Haluk Bilginer'e çorabımı yıkattım

Mehmet Ali Erbil bir yandan Hababam Sınıfı Askerde filminin çekimleri, bir yandan şov programı bir yandan da ekstralar arasında koşuşturup duruyor. Sanat hayatında 30 yılı geride bırakan Erbil'le yeni projeleri ve özel hayatı üzerine konuştuk.

* 30 yılı geride bıraktınız sanat yaşamınızda... Nasıl bir duygu bu?
Sanatçılık bambaşka bir şey. Özellikle sinema... Sinemadaki işler kalıcı oluyor. Hala 1980 yılında çektiğim filmler oynatılıyor. Bu gurur verici.

* Filmlerde başka bir karaktere bürünüyorsunuz. Bu insanın psikolojisini etkilemiyor mu?
Alıştık. Birden bire o kimlikten sıyrılıp farklı bir insan oluyorsunuz. Bu karakter normal yaşantıma çok zıt da olabiliyor. Mesela Deli Bedri. Paragöz, kötü, üç kağıtçı. Asla böyle olamam. Bir şekilde bu tip karaterleri canlandırmak, gerçek hayatımdan sıyrılmak hoşuma da gidiyor. Zaman zaman Bedri olmak da gerekiyor çünkü hayatta. O kadar da insanlara güvenmemek lazım.

* Kazık yediğiniz oldu mu?
Çok... Bir tek maddi anlamda değil manevi anlamda da çok üzülmüşümdür. Başıma ne geldiyse insanlara olan aşırı güvenimden gelmiştir zaten.

* Peki siz hiç kazık attınız mı bir insana?
Herkes kadar güvenilir bir insanım. Sözümün eriyim. Pembe yalanlar dışında yalan söylemem.

* Mesela?
İşe geç geldiğimde 'iğne oldum' diyorum. Böyle yalanlar söyler, kalçamı tutarım falan, oynarım. Ama hiç kimse inanmadı bugüne kadar.

* Oyuncu olmanın sıkıntıları var mı?
Davulun sesi uzaktan hoş gelir. İnsanlar devamlı 'Sen iyi bir oyuncusun kesin rol yapıyorsun' diye düşünüyor. Yani sevgilimizden tutun diğer her türlü normal ilişkimizde bile bu böyle.

* Çekim aralarında size şemsiye ve sandalye getiriyorlar. Rahatsızlığınızdan dolayı mı?
Aşırı sıcak olduğu için. Makyaj terden bozulmasın diye. Tecrübeliyiz, eskiyiz artık bunları düşünüyorum. Settekiler saygı duyuyorlar abilerine. Ondan da kaynaklanıyor. Hastalıkla alakası yok.

* Nasıl bir saygı bu?
Biz nasıl ustalarımıza saygılıysak gençler de bize saygı duyuyor. Konservatuardan beri böyle. Üst sınıfların çorabını yıkardık. Adet olmuştu.

* Siz kimin çoraplarını yıkadınız?
Mazhar Alanson...

* Kime çorap yıkattınız peki?
Haluk Bilginer ve İlyas Salman...

* Geçen yıl sette yemek olarak kebap vardı, bu yıl kuru fasulye-pilav. Bütçenizde kısıntı mı oldu?
Bir kısıntı var. Prodüktör kendi çekiyor. Bütün para zaten Hülya Avşar'a gitti. (gülüyor)

Şimdiye kadar ki en büyük Hababam
Best Model of Turkey yarışmasını sunmak için önceki gün Kıbrıs'a giden Erbil yine herkesi gülmekten kırdı geçirdi. Otel odasından bornozla fırlayan şovmen gazetecilere takılmadan edemedi. Çekimleri devam eden Hababam Sınıfı Askerde içinse "Geçen yıl çektiğimiz film 20 yıl aradan sonra bir hatırlatmaydı. İlk Hababam'ın mirasına bir saygısızlık etmemek adına özen gösterdik. Ama bu, şimdiye kadarki Hababamlar'ın en komiği oldu" diye konuştu.