Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek çok önemli mesajlar verdi. Kurun 3.98’i zorladığı, faizin tarihi rekor seviyelere çıktığı ve biraz da morallerin bozulduğu bir havada, iş dünyasının karşısına çıkan Mehmet Şimşek, adeta moral aşıladı. Yaptığı tespitlerle kriz ile fırsatın birbirine çok yakın olduğunu da ortaya koydu. “Türkiye’nin geleceğine karşı asla kötümser olamazsınız” diyerek sözlerine başlayan Şimşek, satır başları ile şu mesajları verdi:
- Türkiye’nin coğrafyası şu an bir yük gibi görünebilir. Ama büyük fırsatlar içeriyor.
- Türkiye son 15 yılda pek çok iç ve dış sorunla stresle şokla karşı karşıya kaldı. Hepsini aştık, hepsini yönettik. Hepsi geride kaldı. Bugünkü piyasada konuşulanların da hepsi geride kalacak.
- Unutmayalım ki gelecek gelişmekte olan ülkelerde. Türkiye tehdit algısı azaldıkça, OHAL ve benzeri konularda normalleşecek.
- Piyasalarda çok ciddi dalgalanmalar var. Bunları iyi anlamak, sakin bir şekilde paniklemeden resmi doğru okumak çok önemli
- Türkiye son 15 yılda çok ciddi dış şoklarla karşı karşıya kaldı. Bunların hepsi şimdi birer yakın tarih gözlemi olarak duruyor.
- Türkiye ekonomisinin, piyasalarının, insanlarının çok büyük direnç gösterdiğini ve ortaya muazzam bir performans koyduğunu görmemiz lazım. Bu yüzden bunlar geçicidir diyorum.
- Avrupa ve ABD ile yaşanan sorunlar da geçicidir.
Özel sektörün de dövizde eli rahat
- Türkiye’nin kamu sektörünün bilançosu hiç olmadığı kadar güçlü.
- Kamunun borçluluğu önemli. Hangi ülke grubu ile karşılaştırırsanız karşılaştırın milli gelire oranı en düşükler arasında. Bu bize bir miktar manevra alanı yaratıyor.
- Türkiye iddia edildiği gibi ciddi bir borç sorunu ile karşı karşıya değil.
- Bankacılık sektörünün de hane halkının da bir
döviz açık pozisyon sorunu yoktur. Bu da Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorunlardan hızla çıkmasına imkan sağlıyor.
- Şoklara karşı aslında reel sektör de hazırlıklı. Reel sektörün bir döviz açık pozisyonu var evet bu doğru...
212 milyar
dolar civarında. Ama 1 yıl vadeye kadar reel sektörün dövizinde varlıklar yükümlülüklerini aşıyor. Döviz pozisyon fazlası var.
- Bir çok şoku aynı anda yaşasak bile büyük faiz artışları, milli gelirde düşüşler TL’de değer kaybı gibi. Kamu borç stokunun milli gelire oranını etkileme seviyesi oldukça düşük.
- Türkiye’de yatırımlar aslında makul düzeyde. Ancak büyük bölümü inşaata gidiyor.
- Kapsamlı reformlara devam edeceğiz. Şu anda 7 temel reform kulvarımız var. Birincisi eğitim.
- Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı ikiye katlandı. Ancak OECD ülkeleri içinde hâlâ istenen düzeyde değiliz. Demek ki bir daha ikiye katlayacağız. Ar-Ge erkezleri en az 1.000’e çıkacak.
Türkiye yabancılar için güvenli liman
Başbakan
Binali Yıldırım, son birkaç yılda Türkiye’ye giydirilmeye çalışan ateşten gömlekleri ekonomiye kalıcı zarar vermeden bertaraf ettiklerini kaydetti.
Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Yıldırım, “Ekonominin istikrarını bozmak için algı operasyonuna başladılar. Darbenin hemen arkasından kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu düşürdüklerini açıkladı. Arkasından TL’de dalgalanma yaşandı. 2017 için de kriz senaryoları hayata geçirilmişti. Tabloya bakınca 9 ayda gelen doğrudan yatırım miktarı 7.5 milyar dolar. Makro göstergelerimiz sapasağlam, Türkiye yabancı yatırımcı için güvenli liman” dedi.
Yıldırım, 2018’de de gerekli tedbirleri alarak ekonomiyi büyütmeye devam edeceklerini söyledi.
Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti: “Türkiye bir istikrar adası olarak ekonomik gelişmesini sürdürmeye devam edecek. Son 10 yılda küresel krize rağmen Türkiye büyümeye devam ediyor. Dünyada yapılan
10 büyük projenin 6’sını Türkiye gerçekleştirmeyi başardı. Doğru planlama, uygun projeler, sağlam finansman modeliyle Türkiye’ye birçok eser kazandırdık, bundan sonra kazandırmaya devam edeceğiz. Vergi gelirleri performansı da göstermektedir ki ekonomi canlanmaya, canlı kalmaya devam ediyor. Vergi performansına baktığımızda Türkiye’de üretimin, yatırımın istihdamın devam ettiğini görüyoruz.”
Elinizi tutan mı var indirin
Başbakan Binali Yıldırım, güçlü sermaye yeterliliği ve risklere karşı korunmuş bankacılık sisteminin olduğunun altını çizerek, “Bugün de aynı şekilde devam ediyor. Bankalar yüksek faizden hoşnut değilmiş. Elinizi mi tutan var, indirin kardeşim, indirin. Vatandaş da hoşnut değil, istiyorsanız indirirsiniz” çağrısında bulundu.
