Hande sözleşmeyi imzalasa ne olurdu?

Ünlü avukat Ahmet Pekin'in oğlu Fethi Pekin ile evlenen Hande Ataizi, evlendikten 2 gün sonra eşiyle ayrıldı, bir hafta sonra da boşanma kararı aldı. Hande Ataizi reddetse de boşanmanın ardında yatan nedenin, 'Evlilik Sözleşmesi'ni imzalamayı kabul etmemesi olduğu iddia ediliyor. Zira, sözleşmeyi imzalasaydı boşanma durumunda nafaka, tazminat isteyemeyecekti. Ama şimdi açacağı boşanma davasında bu hakkını kullanabilecek. Peki dünyadaki ünlüler arasında da moda olan bu 'evlilik sözleşmesi' nedir? Varlıklı insanlar bu sözleşmeyle mallarını koruma altına mi? Hukukçulara sorduk...

Mallara değil gelirine ortak
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren ve eşlerin mal paylaşımını düzenleyen Medeni Kanun'un 202, 219, 244, 257,258. maddeleri "Edinilmiş Mallar Rejimi"ni yani bilinen adıyla "Evlilik Sözleşmesi"ni getiriyor. Bu sözleşmeyi imzalayan eşler, ortak giderler dışındaki mallarını kendileri kullanıyor, diğer eşi bundan faydalandırmama hakkını elde ediyor. Ama sözleşme imzalanmazsa durum değişiyor. Bir eş, diğer eşin evlilik öncesi elde ettiği mallara ortak olamıyor, ama evlilik tarihi itibari ile bu mallardan kira ve benzeri adı altında elde edilecek her türlü gelire ortak oluyor.

Yani Hande Ataizi, evlilik tarihi olan 4 Ağustos'a kadar eşi Ahmet Pekin'in hiçbir malvarlığına ortak olamıyor. Bu mallar evlilik öncesi edinildiği için Hande Ataizi'nin ortaklığı kanunen önlendi. Ama Ataizi, eşi Fethi Pekin'in evlilikten önce elde ettiği malların her türlü gelirine evlilik tarihi itibari ile ortak oldu. Yani Fethi Pekin'in evlilikten önce aldığı mallar kendisinin ama bu mallardan elde ettiği her türlü geliri evlilik tarihi ile birlikte Hande Ataizi ile paylaşmak zorunda. Ayrıca aralarında sözleşme imzalamayan çift, evlilikten sonra elde edeceği mallara yasa gereği ortak oluyor.

2 gün evli kalsa bile tazminat talep edebilir!
Diğer bir durum ise davayla ilgili. Hande Ataizi, Pekinle 48 saat evli kalsa bile normal bir boşanma davası açmaya hak kazandı. Hukukçular, boşanma davasında nafaka, tazminat gibi taleplerin evliliğin uzunluğu veya kısalığına bağlı olmadığını söylüyor. Kusurlu eşin bunda etkili olduğunu söylüyorlar. Hukukçulara göre eşine "Evlilik Sözleşmesi" dayatan Fethi Pekin kusurlu sayılır. Hukukçular, kusurun belirlenmesi durumunda Hande Ataizi'nin hem nafaka hem de tazminat talebinin mahkeme tarafından haklı görülebileceğini ifade ediyor. Bilgi Üniversitesinde Medeni Hukuk dersleri veren uzmanı Prof. Dr. Cevdet Yavuz, Ataizi'nin sözleşme imzalanmayarak evlilik sonrası edinilmiş mallara katılabiliceğini söylüyor:

"Evlenme öncesi mallar mal ayrılığı rejimine tabidir, bu nedenle edinilmiş mallara katılma sözkonusu değildir. Manevi tazminat, miras gibi mallar değildir, bunlar kime kalırsa bunu eşiyle ortak kullanmama hakkına sahiptir. Evlilik öncesi edinilmiş malların değeri tespit edilir, bunlar eşlerin ayrı ayrı tasarrufuna bırakılır. Evlendikten boşanana kadar edinilen mallar ise eşler tarafından birlikte kullanılır, bunlar üzerinde eşit tasarruf hakkı bulunur.

Boşanma kararıyla eşler arasında dağıtılır. Tabii bu boşanma davasında yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat şartlar uygunsa istenebilir. Evlenme süresi önemli değildir.

Ünlüler ikiye bölündü
Berna Laçin: Ben de olsam asla imzalamam
Ben de öyle bir anlaşmayı imzalamazdım. Bu tarz girişimler evliliğin daha başında tadını kaçırıyor. İnsanlar evlenirken belediyeye bile imza atmaya ürküyor. Kaldı ki işin içine anlaşmalar, para, hatta doğmamış çocukların dağılımı girince işin tadı hepten kaçıyor.

Hakan Altun: Evlilik duyguların sözleşmesidir
Evlilik duyguların sözleşmesidir zaten ayrıca bir sözleşme yapmaya gerek yok. Böyle bir sözleşmenin varlığı bana göre samimiyetten uzak. Kimse boşanmak için evlenmez. Boşanmanın da bir sözleşmeyle pazarlığı olmaz. Bir evlilik sözleşmesi yapmak bana göre değil.

Demet Akalın: Çok seviyorsam imzalarım
Şimdiye kadar başıma böyle bir şey gelmedi. Ama herşeyden önce Hande'nin durumuna çok üzüldüm. Eğer bu anlaşmayı onun ailesi çok istiyorsa ve ben de onu çok seviyorsam kabul eder, imzalarım. Ama Allah'a şükür kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyorum.