Nerede o eski yalanlar!

Haberin Devamı

Eskiden yalancı için de ayıp bir şeydi yalan. Yalancı, söylediği yalanın üzerinde fazla durulmadan işlevini yerine getirmesini ister, sonra çarçabuk unutulmasını beklerdi.

Eskiden yalancının bile vicdanı vardı.

Eskiden de yalancılar vardı ama yalan hayatlar pek yoktu. Her şey ne çabuk ve nasıl kökten değişti!

Benim şuncacık ömrüm yetti bu köklü değişimi görüp yaşamaya...

Söylediği yalanın kalıcı ve yaygın bir kötülüğe dönüşmemesi için sabahlara kadar Allah’a yalvaran yalancılar tanımış, onların vicdan azabını ve sıkıntısını paylaşmıştım.

Çok yalancı birinin bütün toplumca parmakla işaret edilip izole edildiği günleri vallahi de biliyorum.

Sonra bir baktım; peynir ekmek gibi yalan söyleyenler; kişiliğini, hatta bütün işini gücünü yalan üzerine kuranlar çıktı.

Ve çoğaldıkça çoğaldılar.

Çoluklarına çocuklarına dünyalık düzecek kadar bir süre için “en başarılılar” arasında sayıldılar.

Yalan denilen şey ve başkalarının kandırılması üzerine kurulu hayatlar; sevilmenin, beğenilmenin, ona buna hava atmanın, şıklığın, zekânın, işbilirliğin bile temel harcı sayılır oldu.

Bu artık yalan değil, yalancılık değil.

Artık yalan denilen şey korkunç ve medya yüzünden bulaşıcılık özelliği kazanmış bir sosyal kişilik bozukluğunun (sosyopati) olmazsa olmaz parçası...

Çok sevimli, hatta gösterişliler ama pişmanlık nedir bilmiyorlar. Vicdan azabı çekmiyorlar.

Ve ne yazık ki ortalık onlarla kaynıyor.

Antalya’ya taşınıncaya kadar İstanbul’u bitiren; ABD’ye kaçıncaya kadar Türkiye’deki arkadaşlarını tüketen ve hâlâ diyelim, karısını veya patronunu palavra olduğu ayan beyan ortaya çıkmış öykülerine inandırabilecek kadar becerikli bu sosyopatlardan o kadar çok var ki!

Bunun farkında mısınız?

Değil misiniz? Eyvah!

Ama siz de haklısınız!

İşi gücü yalan olmuş bir dünyada sosyopatlar çoğalmayacak da ne çoğalacak?

Hele Türkiye’de!..

Biraz vitrine çıkmayı becerenin isterse malı götüreceği, kuralların erozyona uğradığı, değerlerin hızla dönüştüğü bir toplumda yani...

Ve televizyonların sosyopatiyi el üstünde tuttuğu; her gün ayrı bir yalan öykü anlatan kişilerin ekran ünlüsü olup çıktığı bir ülkede...

Söylemeye dilim varmıyor ama, başkalarına doğruyu söylemenin maddi manevi getirisinin kalmadığı, yalan öykülerin ise çok kazandırdığı bir ülkede...

Sosyopatların çoğalıp yayılmalarından normal ne olabilir?

***

Tam oturup bunları yazmaya koyulmuştum ki, ilginçtir; sabah okuduktan sonra masamın üzerinde bıraktığım Hürriyet’in Pazar ilavesinin sürmanşeti yeniden gözüme takıldı.

Başlık şöyleydi: “Dolandırıldım”.

Ayşe Arman’a, The Secret (Sır) kitabının yazarı Rhonda Byrne ile yaptığı ve geçenlerde yayımladığı röportajın “tamamen hayal mahsulü” olduğu ABD’deki yayıncı tarafından net bir dille ifade edilmişti. Yani kitabın Türkiye’deki yayıncısı tarafından hem Arman hem de bu yolla okurlar aldatılmıştı. (Yoksa “sır” bu muydu?)

Aklıma Arman’ın yayıncı Birol Gündoğdu ile yaptığı röportaj geldi. O röportajda söz konusu yayıncı, The Secret’ın yazarını eleştirilere karşı savunurken “Kadıncağız hepimiz için iyi bir şey yapıyor” demişti. Arada lafı bana getirip “ha tasavvuf ha sır, ne fark eder” diye iler tutar tarafı olmayan ifadelerle caka satmaya kalkmıştı.

Belki de “iyi bir şey” yaptığını düşünmüştür Birol Gündoğdu ve içinden “ha Rhonda Byrne cevaplamış soruları ha ben, ne fark eder” diye geçirmiştir. O kadar sosyopatik bir hız ve cilveyle dönüyor artık dünya...

İnternette Medyatava sitesini açıyorum. Orada da söz konusu haber üzerine şöyle bir not var: “Arman yüz yüze görüşmüş gibi kaleme aldığı o hiç yapmadığı söyleşisini, bakın nasıl anlattı...”

Buyrun bakalım!

Olay nasıl bir sonuca bağlanacak, cidden merak ediyorum.

SORUMLU TOPLUM KILAVUZU

Atmosfere en az zararı dokunan, toplumsal ekolojiye en dost otomobiller hangileri?

İşte Duncan Clark’ın The Rough Guide to Ethical Living kitabının 2006 baskısına göre “sorumluluk sahibi” otomobil modelleri.

Honda Civic 1.4 IMA Executive

Toyota Prius 1.5 VVT-i Hybrid

Citroen C1 1.0i

Daihatsu New sirion M300

Peugeot 107 (65 beygir)

Suzuki Swift 1.3 GLZ

Ford Fiesta 1.4 Duratoq TDCi

Vauxhall Corsa 1.3 CDTi

DİĞER YENİ YAZILAR