Gazete Vatan Logo

Egemen Barış VATAN'a yazdı

Paket ne getiriyor?

12 Eylül darbesine ve darbe Anayasası’na büyük darbe vuracak olan “Anayasa Değişikliği Paketi”nin bazı çevreleri neden rahatsız ettiği sorusunun cevabını, milletimiz elbet takdir edecek ve 12 Eylül 2010’da bu cevabı herkes görecektir. Başından beri, pakette yer alan her bir maddenin; Avrupa Birliği müzakerelerinde yeni bir fasıl açmaya bedel olduğunu söylüyoruz. Nitekim AB çevrelerinden gelen olumlu mesajlar bizi haklı çıkarıyor.

Anayasa değişikliği paketinin çağdaş hukuk normlarını içerdiği, demokratik standartları yükselttiği, bireysel hak ve özgürlükleri daha ileri boyutlara taşıdığı AB yetkililerince de sürekli olarak dile getiriliyor. Peki, pakette yer alan maddeler pratikte nasıl işleyecek ve milletimize nasıl yansıyacak?

Önerilen Anayasa değişiklikleri, her şeyden önce darbe anayasasından kaynaklanan en önemli şikâyetleri ortadan kaldıracak mahiyete sahiptir. Anayasa’nın tümden değiştirilmesi konusundaki tartışmalar, maalesef bu gerçeğin çoğu zaman göz ardı edilmesine neden olmuştur. Oysa 26 maddeden oluşan değişiklik paketine bakıldığında, darbe anayasasının antidemokratik ruhunun ve esasının büyük ölçüde değiştirildiği görülecektir.

Askeri yargıdan bireysel başvuruya, kamu denetçiliği kurumundan pozitif ayrımcılığa, kişisel verilerin korunmasınan memurlara toplu sözleşme hakkına, yargı kararlarına itiraz hakkının tanınmasından yüksek yargı kurumlarımızın daha demokratik hale getirilmesine kadar; birçok unsur bu pakette bir arada yer alıyor. Kısaca hatırlatmak gerekirse:

* Bundan böyle kadınlarımızın yaşadığı zorluklar pozitif ayrımcılıkla telafi edilecek.

* Devlet, her türlü istismara karşı çocukları koruyucu tedbirleri alacak.

* Herkes kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olacak.

* Yurt dışına çıkma hürriyeti ancak suç soruşturması veya kovuşturması nedeniyle ve hâkim kararıyla sınırlandıralabilecek.

* Daha önce sadece bir sendikaya üye olabilen işçiler bundan böyle birden fazla sendikaya üye olabilecek.

* Memurlara ilk kez toplu sözleşme hakkı tanınırken, bu imkândan emekli memurlar da yararlanacak.

* Memurlar ve diğer kamu görevlilerine verilen uyarma ve kınama cezaları yargı denetimine açılacak.

* Kamu denetçiliği mekanizması sayesinde vatandaşımız artık mahkeme kapılarında sürürmeyecek.

* Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarına yargı yolu açılacak.

* Siviller, savaş hali dışında askeri mahkemelerde yargılanamayacak.

* Anayasa Mahkemesi ve HSYK, AB ülkelerindeki muadilleriyle aynı ölçüde demokratik işleyişe sahip olacak.

* Vatandaşımız hakkını, Strazburg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde değil; bireysel başvuru imkânıyla, artık Ankara’daki Anayasa Mahkemesi’nde arayacak.

*Geçici 15’inci maddenin kaldırılmasıyla milli iradeye darbe vuranlar milletimize hesap verecek.

12 Eylül 1980 tarihinde milli irade hiçe sayılarak Türkiye’nin on yıllarına mal olacak bir felaketin, millete darbenin en acı örneğini yaşamıştık. 12 Eylül 2010 tarihi ise, bu acı hatıranın izlerinin silinerek büyük bir coşkuya dönüştüğü, demokrasi bayramının yaşandığı ve Türkiye’nin kaybolan yıllarının telafi edileceği yeni bir sürecin başlangıcı olacaktır.

Haberin Devamı