Sırada ekonomik kriz mi var?

Haberin Devamı

Sabah sabah telefondaki arkadaşım “Kandilli’de akşamüstlerinin güzelliğini, giderek gelişen İzmir sevgini anladık, ızgara sardalya ağzımızı sulandırdı, hepsi tamam da sanki dilinin altında başka bir bakla var” demez mi!..

Yok, dedim önce.

Sonra durup sordum arkadaşıma biraz aç bakayım, neyi kastediyorsun?

Gülerek açıkladı.

Kandilli, poyraz, İstanbul özlemi, yalnızlık falan derken, dünkü yazımın bir yerinde de “gelecekten endişe etmeye başlayan orta sınıfların” demokrasiler için tehlikeli özellikler taşıdığından söz etmiştim ya...

O bölümün sonunda ettiğim lafa takılmış arkadaşım.

Lafım şuydu: “Yeni dönemde siyasal-toplumsal sonuçları en belirgin olacak şey laiklik veya anayasa tartışmaları değil, muhtemel bir ekonomik kriz olacaktır!”

Arkadaşım sordu: “Ne demek istiyorsun? Bir ekonomik kriz mi bekliyor bizi?”

***

Arkadaşıma “o halde biraz geriye dönerek başlayalım” dedim ve şunları anlattım...

2007 yılının başlarıydı. Statükoyla hükümet arasındaki çekişmede 367 sıkıştırması sonuç vermedi.

27 Nisan sanal muhtırası verildi. Olmadı.

Hatta belki bu muhtıranın da etkisiyle Mart 2007’de en yüksek oy oranı yüzde 28 ile 32 arasında gözüken AKP 22 Temmuz seçimlerinden oy patlaması yapıp yüzde 47’yle çıktı.

Derken Cumhurbaşkanlığı seçimi statükonun kabul etmeye asla yanaşmayacağı biçimde sonuçlandı.

Bütün bir kış ve bahar dönemi yeni hükümeti “iş yapmak”tan uzaklaştıran tartışmalarla geçti. Türban ve anayasa konusu AB ve ekonomik sorunların önüne geçti.

AKP Kapatma Davası beklendiği gibi kapatılmayla sonuçlanmadı. Siyasete soyunmaya hazırlanan yeni isimlerin hızı ve önü kesiliverdi.

Bütün bu süre zarfında darbe ihtimalleri, darbe denemeleri sürekli gündemde kaldı. Terör zaman zaman azdı, toplumsal sinirleri zorladı. Fakat o “kanal”ın önü de bir ölçüde Ergenekon davasıyla tıkandı.

Şimdi Başsavcı’nın Erdoğan’ın partiden ihraç edilmesini talep edeceği yeni bir yargı yolunu deneyeceği konuşuluyor.

Ama aslında hükümeti iktidardan göndermek isteyenler için geriye kısa vadede tek yol kaldı belki.

Haşin bir ekonomik kriz!

***

“İşte dünkü yazımda yer alan orta sınıf üzerine söylediklerim herhalde kafamda dönüp duran bu türden tahmin ve analizlerin sonucuydu” dedim arkadaşıma...

Öyle ya...

Alt sınıf çaresizce “şimdiki zaman”a mahkûmdur, üst sınıf kendi geleceğini kendi kurar.

Ama orta sınıf umutla yaşar.

Bir kez geleceğinden endişe etmeye başladı mı, demokrasinin rengi değişiverir! Totaliter-faşizan arayışlar demokrasiden daha ağır basmaya başlar o zaman!

Telefonun öbür ucunda mırıldandı arkadaşım “desene şimdi de sırada ekonomik kriz bombaları ve müdahaleleri var!”

Bilmiyorum, dedim.

Sonra ekledim: Fazla dışarıdan, kötümser ve komplocu bir analiz deyip

geç git bence!

*****

İnternette gezinirken

Uyan ey gözlerim gafletten uyan/uyan ey uykusu çok gözlerim uyan... Güftesi III. Murad’a, bestesi Ali Ufki Bey’e ait olan bu eşsiz ilahiyi bilir misiniz? Seveni çoktur. “http://umutrehberi.tasavvufi.com/uyaneygozlerim/” adresinde bu ilahiye özel olağanüstü zengin bir bölüm yer alıyor. Makeleler, tarihçeler, duvar kağıdı vesaire... Tabii ilahinin 15 farklı yorumcu tarafından nasıl yorumlandığını dinleme imkânı da var...

***

Aceto Balsamico... Bir futbol blog’u bu kadar mı renkli olur? Bu kadar mı insanı düşünmeye ve zevk almaya kışkırtır? Şimdilik sonbahara kadar “tatil” de olan bu Avrupa futbolu üzerine bilgi ve keyif adresini mutlaka bir kenara not edin: http://acetobalsamico.blogspot.com/

***

Mutfakta zen... İnternette gezinirken içiniz açılsın, ortalığa rengârenk sebzeler, meyveler saçılsın, bir yandan da oturduğunuz yerde tatlı tatlı yutkunmak istiyorsanız... Bence Tijen İnaltong’un blog’una bakmaktan daha iyi bir seçim var mı, bilemiyorum. İşte adres: http://www.mutfaktazen.blogspot.com/

*****

fon/dipnotları

* Birilerinin gelip seni bulmalarını bekleme

-çok beklersin-

Sen, bir ucundan birilerini aramaya başla.

AHMET ÇUHACI

DİĞER YENİ YAZILAR