Gazete Vatan Logo

Her toplumun kurtuluşu sanattan geçer

Devrim Erbil, kuşkusuz ülkemizin yetiştirdiği en önemli ressamlardan birisi. Bu günlerde Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi sanatçının “Akademi’de 50 Yıl” adlı görkemli sergisine ev sahipliği yapıyor. Erbil, tüm enerjisi ve heyecanlıyla üretmeye, hepimize örnek olmaya devam ediyor...

Her toplumun kurtuluşu sanattan geçer

BOHEM YAŞAM ÇABUK YIPRATIR BEN SPORCU DİSİPLİNİYLE ÇALIŞTIM

Akademide geçen 50 yıl, yurtiçinde ve yurtdışında sayısız sergi ve ödüllerle devam eden bir yaşam, bugünlerde neler planlıyorsunuz?

‘Bundan sonra ne yapmak istiyorsanız?’ diye sorarsanız kendi adıma bir müze kurmak istiyorum. Bunun önemli bir nedeni var. Öyle örnekler var ki, çok önemli insanların eserlerinin aile anlaşmazlıklarından ya da başka sebeplerden heba olduğuna şahit olduk. Ve maalesef eserlerle birlikte o büyük sanatçıların isimleri de çarçur oluyor. Eserlerim toplu dursun istiyorum, o yüzden bir vakıf kurdum. Çocuklarım da yardımcı oluyor. Müzeyi de Bodrum’da kurmak istiyorum. Çünkü Bodrum’a büyük yatırımlar yapılıyor, boşa gitmesin isteniyor. Bodrum bir sanat kenti olarak dünyada duyulsun istiyoruz.

Fotoğraflar: Barış ACARLI


Bodrum demişken, siz Anadolu’da yetişmiş bir sanatçımızsınız.. Anadolu’da yetişmek bir avantaj mı yoksa dezvantaj mı?

Bu artık bilimsel bir gerçek. Kültürel birikimler genlere yansıyor. Anadolu Uygarlığı müthiş bir şey. Akademide hocayken, jüriyken çok görüyorduk. Çocuk Anadolu’dan gelmiş, hiç doğru dürüst eğitim almamış, kursa gitmemiş. Akademiye giriş sınavında muhteşem çiziyor. İşte bu genlerin etkisi. Ben de o çocuklar gibi 15 yaşında geldim girdim sınava, o dönemki yaptığım işlere bakıyorum. Hayret edersiniz. O yaşta ne eğitim, ne öğretmen, ne müze görmüşüm. Ama Anadolulu olmanın büyük bir avantaj olduğuna inanıyorum.

Haberin Devamı

Peki bu güzel topraklarda yeterince sanatçı yetişiyor mu?

Şöyle anlatayım, New York’da yaklaşık 200 bin ressam yaşıyor, Paris’te 80 bin civarinda, Çin’de 1 milyona yakın ressam ve heykeltıraş var, Türkiye’de ise sanırım amatörü de sayarsak sayı 10 bin civarına gelmiştir. 80 milyonluk nüfusa sahip bir ülkede sayı çok az.

Bizim sanat hususunda çocuklar üzerinde çalışma yapmamız lazım. Onlara kendi anlayacakları dilde farklı metotlarla sanatı anlatmak ve etkilemek lazım. Çocuklar konusunda bir TV programı projem vardı ama olmadı. Çocuklara Ahmet Hamdi’yi, Rembrandt’ı anlatacaktım. Her toplumun kurtuluşu sanattan geçer. Bizim de kurtuluşumuz sanattan geçecektir. Sanat insana insanlığını anlatan bir olgudur. Sanat bir süs değildir, yalnızca duvardaki tablo değildir. Sanat, bir uygarlık kriteridir.

Haberin Devamı



Şimdi sizinle sergilerden, müzelerden bahsediyoruz ama ressam deyince ilk olarak aklımıza bohem bir yaşam geliyor? Fikret Mualla’nın bir şarap parasına resim sattığını düşünecek olursak... Yaşam tarzları zamanla değişiyor mu?

Bohem tavır 19’uncu yüzyıla yakışan bir duruştur. Baktığınızda birçok akımın bu dönemlerde çıktığına şahit oluyoruz. Picasso Paris’e gelir, Paris sanatın merkezi, ve o dönemde sanatçılar esiyor, coşuyor. Sanatçıların bu tavrı herkesi etkiliyor. Mesela, Modigliani zengin bir aile çocuğu, sırf bu tavırdan etkilenip Paris’e gidiyor. Ama sonra ne oluyor, bu bohem yaşamın etkisiyle içki, kumar derken genelde sanatçıların sonları dramatik bitiyor. Modigliani 37 yaşında ölüyor. Sevgilisinin, aşkın gücü bile yetmiyor yaşatmaya ve ertesi günde kız da intihar ediyor. Ama bunlar o yüzyılın simgeleri, daha önceye gidersek başka değerlere rastlarsınız. Sanatçının her dönemde toplum içinde farklı bir yaşam biçimi vardır. Rönesans’ta başka, Ortaçağ’da başka, mağara döneminde başka bir yaşama biçimi vardır. 21’nci yüzyıla gelince ise durum bambaşka. Yurtdışındakilere baktığımızda da bu olguların değiştiğini göreceksiniz. Yabancı ünlü mimar, heykeltıraşların atölyelerini görüyorum, hayal bile edemezsiniz. Bugünkü sanatçılara bakın hepsinin ekipleri var. Kimisi 80-125 kişiyle çalışıyor.

Haberin Devamı

Her toplumun kurtuluşu sanattan geçer. Bizim de kurtuluşumuz sanattan geçecektir. Sanat insana insanlığını anlatan bir olgudur. Sanat duvardaki tablo değildir. Sanat, bir uygarlık kriteridir.

GENÇLER PARASIZLIKTAN BAŞKA MESLEKLERE YÖNELİYOR

Peki genç sanatçıları nasıl buluyorsunuz?

Bir üzüldüğüm nokta var. Sanatçı olarak, hoca olarak genç sanatçıların yalnız kalması içimi çok sızlatıyor. Müzeler almıyor eserlerini, koleksiyonerler yatırım aracı olarak görüyorlar. Eğer ülkemizde gençler maddi imkansızlıktan başka mesleklere yöneliyorsa, bu benim de acım. Hepimizin içimizi sızlatması lazım.

Haberin Devamı

Ama gençlerin sanata ilgisi var...

Gençler çok dolu ama bir çıkış arıyorlar. Bir enerji patlaması, bir gençlik patlamasına benzetiyorum ben. Bir ufak destekle onlar zaten hazırlar. Gençleri yükseltmemiz lazım. Bunu sadece devletin politikası olarak söylemiyorum, özel sektörün, koleksiyonerlerin, müzelerin herkesin bir arada hareket etmesi lazım. Yerel yönetimlerin özellikle.

Yerel yönetimler ne yapmalı?

Valencia’ya gidin 600 bin nüfuslu bir şehir, dört tane konser salonu var. Ve tekrar 1200 kişilik deniz kabuğu şeklinde bir konser salonu daha yapılıyor şu an. Türkiye’de hangi kentte, ne kadar konser salonu var? Yerel yönetimlerin sanatta çok önemli bir misyonu var. Anadolu’nu her şehrinde yanlış şehircilik, yanlış yapılanma, burada herkesin sorumluluğu var.