu sigaralar. İşin ilginç tarafı denetleyen de yok. Böyle olunca sigara kaçakçılığı hızla büyüyor ve pazardan milyar doların üzerinde bir dilimi koparıyor. Sırf bu yüzden Tekel'in pazar payı son iki yılda yüzde 61'den yüzde 51'e inmiş. Devletin ise katrilyonluk vergi kaybı var...

* Yanımda iki adet Tekel 2001 sigarası var. İkisi de dıştan aynı, bandrollü. Ama içince biri çok acı ve kötü kokulu, diğeri normal. Nasıl oluyor bu?
Malesef piyasada sahte sigara yok dersek yalan olur. Bu kanayan bir yara. Bizim ürünlerimizde son iki yıldır kaçak payı çok arttı. Sahte sigara en çok Tekel ürünlerinde var ve dolayısıyla bu durum en çok bizi vuruyor. Devletin de çok yüksek vergi kaybı oluyor.

* Nereden geliyor sahte sigaralar?
Çeşitli spekülasyonlar var. Çin'den, Kuzey Irak'tan, Mersin Serbest Bölge'den, Makedonya'dan gelen sahte sigaralar var. Buralarda bizim sigaralarımızı üreten fabrikalar var.

Kaçak sürerse Tekel'i almaya gerek kalmaz
* Türkiye'ye ne kadar sahte sigara geliyor peki?
Bizim tahminimiz bugünlerde Türkiye'deki kaçak sigara sektörünün 20 bin tona ulaştığı. Bu 20 milyar adet, yani 1 milyar paket sigara demek. Bizim yıllık üretimimiz 2.5 milyar paket. Yani bizim üretimimizin yarısına yakın.

* Bu bir pazar kaybı yaratıyor mu?
Hem de çok hızlı. 2002 sonunda pazar payımız yüzde 61, 2004'te yüzde 51. Çok hızlı pazar kaybediyoruz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sahte sigara nedeniyle pazar payı kaybım ortalama yüzde 30 düzeyinde. Örnek olarak Şırnak'ta satışlarımız yüzde 92 azaldı. Süreç böyle devam ederse üç yıl sonra Tekel'i satın almaya gerek kalmaz.

* İyi ama bunları bilip neden bir şey yapmıyorsunuz?
Denetim açısından yapabileceğimiz bir şey yok. Denetim yetkileri 2003'te Tütün Üst Kurulu'na geçti. Kurul'un bunları denetleyebilecek bir organizasyonu olması gerekiyor, ama yok. Bir kere öyle bir kadrosu yok. Tekel bu işi 35 bin çalışanıyla bütün yurtta yapıyordu. Tütün Üst Kurulu'nun tamamında 250-300 kişi çalışıyor. Biz onlardan bu yetkiyi de istedik. Hazır elemanımız ve organizasyonumuz var dedik. 'Hayır' dediler.

Kaçak satanın bayiliğini iptal edemiyorus
Yine de bizim bütün başmüdürlüklerimiz çaba içindeler. Sahte sigara satanı yakalıyorlar, bunları Üst Kurul'a gönderiyoruz. 'Dava açın' diyorlar. Dava açmakla bunlar önlenemiyor çünkü çok zaman alıyor. En azından öncelikli olarak bayiliklerini iptal etmek gerekli ama o yetki bile bizde değil. Bugün piyasada Tekel bayisi diye bilinen birçok satıcının ruhsatı bile yok. Adamlar ruhsat alma gereği bile duymuyor. Çünkü denetim yok ki.

* Denetimin dışında Tekel olarak yapabilecek bir şey yok mu?
Kaçak Tekel 2000 ve 2001 sigaralarında var. Çünkü bunlar hem iyi hem de kutulu sigaralar. Bu ürünlerde talep yüksek ama üretim az. Tekel'in kutulu sigara üretim kapasitesi yüzde 10 düzeyinde. Bizim sahte sigarayla savaşabilmek için bu sigaralardaki üretimimizi artırmamız ve bunu da çok hızlı yapmamız gerekiyor.

* Yumuşak paket üretip artırsanız olmuyor mu?
Denedik, yumuşak pakette de 2001 ürettik ama satılmadı. Sigaranın içi aynıydı fakat ayda 10 ton satabildim. Oysa kutuyu ayda 650-700 ton satıyorum. Bunu bin tona çıkartsam yine satarım.

* Tiryaki ne yapacak peki?
Alıcıların daha dikkatli olması gerekli. Bir defa güvendiğiniz bayiden alacaksınız. Yolda, işportada satılan sigarayı almamak gerekiyor.

* Sahteciler sizin bayi ağınıza sızmış olabilir mi?
Bana göre söz konusu olamaz. Ancak tabii ki böyle kestirip atmak da yanlış olur. Çok sıkı denetim yapılmadığı için insanların ne yaptığını bilemiyoruz.

* Son günlerde bir makina alımıyla ilgili adınız sık sık gündeme geldi. Nedir bu olay?
Biz sert pakette (kutu) sigara üretimimizi yüzde 11'dan yüzde 40'a yükseltmek ve iki yeni marka çıkartmak için toplam 11 makina makina alımına karar verdik. Bunların sekiz adedini direkt kendimiz, üç tanesini de bize bağlı Kıbrıs Tütün üzerinden aldık.

* Neden üç makinayı Kıbrıs Tütün üzerinden aldınız?
Bizim yatırım programımızda bu kadar makina alımına izin yoktu. Biz de orayı kullanarak by-pass yaptık.

* Makinalar pahalı, Beyaz Rusya daha ucuza aldı deniliyor...
Bu çamur atmaktır diyorum. Çeşitli ülkelerden fiyatlara baktık. Bir Alman firması iki makina için, makina başına 1 milyon 630 bin euroluk fiyat biçti. Bu makinalar 12 ayda gelecekti, firma 10 ay içinde de teslim edebilirim dedi. Biz onlara tamam dedik ve ön anlaşma yaptık. Ancak firma daha sonra fiyatı 2 milyon 884 bin euroya çıkarttı. Biz de vazgeçtik. Bunun üzerine İspanya'daki bir başka fabrikadan 1 milyon 730 bin dolara (4 yıllık kiralama bedeli) aldım. Bunların deneme üretimi Tokat Sigara fabrikası'nda yapıldı. Satın alsam daha kârlıydı. Çünkü makina başına 1.1 milyon dolar ödeyecektim. Ama özelleştirme nedeniyle yatırım programımda param yok. Beyaz Rusya'nın fiyatı da beni ilgilendirmez, herkesin şartları farklı.

* Şimdi Tütün Üst Kurulu makinalar eski diye rapor yazdı ve geri gönderilmesini istedi. Mahkemeye gittiniz ve onlar kazandı...
Ben makinalar sıfır diyorum. Ama onlara göre makinalar eski. Kendi yaptıkları tespitlere göre bu mataraların şasi bölümlerinde yıpranma ve çarpmalar tespit etmişler. Bu nedenle 60 gün içinde geri iade edin dediler. Biz de İstanbul Sanayi Odası'na (İSO) tespit yaptırdık. "Makinalarımz hiç kullanılmamış yenidir" dediler. Biz mahkemeye Üst Kurul'un makinayı geri gönderme yetkisi yok iddiasıyla gittik. Ancak kanunu çok açık olmasına rağmen mahkeme bizim aleyhimize karar verdi.

* Şimdi ne olacak. İade edecek misiniz makinaları?
Hayır. Biz makinaları burada tutup çalıştırmak için elimizden gelen çabayı harcayacağız. Makinaların eski olmadığını ispatlayacağız. Yeniden dava açacağız.

En iyi tütün dünyada ABD, bizde Ege'den çıkıyor
* Türk tütünü dünyaca ünlü diyoruz. Ama gelen her yabancı firma pazarımızdan bir pay kapıyor.
Türk tütünü kaliteli. Ancak bizim tütünümüzde de kalite kalite fark var. Örneğin Ege tütünü çok kaliteli. Sadece bizde değil bu tütün Yunanistan, Bulgaristan'da da çıkıyor. Samsun tütünü de çok kaliteli. Bitlis'te, Adıyaman'da çıkan tütünlerimiz var. Bunlar şark tipi tütün ve kalitesi daha düşük. Dünyada ise en kaliteli, rağbet gören tütün ABD'de Virginia tütünü. Bu zaten çok pahalı bir tütün. Sigaranın fiyatına göre içindeki tütünü kalitesi değişiyor.

* Bir de puro üretimine başlamıştınız. Nasıl yerli purolar tuttu mu piyasada?
Hayır. Kübalılar'la ortak ortak puro üretttik ama başarılı olmadı. Daha doğrusu satılmıyor. Biz de şirketi devraldık.

Haberin Devamı