Hong Kong'da zanlıların Çin'e iadesi düzenlemesi tartışma yarattı

İnsan haklarına ilişkin tedbirlerin de yasa tasarısında yer aldığını kaydeden Lam, tasarısı konusunda çalışmaların devam edeceğini bildirdi.

Hong Kong'da dün tasarıya karşı düzenlenen, yoğun katılımlı gösteriye de değinen Lam, protestonun, Hong Kong'un halkın özgürlüklerine ilişkin taahhüdünü sürdürdüğü anlamına geldiğini belirtti.

Lam ayrıca, yasa tasarısı konusunda Pekin'den herhangi bir talimat almadığını söyledi.

Lam'in açıklamasının ardından yasa tasarısına karşı yeni bir gösteri çağrısında bulunan Hong Konglu protestocu gruplar, 12 Haziran Çarşamba günü yeniden toplanacaklarını açıkladı.

Hong Kong medyası, çoğunlukla barışçıl ortamda geçen dünkü gösterilerde, geç saatlerde sokakta kalan protestocular ile polis arasında çıkan çatışmalarda bazı göstericiler ile 3 polis ve 1 gazetecinin yaralandığını bildirdi.

BBC'nin haberine göre, organizatörler dünkü yürüyüşe bir milyon kişinin katıldığının sanıldığını aktarırken, polis bu sayının 240 bin olduğunu söyledi. Haberde, Çin medyasının protestoların arkasında "yabancı güçler" olduğunu savunduğu aktarıldı.

China Daily gazetesinde, "yasa tasarısına karşı çıkan bazı Hong Kongluların, muhalefetin ve onların yabancı müttefiklerinin oyununa geldiği" ifadesi yer aldı.

İADE YASASI İÇİN ÖNERİLEN DEĞİŞİKLİK

Protestolara sebep olan, şüphelilerin Çin'e iadesini kolaylaştıran yasal düzenlemeler 3 Nisan'da Meclise sunulmuştu.

Düzenlemeler, zanlıların Çin ana karası, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştırıyor.

Hong Kong Parlamentosunda, geçen ay, değişikliğe karşı çıkan milletvekilleriyle değişiklik yanlıları arasındaki kavgada birçok milletvekili yaralanmıştı.

Muhalifler, iade yasasında yapılacak bu değişikliğin, Hong Kong'un özgürlüklerini ortadan kaldırılacağını savunurken, Hong Konglu yetkililer bir cinayet zanlısının Tayvan'a iadesi için bu değişikliğin yapılması gerektiğini belirtiyor.

Eleştirmenler ise yasanın çıkması halinde Çin'in Hong Kong'daki siyasi muhalifleri hedef alması ile sonuçlanacağından endişe ediyor.

Öte yandan, Hong Kong'da yüzlerce hukukçu, geçen hafta tasarıya karşı sessiz bir yürüyüş gerçekleştirmişti.

Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti. İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a, 2047 yılına kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke, iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı.

Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde Mart 2017'de yapılan başyönetici seçiminden zaferle ayrılan Carrie Lam, temmuz 2017'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in huzurunda Pekin merkezi hükümeti ve Hong Kong halkına bağlılık yemini ederek görevi selefi Leung Chun-ying'den devralmıştı.