Bayezid-i Bestami ve Abdüllatif Şener! Ne alaka?

Haberin Devamı

Hani her bilge kişinin yol göstericisi, elinden tutanı, el vereni kimdir merak edilir ya...

Bayezid-i Bestami’ye “Şeyhin kim?” diye sormuşlar bir gün...

Gülümsemiş ve “bir kadındı” demiş.

Şaşırmışlar “aman, demişler nasıl

iştir bu?”

O da anlatmış..

Bir gün cezbeye kapılmış

gidiyordum. Baktım, yanımda bir çuval un taşıyan bir kadın yürüyor. Kadın ahlayıp oflayarak çuvalı taşımamı isteyince yakınlarda bir yerde kafeste duran aslana dışarı çıkmasını işaret ettim. Aslan kafesten çıkıp yanımıza geldi, çuvalı onun sırtına yükledim. Fakat kadının bu kerameti herkese anlatacağından çekindim.

Sordum kadına: Yolda kimi gördün derlerse ne diyeceksin?

Zalim Bayezid’i gördüm derim, dedi.

Şaşırdım, içerledim. Sordum neden?

Bu aslan yük taşımak için mi yaratıldı. Bu zulümdür. Sen yardım ediyormuş kisvesi altında keramet gösterdin. Bu da ayrı zulümdür, dedi kadın.

Haklıydı. Günlerce gözyaşı döktüm.

İşte ille de şeyhimi arıyorsanız,

bu kadındır.

***

Bizim gazetenin internet sayfasını açtım. Ne göreyim? Kocaman bir başlık var: Şöyle yazıyor: “Beyazıt Bestami olmak istiyorum.”

Allah Allah!

Kim söylemiş? Abdüllatif Şener.

Şener’in hayatını anlatan kitaptan alınmış bu söz.

Peki nerede söylemiş?

Başbakan ve diğer bakanlarla birlikte Sivas’a gitmek üzereyken Başbakan’ın yanına gidip “ben bu seçimlerde aday değilim” demiş.

Kavga etmeyeceğini yumuşak bir üslupla anlatabilmek için “Yıllardır milletvekilliği yapıyorum, bakanlık da yaptım. Artık Bayezid-i Bestami gibi kendi gönül dünyamda seyahat etmek istiyorum” diyerek açıklamış.

“Aslında Bestami vurgusu, yalnızca gürültü çıkarmayacağımı hissettirmek içindi. Bestami bir saray mensubuymuş. Dünya nimetlerinden vazgeçmiş, dervişliğe soyunmuş ve ömrünün sonuna kadar bir lokma bir hırka yaşamış” diyerek devam ediyor

sözlerine Abdüllatif Şener...

İlk bakışta kırgınlıkları defedecek zarif bir ayrılış yöntemi gibi görünüyor bu.

***

Ama sonra olup bitenlere bakın...

Daha yakın zamanlardaki “yeni oluşum” çalışmalarını falan da gözünüzün önüne getirin...

AKP kapatılsaydı Şener’in giyeceği hırkanın Bestami hırkası mı, iktidar hırsı mı olacağını tartışın içinizden...

Hatta Şener’in arkasında Hisarcıklıoğlu’nun ve Odalar Birliği’nin olduğunu söyleyen ciddi kaynaklara ve yorumculara kulak verin.

Tabloya bir de öyle bakın!

Sonra bir de yukarıda bir hikâyesini anlattığım, tasavvuf geleneğimizde “Ariflerin Sultanı” olarak bilinen bilge kişiyi düşünün...

Ne alakası var, değil mi?

***

Bütün bunlardan çıkan sonuç şu...

Sayın Şener, iktidarı, makamı terk etmesini çok önemli buluyor.

Haklı!

Ama o günden beri bu olayı kamuoyuna anlatırkenki haline bakıyorum da, Şener’in makama ve iktidara çok ama çok değer verdiği de gözden kaçmıyor.

Davranışının değerini tercihinin içtenliğinden çok terk ettiğinin önemi üzerine kuruyor her seferinde...

Hem insanın içinde Bayezid-i Bestami’lerin falan özel bir yeri varsa

o insanın siyasette yeri olması zaten tuhaf değil mi?

*****

NOT DEFTERİ

Birçok erkeğin gizlice karısından korkmasının nedeni şudur: Kadın onu herkesten iyi tanır, onunla yatar ve özünü bilir. Onun erkekliğini onaylama gücü kadar çürütme gücüne de sahiptir. Bu, ölümcül bir tuzaktır. (...) Düş kırıklıklarıyla geçen yıllardan sonra öğrendim ki, sorununuzu Havva’ya götürürseniz, kalbiniz kırılır. (John Eldridge’in ÖZGÜR YÜREK: Erkek Ruhunun Sırrını Keşfetmek adlı kitabından)

DİĞER YENİ YAZILAR