Gazete Vatan Logo

Hamilelikte kaşıntıdan kurtulmanın yolları

Özel Elit Polikliniği Hekimlerinden Dermatoloji Uzmanı Dr.Şerafettin Saraçoğlu , “Hamilelik döneminde hafif kaşıntı sık görülen bir sorundur. Derideki kan akımı hamilelik döneminde yükselen metabolizma ve vücut ısısı nedeniyle artar. Bu durum hafif kaşıntının en önemli nedenidir.” dedi.

Dermatoloji Uzmanı Dr.Şerafettin Saraçoğlu, “Hafif kaşıntı hamileler için doğaldır ve basit önlemlerle azaltılabilir. Fakat kaşıntı şiddetli olduğu takdirde karaciğer fonksiyonlarının kontrol edilmesi gerekir. Hamileliğe bağlı safra akışının yavaşlaması halinde karaciğerde ve bazen de deriye kadar ilerleyip biriken safra tuzları çok şiddetli kaşıntıya neden olabilir. Karaciğer dokusu içindeki safra kanallarındaki engelleme 100 hamileden birini etkileyebilir.” diye konuştu.

Dr. Şerafettin Saraçoğlu, “Safra tuzları karaciğerde üretilir ve safrakesesinde biriktirilerek besinlerin hazmında kullanılmak üzere ince bağırsaklara salgılanır. Bu normal akış hamilelik döneminde tam olarak çalışmadığında safra tuzları önce karaciğer içinde daha sonra kan yolu ile diğer organlara geçerek birikir. Bu durumda kaşıntıya neden olur. Hamilelik döneminin kolestazı olarak isimlendirilen bu tablo ancak doğum sonrası normalleşir. Hatta bazı vakalarda doğumun öne alınması gerekebilir. Hamileliğe bağlı kolestazın en önemli yakınması tüm vücutta yaygın, şiddetli kaşıntıdır. En sık hamileliğin son dört ayında görülür. Kaşıntıya bazı vakalarda yaygın bir döküntü de eşlik eder. Kaşıntı kesintisizdir ve geceleri daha da yoğunlaşır. Bazen kaşıntı el ayası ve ayak tabanında daha şiddetli olur.” diye belirtti.

Haberin Devamı

Dermatoloji Uzmanı Dr.Şerafettin Saraçoğlu, “Tedavide kaşıntının şiddeti ve altta yatan etkene göre planlama yapılır. Hafif kaşıntı olan vakalarda kıyafet seçimi önemlidir. Dar kıyafetler deri sürtünmesini arttırır ve tahrişe neden olabilir. Bu nedenle rahat, gevşek kıyafetler tercih edilmelidir. Yünlü ve sentetik kumaşlar yerine tenle temas eden kıyafetlerin pamuklu ürünlerden tercih edilmesi uygun olur. Serin ortamda bulunma ve sık, ılık banyo yapmak deriyi rahatlatır ve soğutur. Bu sayede kaşıntı hissi de azalır. Banyo sonrası tüm vücuda kaşıntı azaltıcı maddeler içeren nemlendirici ürünlerin kullanılması kaşıntı azaltmada etkili olur. Hafif kaşıntı anneye zararsız olduğu gibi bebek için de sorun oluşturmayan bir durumdur. Yine de rahat etmeyen annelerin durumu hekimi ile tartışması ve gerekirse dermatoloji uzmanından da yardım alınması uygun olur. Şiddetli kaşıntıda az önce sıraladığımız yardımcı olabilecek önlemlerin alınması sorunları rahatlatmasa da uygulanmalıdır. Hamilelik kolestazı tanısı için kan tahlilleri ile karaciğer fonksiyonları incelenmelidir. Normal karaciğer fonksiyon testleri olsa dahi belli ( haftalık veya iki haftalık) aralıklarla kan testleri ile takip edilmelidir.” diye ifade etti.

Haberin Devamı

Dr. Şerafettin Saraçoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Tedavide safra tuzlarını bağlayan ilaçlar ve antihistaminikler kullanılarak sorunlar azaltılmaya çalışılır. Fakat asıl rahatlama ancak doğum sonrası olacaktır. Bu nedenle ciddi vakalarda gerekirse doğum erkene alınabilir. Bu iki kaşıntılı sorun yanında hamilelik dönemine özgü gelişebilen bazı döküntülü rahatsızlıklar da kaşıntıya neden olabilir. Bu durumları sıralayacak olursak; Hamilelik döneminin kaşıntılı, ürtikaryen kabartıları: (PUPPP- Pururitic Urticarien Papulls and Plaques of Pregnancy). Hamilelik döneminin atopik döküntüsü. Hamilelik pemfigoidi (Pemfigoid Gesttationis)

Haberin Devamı

Bahsettiğimiz hamileliğe özgü deri hastalıklarından en sık görüleni PUPPP tur. Genelde hamileliğin son üç ayında başlar. Fakat ikinci aydan itibaren başlayabildiği gibi bazen hemen doğum sonrası gelişen PUPPP vakaları da vardır.”

Dr. Şerafettin Saraçoğlu, “PUPPP neden başlıyor tam olarak bilmiyoruz. İlk hamilelikte çok kilo alan veya çoklu gebelik yaşayan hamilelerde daha sık görüldüğünü söyleyebilirim. PUPPP hamilelik sonrasında düzelen bir sorundur. Rahatlatıcı önlemler ve ilaçların kullanılması ve doğumun beklenmesi gerekir. Bu süreçte gerek jinekolog gerekse dermatoloji hekiminin hamileyi sık takibi uygun olur.” dedi.

Haberin Devamı

Dr.Şerafettin Saraçoğlu,”Hamilelik pemfigoidi oldukça nadir görülen bir hamilelik döküntüsüdür. Deri kaşıntılıdır. Bunun yanında deride su dolu kabarcıklar belirir. Genellikle hamileliğin son iki üç aylık döneminde belirir. Hamilelik pemfigoidinin tam etkeni bilinmiyor. Fakat hamilelik dönemine özgü otoimmün bir tablo olduğu kesindir. Sorun hamilelikle ilgili olduğu için diğer hamileliklerde de tekrarlama şansı yüksektir. Hatta bazı doğum kontrol haplarını kullananlarda da benzer tablonun gelişme şansı bulunur.Pemfigoid tablosu doğumu belir bir sürede düzelir. Fakat bazı ilaçları kullanmayı gerektirebilir.”diyerek şunları ekledi:“Hamileliğin Atopik Döküntüsü: Hamilelik döneminin sık görülen döküntülü hastalığıdır. Farklı düzeylerde olmakla birlikte hamlelerin ortalama üçte birinde görülür. Genellikle hamileliğin son üç ayında sorun oluşturur. Altta çoğu zaman kişisel veya ailesel atopi ( alerjik astım, saman nezlesi veya atopik egzama ) öyküsü vardır.”dedi.

Dr.Şerafettin Saraçoğlu,”En tipik yakınma şiddetli durdurulamayan kaşıntıdır. Beraberinde deride egzamatize döküntüler, şiddetli kaşımaya bağlı deride yaralar görülebilir.Rahatsızlıın genel ilerleyişi iyi yönlüdür. Genel bakım ve ilaç tedavileri ile sorunlar azaltılabilir. Doğum sonrası hızla geriler. Bebek için hamilelik sürecinde sorun oluşturmaz fakat, bebeklerde doğum sonrası atopik sorunlar görülme riski bu tür vakalarda artmaktadır.”diye belirtti.

Dr.Şerafettin Saraçoğlu , “Sonuç olarak hamilelikte annelerin hafif kaşıntı sorunu sık gözlenir. Fakat deride dökülerle birlikte seyrettiği durumlarda ve kaşıntının şiddetlenmesi halinde hamilelerin mutlaka dermatoloji uzmanlarıyla görüşmesi ve jinekolog ile dermatoloğun sorunlar hakkında birlikte değerlendirmede bulunması uygun olur.”' dedi.