HPV’nin düşmanı tek eşlilik!

Nedir bu Human Papilloma virüs?

HPV bir virüs çeşidi ve 200’e yakın farklı tipi var. Bunların bazıları özellikle kadınlarda hastalık oluştururken, bazılarının erkeklerde problem yarattıkları biliniyor. Günümüzde “çağımızın vebası” olarak nitelendirebileceğimiz bu virüs çok yaygın görülmekte... Öyle ki; Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada yaklaşık 630 milyon insanda bu virüsün herhangibir tipinin var olduğu kabul ediliyor. Bu kadar yaygın bulunan bir virüs bir taraftan insan sağlığını tehdit etmekte, diğer taraftan ise ailevi-sosyal sorunlara yol açmaktadır.

Nasıl bulaşıyor?

HPV “cinsel yolla bulaşan hastalıklar” zinciri içinde tanımlanır. Genellikle bu yolla bulaşmasına rağmen, illede cinsel yolla bulaşma gibi bir zorunluluk yoktur. Deri-deri teması, deri-mukoza teması ve mukoza-mukoza teması ile de bulaşabilir. Tırnak aralıklarında bu virüsün hayatiyetini idame ettiği gösterilmiştir.

Aynı banyodan, hamamdan bulaşma riski var mı peki?

Bugüne dek bu virüsün tuvalet, hamam gibi cansız objelerden canlılara geçtiği konusunda ispatlanmış bir veri yok.

Belirtileri neler?

HPV genellikle sinsi seyreder. Yerleştiği bölgeye göre de farklı hastalıklar oluşturur ve bu farklı hastalıklara göre de kişide farklı bulgular ortaya çıkar. En sık rahim ağzının kanser öncesi hastalıklarında bu virüsü saptadığımız için, bu konuyla ilgili birkaç belirti söyleyecek olursak; sarı yada kanlı, kokulu ya da kokusuz , bazen kahverengiye çalan renkte akıntının varlığı, cinsel temas sonrası damla tarzında bile olsa kanamaların varlığı, idrar boşaltmayla ilgili birtakım şikayetler dikkat çekicidir. Zaman zaman adet düzen ve miktarında da farklılıklar gözlenebilir.

Eğer bu tip belirtiler varsa ne yapılmalı?

Bu belirtiler oluşsada, oluşmasada, kadınlarımızın yıllık jinekolojik kontrollerini yaptırmaları çok önemli. Bu rutin kontrollerde “smear” adını verdiğimiz can acıtmayan, çok kolay uygulanabilen ve 1-2 saniye süren işlem ile “rahim ağzının kanser öncesi hastalıklarını ve kanserini” tespit etmek mümkün.

Operasyon sonrasında doktor takibi çok önemli

Tedavide zaman çok önemli, değil mi? Gecikmemek gerekiyor….

Rahim ağzının kanser öncesi hastalıklarının büyük bir bölümü herhangi bir tedavi gerektirmez. Çünkü vücudun bağışıklık sistemi bir taraftan virüsü ve diğer taraftan virüsün vücutta yapmış olduğu hasarı ortadan kaldırır. Aksi durumlarda ise, hastalığın kanser olmadan önceki döneminde tespit edilmesi halinde 3-5 dakikalık çok basit müdahale ile hastalığın üstesinden gelmek mümkün.

Operasyon nasıl yapılıyor? Tam olarak ne kadar bir parça alınıyor rahimden?

Bu operasyon (yani kanser öncesi dönemdeki) lokal anestezi ile yapılabilen çok basit bir işlem olup, rahim ağzının çok küçük bir bölümü vücut dışına çıkarılmaktadır. Ancak, olay biraz ilerler ise rahim ağzının tamamı çıkarılabildiği gibi rahimi de çıkarmak gerekebilir.

Operasyon sonrası düzenli smear yaptırmak gerekiyor, değil mi?

Operasyon sonrasında doktor takibi çok önemlidir. Takipte kaldığı müddetçe artık o kadının rahim ağzı kanseri olması mucizedir. Çünkü, en ufak bir problem tekrarladığında jinekolog hemen müdahalesini yenileyecektir.

Peki diyelim bir karı- koca var, kadında HPV saptandı ve tedavi oldu… Erkeğin de tedavi olması gerekiyor mu?

Öncelikle belirtmek isterimki HPV’nin tedavisi yoktur.

HPV aşısı 9 yaşından itibaren yapılıyor

Peki bazı kadınların birden fazla sayıda partneri olabiliyor, yine de HPV’ ye rastlanmıyor. Bazı kadın tek eşli bile olsa olabiliyor. Neden?

HPV herkese bulaşabilir, ancak herkeste hastalık oluşturmaz. Erkekte ve kadında çok eşlilik HPV’ye yakalanma riskinin artmasına neden olur. Zaten önerdiğimiz yollardan biri de tek eşliliktir. Ancak, eş sayısına bakılmaksızın özellikle bağışıklık sistemi iyi olmayan, yada bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanan kadınlarda hem HPV’nin vücutta tutunma şansı artar, hem de HPV’nin hastalık yapma riski artar. HPV’ye bağlı gelişmiş olan hastalıkların ilerlemesi de hızlanır.

HPV aşısı var şimdi, bizde de düzenli uygulanıyor mu?

HPV’nin siğil ve en sık rahim ağzı kanseri yapan tiplerine karşı geliştirilmiş halen ülkemizde 2 adet aşı var. Bu aşılar 9 yaşından itibaren yapılabiliyor.