Gazete Vatan Logo

Her küçük iyilik çok büyük bir sadakadır

Sadaka, cehenneme karşı kalkandır, cennete ise vesiledir... Peygamberimiz de, “Güneşin doğduğu her gün insanın bütün eklemleri için sadaka vermesi gerekir” diyor...

Her küçük iyilik çok büyük bir sadakadır

Rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) sadaka konusunda şöyle buyurmuştur: “Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun! Bunu bulamayan ise en azından güzel sözle kendini korusun!” Buhari, Edeb, 34.)

Medine’de ilk hutbe

Mekke’den zorlu bir yolculukla Medine’ye hicret eden Allah Rasulü, toplanan Müslümanlarla ilk cuma namazını eda etmiş ardından Allah’a hamd ve sena ettikten sonra “Ey insanlar, (ahirete gitmeden) önceden, kendiniz için bir şeyler gönderin.” diyerek başladığı hutbesinde, kıyamet günü insanoğlunun Rabbinin huzuruna çıkınca yaşayacağı dehşeti ve tedirginliği anlattı. Ardından cehennemden bahsetti. Cehennem ateşini o an hissediyormuş gibi birkaç defa yüzünü sakındı ve şöyle dedi: “Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun! Bunu bulamayan ise en azından güzel sözle kendini korusun!” (Buhari, Edeb, 34; İbn Hişam, Siret, III, 30.)

Sadaka delildir...

Müslümanların imanları ile sınandıkları hicret sürecinin hemen akabinde Allah Rasulü’nün daha ilk hutbesinde ashabını sadaka vermeye teşvik etmesi anlamlıdır. Çünkü Allah’ın hoşnutluğunu kazanma vesilesi olan sadaka aynı zamanda imanın amele yansımasının, samimiyet ve dürüstlüğün en önemli göstergesidir. Rasulüllah’ın ifadesiyle “Sadaka, delildir.” (Müslim, Tahare, 1.)

Haberin Devamı

Kıyamet günü kişi malını nereye harcadığından sorguya çekildiğinde, sadakaları delil olarak bu soruya en güzel cevabı teşkil edecektir. Sadaka, nefsin arzu ettiği şeylerle kuşatılan cehenneme karşı kalkan; nefsin hoşlanmadığı şeylerle kuşatılan cennete ise vesiledir. Doymak bilmeyen nefsin engellemelerine rağmen paylaşmayı öğreterek insanı eğiten ve karşılık beklemeden yardım etme duygusunu pekiştiren en önemli amellerden biridir.

Her gün sadaka verin...

Peygamber Efendimiz her Müslümanın sadaka vermesi gerektiğini şöyle beyan eder: “Güneşin doğduğu her gün, insanın bütün eklemleri için sadaka vermesi gerekir.” (Müslim, Zekât, 56.) Buna göre Rabbimize şükür vesilesi olan sadaka, günlük hayatımızın her an içinde yer alması gereken bir sorumluluk olarak ağırlığını omuzlarımızda hissettirmektedir. Ancak burada her gün sadaka vermeye herkesin mali durumunun yetip yetmeyeceğine dair bir soru akla gelebilir. Bu durumda Allah Rasulü’nün konuyla ilgili diğer hadisleri göz önünde bulundurulacak olursa, sadakanın yalnızca maddi yardımları değil, her türlü hayırlı söz ve davranışı da içeren çok kapsamlı bir kavram olduğu ortaya çıkar.

Haberin Devamı

İkram, paylaşma da önemli...

Rasulüllah’ın nezdinde her iyilik bir sadakadır. (Buhari, Edeb, 33.) İnsanlara güler yüzlü davranmak, güzel söz söylemek, selam vermek, iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırmak, misafire ikramda bulunmak, ilim öğrenmek ve ilmini Müslüman kardeşiyle paylaşmak, iki kişinin arasını düzeltmek, kaybolana yol göstermek, kötülükten uzak durmak, gelip geçerken insanlara zarar veren bir şeyi yoldan kaldırmak, ailesinin geçimini sağlamak, bir engelliye yardımcı olmak, meyvesinden faydalanılması için ağaç dikmek, su ikram etmek gibi davranışların hepsini sadaka olarak nitelendirir Hz. Peygamber. (bk. Buhari, Meğazi, 12; Müslim, Zekât, 55-56; Tirmizi, Birr, 36; İbn Mace, Sünnet, 20; İbn Hanbel, V, 285.)

Haberin Devamı

Sadaka az diye düşünmeyin

Allah Rasulü sadakanın az diye küçümsenmemesi gerektiğini, hayır namına yapılan sözlü ya da fiili her şeyin, en basitinden güzel bir sözün bile Allah katında değer bulacağını zikreder. Sadakaları kabul eden Allah’ın, lokma büyüklüğündeki bir sadakanın sevabını Uhut Dağı kadar büyütebileceği (Tirmizi, Zekât, 28.) örneğinden hareketle sırf az diye sadaka vermekten kaçınmanın isabetli bir tutum olmadığına vurgu yapar.