Gazete Vatan Logo

Hepatit C cinsel yolla bulaşır mı?

Anadolu Sağlık Merkezi doktorlarına bugünkü sorularımız çeşit çeşit hastalık üstüne... Hepatit C’nin cinsel yolla bulaşıp bulaşmadığından idrar kaçırmaya, zatürreden menopaza... Her sorunuzun net bir cevabı var. Bir tek bayramda sorularınıza cevap veremeyeceğiz. Tatil yapmak için değil, sadece şeker gibi bir bayramda ağzınızın tadını hastalıklarla kaçırmamak için!

İki yıldır Alman uyruklu kız arkadaşımla birlikteyim. İki ay önce kendisinde Hepatit C virüsü bulundu. Almanya’da 1 yıl boyunca tedavi oldu. Ben de test yaptırdım iki kere, çıkmadı. Bu olay evliliğimizi etkiler mi? Çocuk sahibi olduğumuzda riskimiz ne kadar? Yavuz E.

Hepatit C’nin cinsel yolla bulaşması hâlâ tartışma konusudur. Bulaşmadığını gösteren araştırmalar olduğu gibi, bulaştığını gösteren araştırmalar da mevcuttur. Hepatit C’nin anneden bebeğe geçiş oranı yüzde 6 dolaylarındadır. Doğumun sezaryenle veya normal olmasının bulaşmayı etkilemesi bilgileri de tam net değildir.

* Hepatit C’nin anne sütüyle geçtiği de söyleniyor...
Anne sütüyle bulaşması da netlik kazanmış değil. Ancak bu okurumuzun kız arkadaşının tedaviye verdiği yanıt ve taşıdığı virüs miktarı bulaşmayı etkileyecek faktörlerden biridir. Eğer tedaviden iyi yanıt alınmış ve virüs miktarı düşükse bulaşma daha az olacaktır.

* Aslında en başta sormam gerekirdi ama... Hepatit C nedir?
Karaciğeri etkileyen bir virüs. Henüz aşısı yok.

* Peki nasıl bulaşıyor?
Kanla ve kan ürünleriyle... Mesela ameliyat sırasında Hepatit C virüsü taşıyan birinden kan alındığında, Hepatit C virüsü taşıyan biriyle ortak kullanılan traş malzemelerinden, kuaförlerdeki manikür-pedikür aletlerinden bulaşabiliyor.

ZAMANLA SİROZ VE KARACİĞER KANSERİNE NEDEN OLABİLİYOR
* Ben manikür-pedikür aletlerinden mantar geçer diye korkardım hep...
Maalesef daha önemli hastalıklar da geçiyor... Ayrıca Hepatit C, diş yaptırılırken iyi steril edilmemiş malzemelerden de bulaşabiliyor. Yani bir önceki hasta Hepatit C taşıyorsa ve malzemeler iyi steril edilmediyse virüs çok kolay bir başka kişiye de geçebiliyor.

* Hepatit C karaciğere ne yapıyor peki?
Karaciğer hücrelerine zarar veriyor, onların fonksiyonlarını bozuyor zamanla... Yalnız bu çok uzun bir zaman...

* Ne kadar uzun?
Hastadan hastaya değişiyor ama Hepatit C 20-30 yılda siroza veya karaciğer kanserine dönüşebiliyor. Bu yüzden öncelikle korunmak, hastalık varsa da tedaviyi aksatmamak gerekiyor.

* Kesin tedavisi var mı?
Maalesef yok. Hiçbir tedavi yüzde 100 yanıt vermiyor. Yani virüsü tamamen ortadan kaldıran bir tedavi yok. Mevcut tedaviler sadece hasar oluşumunu durduruyor ve kandaki virüs miktarını düşürüyor. Tedavi sonrası nüksler olabiliyor. Tabii virüsün tipiyle de ilişkili bu...

Babamın penisi şiş ve idrarını tutamıyor
6 yıl önce babamın sırtında bir ağrı başladı. Fizik tedavi gördü, faydası olmadı. Tüm beden MR’ı çekildi. Sırttaki 5-6 omurganın içi erimişti. Doktorlar bunun nereden kaynaklandığını düşünerek, PSA ölçümü istedi. PSA 200 çıktı. Bu sefer metastaz olduğu düşüncesiyle sırtından ameliyat oldu. Platin konuldu. Oradan alınan parçaların patolojisinde kanserli hücreler olduğu söylendi. Radyoterapi yapıldı. 5 yıl Eulexin ve Zoladex ampul kullandı. PSA-2 civarında seyrediyordu. 8 ay önce peniste ve bacaklarda şişme oldu. PSA da 140 çıktı. Kemik sintipratisinde metastaz yok. Doktorlar kanserin lenf bezlerini tuttuğunu, yapılacak hiçbir şey olmadığı söylediler. Babamın prostattan hiç şikayeti olmadı. Ama şimdi idrarını tutamıyor. Penis şişten dolayı kapalı olduğundan bir önlem alamıyoruz. Bez yeterli olmuyor. Bacakları da şiş ve yürüyemiyor. Babama hiç biyopsi yapılmadan, sadece PSA yüksek çıktığı için ve patalojik tetkikten dolayı kanser dendi. Prostat kanseri olmayıp 5 yıl kullanılan Eulexin, Zoladex’ın yan etkilerinden dolayı idrar tutamaması olabilir mi? Mustafa K.

Babanızın metastatik prostat kanseri olduğunu sanıyorum. Söz ettiğiniz tetkiklerde eksiklik olmasına rağmen asıl tanının ameliyatla alınan dokulardan konduğuna inanıyorum, patoloji raporunun gözden geçirilmesi veya dokuların tekrar incelenmesi gerekir. Ayrıca PSA yüksekliği de bunu doğruluyor. Radyoterapi ve hormonal tedavi uygulanılması doğru bir yaklaşım. Ancak anladığım kadarıyla hastalık artık hormona dirençli bir hale gelmiş, bu durumlarda kemoterapiye geçilmesinde yarar vardır. İdrar tutamaması ise ayrıca değerlendirilmesi gereken bir durumdur.

Prof. Dr. Haluk Onat Medikal Onkoloji Uzmanı

Menopoza girdim, sıkıntılarım başladı...
1959 doğumluyum. Bundan birkaç ay evvel menopoz sıkıntılarım başladı. Ağustos ayından beri de adet görmüyorum. Doktorum, bir sürü hormon tahlili yaptırdı. Bu tahlillerin neticesinde menopoza girdiğimi; ama her şeyin gayet normal olduğunu söyledi. Kendisine bu dönemde hormon tedavisine sıcak bakmadığımı söylediğim zaman, doktorum buna mamografi ve kemik ölçümü sonuçlarının karar vereceğini söyledi. Kemik ölçümüm yaşımdan bile iyi çıktı. Mamografim de temiz. Jinekolojik bulgularımda da bir problem çıkmayınca doktorum hormon önermedi. Sadece ateş basmalarından şikayetim var, başka hiçbir sıkıntım yok. Ateş basmaları için Remixin isimli ilacı günde bir adet alıyorum. Sormak istediğim şu; bu durumda bile hormon ilacı almam gerekiyor mu? Bu konuda kafam çok karışık. Önerileriniz nedir?

Sabahat D.

Hastamızın ‘vazomotor semptom’ denen ateş basması dışında şikayeti olmadığından; kemik erimesi normal, hormon profili iyi olduğundan, hormon kullanma gerekliliği yok gibi duruyor. Ancak remixin bitkisel bir ilaçtır (black cohosh kök ekstresidir) ve her zaman ateş basmalarını tam olarak kontrol altına alamayabilir. Bu yüzden bir süre ilacı kullandıktan sonra durumu tekrar değerlendirmek gerekir. Remixin östrojen içermediğinden hasta rahatlıkla kullanabilir. Ancak 6 ay sonra durumu bir kez daha gözden geçirmekte fayda var.

Zatürre her yıl, aynı zamanda tekrarlar mı?
36 yaşındayım. Ocak ayında zatürre geçirdim. Doktor bana zatürrenin tek taraflı olduğunu, sorunun sadece sağ tarafımda olduğunu söyledi. Yürürken, otururken, öksürürken sağ tarafıma kramp giriyordu. Sabah akşam iğne oldum. Sonraları bir sorunla karşılaşmadım ama hâlâ maalesef sigara ve kahve tiryakiliğimden vazgeçemedim. Aynı acıları tekrar yaşamak açıkçası beni korkutuyor. Zatürre aşısını tüm eczanelerden bulabilir miyim? Daha sonra bu hastalık akciğer kanserine dönüşebiliyor mu? Bir de zatürre her sene aynı zamanda tekrarlıyor mu? Sevinç G.

Geçirmiş olduğunuz zatürre tekrarlamaz ama ilerki zamanlarda yeniden zatürre olabilirsiniz. Bu da eski hastalığınızın tekrarladığını göstermez. Başka bir deyimle sağlıklı bireylerde bir kere zatürre geçirmek gelecekte zatürre geçirme riskini geçirmeyenlere göre artırmaz.

Fakat şu bir gerçektir ki, sigara içenlerin zatürre geçirme ihtimalleri her zaman içmeyenlere göre daha yüksektir. Ayrıca zatürre kansere dönüşmez, fakat sigara içenlerin akciğer kanseri olma riskleri içmeyenlerin 20 katıdır. Doktor kontrolü sonrasında zatürre aşısı olabilirsiniz. Fakat şunu unutmamak gerekir ki, aşı zatürre etkenlerinin en sık görülen bir tanesine karşı korur.

Size tavsiyem, eğer zatürre olma riskinizi azaltmak istiyorsanız aşı olun ama aynı zamanda sigarayı bırakın. Böylece kanser riskinizi de azaltmış olursunuz. Kendiniz bırakamıyorsanız profesyonel yardım alabilirsiniz.

Dr. Hişam Alahdab Göğüs Hastalıkları Uzmanı

ŞEKER BAYRAMI UYARISI
Çocuklara çikolata yerine sakız ve balon hediye edin
Ramazan Bayramı’nda fazla şeker tüketilmesine bağlı olarak diyabetlilerin komaya girme riskinin artabileceği bildirildi. Erciyes Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Habibe Şahin, bayram şekeri ve tatlıların fazla miktarda tüketilmesinin birçok ciddi sağlık sorununa neden olabileceğini söyledi.

Özellikle diyabet ve kalp hastalarının bu konuda daha fazla risk altında bulunduğunu hatırlatan Şahin, “Bayramda baklava, çikolata ve meşrubat gibi çokça şeker içeren yiyecek ve içeceklerin fazla miktarda tüketilmesi, vücutta şeker fazlalığına ve dolayısıyla insülin hormonunun yetersiz kalmasına neden olur. Bu durum şeker hastalığına olan yatkınlığın daha çabuk ortaya çıkmasına yol açar. Fazla şeker tüketimi en fazla diyabet ve kalp hastalarını tehdit etmektedir. Kan şekerinin yükselmesiyle diyabet hastaları komaya girebilir. Fazla şekerin vücutta yağa dönüştürülmesiyle de kalp hastaları kriz geçirebilir” dedi.

BULGUR, VÜCUTTAKİ ŞEKERİN ATILMASINI KOLAYLAŞTIRIR
İkram gelenekleri nedeniyle Ramazan Bayramı’nın kültürümüze ‘Şeker Bayramı’ olarak yerleştiğini belirten Şahin, sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için geleneklerimizin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Şahin, şöyle konuştu: “Bayramda misafirlere meşrubatlar yerine ayran ikram edilmesi daha isabetli olur. Ayran iyi bir kalsiyum kaynağı olarak son derece faydalı bir içecektir. Tatlı ve baklava yerine ise tuzlu kurabiyeleri tavsiye ediyoruz. Ayrıca bayramda ve bayram sonrasında sebze-meyve, kuru baklagiller, bulgur ve kepekli ekmek gibi posalı yiyeceklerin tüketilmesini öneriyoruz. Çünkü bu yiyecekler fazla şekerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır.”

Fazla şeker tüketiminden çocukların da etkilendiğini hatırlatan Şahin, onlara şeker ve çikolata yerine sakız ve balon gibi hediyeler verilmesinin daha yararlı olacağını vurguladı.

Kaynak: AA.

Fazla ekmek böbrek kanserine neden olabiliyor
İtalyan bilim adamları tarafından yapılan ve Uluslararası Kanser Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre fazla ekmek tüketimi böbrek kanseri riskini yüzde 94 oranında artırıyor. Milano Üniversitesi uzmanları, 2 yıl süren araştırmaları boyunca 2 bin 300 hastanın beslenme alışkanlıklarını izledi. Buna göre makarna ve pirinç tüketiminin de böbrek kanseri riskini yüzde 25 oranında artırdığı öne sürüldü. Uzmanlara göre bunun nedeni, ekmek, peynir ve pirincin glisemik endeks oranlarının yüksek olması. Glisemik endeksi yüksek olan besinlerde bulunan şeker, kana daha çabuk karışarak kan şekerini yükseltiyor. Uzmanlar aynı nedenle tavuğun ve yeşil sebzelerin böbrek kanseri riskini yüzde 26 ile yüzde 36 oranında düşürdüğünü ifade etti. Kaynak: Reuters

Emziren annede şeker riski düşüyor
ABD’de yapılan bir araştırma, emziren annelerin Tip 2 diyabete yakalanma riskinin azaldığını gösterdi. Harvard Tıp Okulu doktorlarından Alison Stuebe’nin önderliğinde yapılan araştırmada, doğum yapmış 150 bin kadının kayıtları incelendi. Bunun sonucunda emzirilen her 1 yıl için annenin Tip 2 diyabete yakalanma riskinin yüzde 15 azaldığı anlaşıldı. Stuebe, emzirmenin vücuttaki kan şekeri dengesini koruduğunu belirterek, diyabet riskini azalttığını söyledi. Ayrıca, emziren kadınların günde fazladan 500 kalori yaktığını ifade ederek, bunun günde 6 kilometre koşmaya eşit olduğunu ifade etti.

Kaynak: healthday.com

Prostata karşı nar suyu
Amerikalı bilim adamları, nar suyunun ileride prostat kanseriyle mücadelede kullanılabileceğini belirtti. Wisconsin Üniversitesi’nde görevli Hasan Mukhtar başkanlığındaki bir araştırma ekibi, fareler üzerinde yaptığı araştırmada hayvanların içme suyuna nar suyu karıştırdı. Kanserin ilerleme hızının nar suyu miktarı arttıkça yavaşladığını tespit eden bilim adamları, bundan sonraki deneylerde nar suyunun insanlardaki etkisini araştıracaklarını söylediler.

Kaynak: ASM Vital Dergisi

Haberin Devamı