Gazete Vatan Logo

Hiç kimse diğerinin kılık ve kıyafetine karışamaz!

İstanbul’da otobüste şortlu hemşire Ayşegül Terzi’ye tekme atan ve 3 yıl 10 ay hapse çarptırılan Abdullah Çakıroğlu ile ilgili gerekçeli karar açıklandı. Kararda ‘Hiç kimsebir diğerinin kılık ve kıyafetine, giyim tarzına, davranışına müdahale edemez’ denildi

Hiç kimse diğerinin kılık ve kıyafetine karışamaz!

İSTANBUL Çekmeköy’de, belediye otobüsünde Hemşire Ayşegül Terzi’yi darp ettiği için Abdullah Çakıroğlu’nun ‘inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme’, ‘kasten yaralama’ ve ‘hakaret’ suçlarından 7 Eylül’de 3 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldığı davaya ilişkin gerekçeli karar hazırlandı. Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nce hazırlanan 15 sayfalık gerekçeli kararda, yaşam tarzlarının, liberal demokratik toplumların anayasal düzenlerinde, uluslararası ve bölgesel insan hakları belgelerinde yer aldığı belirtildi.

Demokratik toplumlarda en önemli güvencenin kişilerin hak ve hürriyetleri ile bunların dokunulmazlığı olduğu vurgulanan kararda, “Bireyin düşünce, inanç ve kanaat açıklaması temel insan haklarındandır. İnsanlar doğuştan ırk, cinsiyet, dil, din, siyasi görüş sebebiyle ayrıma tabi tutulmaksızın bu temel haklara, insan olmaları sebebiyle sahiptir. Mahkememizce bireyin yaşam tarzı tercihleri düşünce, kanaat ve inanç özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları da bu yöndedir” denildi.

Haberin Devamı

Şort giyme, özel yaşama girer!

Gerekçeli kararda, “Bireyin yaşam tarzı ve buna ilişkin tercihleri konusunda, demokratik hayatta var olan ve yaşam tarzı itibarıyla azınlıkta kalan, korunmaları gereken, çoğunlukçu değil çoğulcu yaşam tarzlarına önem veren ‘eşitlik’ ilkesini gözeten bir toplumda, hiç kimse bir diğerinin kılık ve kıyafetine, yani giyim tarzına, davranışına, günlük hayat tercihlerine müdahale edemez” denildi. Anayasa’nın 20 maddesinin, “herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir”, 25. maddesinin “herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçlı olursa olsun, kimse düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz” hükmünü taşıdığı kaydedilen kararda, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatlarının da bu hükümleri destekler mahiyette olduğu vurgulandı. Gerekçeli kararda, temel hakların hangi şartlarda ve nasıl sınırlandırılacağının Anayasa’da yer aldığı belirtilerek, “Mağdurenin şort giyip gezmesi, kişinin kendisini ifade edebilme hürriyeti, düşünce, kanaat açıklaması ve özel yaşam alanına girdiği gibi TCK’nın 115. maddesinde belirtilen inanç ve düşünce kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihleri kapsamındadır” denildi.

Haberin Devamı

Eylem, kamu barışını tehdit etti!

Sanığın, beyanlarına da yer verilen kararda, tekme atmanın basit bir eylem olarak değerlendirilmediği anlatıldı. Kararda, “Sanığı davranışa iten saik, mağdurede meydana getirdiği acı, elem ve ruhsal durumu, mağdurenin başına yapılması, tehlikenin ve riskin büyüklüğü, suçun meydana geldiği zaman dilimi, özellikle ülkenin darbe girişimi sonrası içinde olduğu durum ve eylemin toplumun farklı kesimleri arasındaki kin ve düşmanlığa sebebiyet verecek nitelikte kamu barışını ve güvenliğini tehdit edecek dereceye ulaşması, bu eylemden sonra benzerlerinin peş peşe olması, bu konudaki yakın tehlikenin varlığı, birden fazla hakaret içeren kelimeler kullanması” nazara alındığında ceza verilirken alt sınırdan uzaklaşıldığı kaydedildi.

Haberin Devamı

‘Bir sosyal kesimi kışkırttı’

Gerekçeli kararda, sanığın eyleminden sonra sorgulamadaki beyanları ve davranışlarının yargılamaya olumlu katkısı olmadığı için cezasında indirim yapılmadığı anlatıldı. Sanığın mahkemede pişman olduğunu belirtse de son sözleri ve soruşturmadaki beyanlarında eylemini haklı olarak gerçekleştirdiği manasına gelecek sözler sarf ettiği aktarılan gerekçeli kararda, bu nedenle mahkemece pişmanlığında samimi olmadığı kanaati hasıl olduğundan ve ileride yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından cezalarında ertelemeye gidilmediği ve para cezasına çevrilmediği kaydedildi. Mağdur Terzi’ye kıyafeti nedeniyle sanığın tekme atmasının TCK’nın 115’teki inanç ve düşüncelerden kaynaklanan yaşam tarzına müdahale suçunu oluşturduğu anımsatılarak, sanığın otobüste, şort giymesinden dolayı müdahalesinin toplumun bir kesimini, diğer kesimi aleyhine kışkırttığı vurgulandı.