Geri götürecek silah mı kaldı?

Haberin Devamı

Irak’tan çekilmeye başlayan Amerikan ordusunun, dönüş yolunda Türk topraklarını kullanacağı iddialarına birinci ağızdan açıklama geldi. Ankara’ya gelen Amerikan Genelkurmay Başkanı Michael Mullen dün, “Ağır ekipman ya da silahların Türkiye toprakları üzerinden geçirilmesi için Türkiye’ye gelmediğini, Türk toprakları üzerinden silah taşımayı asla yapmadıklarını, gelecekte de yapma niyetinde olmadıklarını söyledi. Zaten Türk Dışişleri Bakanlığı da, Amerika’nın Türkiye’den “silahsız teknik malzeme geçişi” için talepte bulunduğunu açıklamıştı.

Dün internette bu haberi okuyan yurttaşlar, Türkiye’ye “silah geçişi” için gelmediğini söyleyen Mullen’e sormuşlar:

“Ya ne için geldin? Bayram ziyaretine mi?”

“Yoksa kahve içip, fal baktırmaya mı?”

Dalgamızı geçerek bir soru da biz soralım: Irak’taki yandaşlarına, özel güvenlik güçlerine ve tabii ki, Barzani hükümetinin ordusuyla, Barzani’nin kanatları altında büyüyüp beslenen terör örgütüne dağıtılan/kaptırılan silahlardan ne kaldı ki Amerika’ya geri götüreceksiniz?

Resmi açıklamaların hiçbir şey ifade etmediğini artık herkes biliyor. Yine yurttaş mesajlarından anlıyoruz ki, Amerika’ya güven sıfır. Okur tepkilerini halkın tümüne de maledebilirsiniz. Eminim, Türkiye’de nüfusun çok büyük bir bölümü, “Bakalım bu ziyaretin altından hangi çapanoğlu çıkacak?” diye soruyor.

Amerikan ordusunun boşalttığı yerlere Türk askerinin yerleştirilmesi mi?

Amerikan ordusunun gidişinden sonrası için kabus gören Barzani yönetiminin Türkiye tarafından koruma altına alınması mı?

İran’a karşı saldırı için askeri seçeneğin “masada” olduğunu söyleyen Amerikan yönetimine destek, İran’a düşmanlık, İsrail’e barış çağrısı mı?

Soruları artırabilirsiniz.

Sonuçta kesin olan bir şey var: Amerikan ordusu Irak’ta işini bitirdi, gidiyor. Önce kullanıp sonra düşman ettiği Saddam Hüseyin’i yok etti. Irak’ı üçe böldü. Petrol gelirlerine el koydu, adamları arasında paylaştırdı. Kuzey Irak’ta, komşu ülkelerin topraklarını da hedef alan Kürt devletini kurdu.

Bundan iyisi can sağlığı.

Bir de Irak’ta oluşturduğu bu düzenin devamını sağlayacak adımları atar/attırabilirse ne âlâÖ Onun için de gerekli teşaronları bulmakta zorluk çekmez nasıl olsa...
Merak etmeyin, çok yakında bu ziyaretin kokusu çıkar.

*****


AB’nin “hayır”a katkısı

Kanaldan kanala gezip koro halinde “evet” propagandası yapanların ya da referandumda “evet” oyu vereceğini açıklayan Orhan Pamuk gibilerin aslında “hayır” oylarını artırdığını geçen gün söylemiştim. Hala aynı görüşteyim. Bu “sevilmeyen” insanların, kararsızları da “hayır”a yönelteceği iddiasını tekrarlıyorum.

“Evet” derken “Hayır”la sonuçlanacak propaganda yaptığının farkında olmayan bir kesim de, Avrupa Birliği’nin bazı yöneticileri ve sözcüleri. Biliyorsunuz, Türkiye raportörü AB Komisyonu Sözcüsü Espuny’den sonra Türkiye Raportörü Ruijen de “evet çağrısı yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çok çarpıcı bir iddia ile bu adamların, hükümetten aldıkları hediyeler karşılığında “evet”çi kesildiklerini öne sürdü. Kılıçdaroğlu’na göre bu “ortaklar”ın altına limuzinler verilmiş, gezdirilmiş, yedirilip içirilmiş, Kapalıçarşı’da hediyelere boğulmuş.

Kılıçdaroğlu, bunun hesabını soracaklarını söylüyor. Doğru söylüyor. Sorsun. Ama çok da dert etmesin. Bilsin ki, Türk kamuoyunda artık nefret edilen insanlar haline gelen bu tipler konuştukça referandumda “hayır” oyları artıyor. AB ile sağlıklı ve kişilikli bir ilişkiyi savunan CHP’nin oyları da...

DİĞER YENİ YAZILAR