Gazete Vatan Logo

'Böyle kepazelik olmaz!'

'Türk milleti size hakkını helal etmeyecek. Bu saatte sadece pavyon ve Meclis açıktır'

'Böyle kepazelik olmaz!'

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözleri Genel Kurul'da atmosferin yükselmesine neden oldu.

Alkol ile ilgili düzenlemeleri de içeren teklifin 2. bölümü üzerinde konuşan MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, AK Parti iktidarında alkol tüketimindeki artışın dikkat çektiğini iddia ederek, "Alkol tüketimi 2004'e göre 8 yılda yüzde 26 artarak, 1 milyar 127 milyon litreyi aşmıştır. Dindar nesil yetiştirmek isteyen AK Parti iktidarında alkol tüketimi artmıştır" dedi.

AK Parti iktidarında domuz çiftliklerinin serbest bırakıldığını savunan Kalaycı, "Müslüman Türk milleti, size bu konuda hakkını helal etmeyecektir. Domuz satışı ve üretimi serbest bırakılmıştır. Yediğimiz etlere ve et kesen bıçaklara domuz etinin karıştırılmadığı konusunda etkili cevap verebilir misiniz? Domuz etinin yediğimiz her şeye karıştığını biliyoruz. Her yıl kesildiği söylenen 1 milyon domuz nerede kullanılıyor? Yasak domuz çiftlikleri ile ilgili de neler yapıyorsunuz" diye sordu.

Böyle kepazelik olmaz

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, teklifin gecenin 3'ünde görüşülmesini eleştirerek, "Bu saatte sadece pavyonlar ve Meclis açıktır. Bu yasanın çoğunluk diktatörlüğünde bu kadar alelacele getirilmesinin nedeni nedir? Bunun açıklanmasını istiyorum" ifadesini kullandı.



CHP'Lİ AĞBABA'NIN SÖZLERİ GENEL KURUL'DA ORTAMI GERDİ

CHP'li Ağbaba'nın, Başbakan Erdoğan'a yönelik sözleri Genel Kurul'da ortamı gerdi.

Ağbaba, "Uludere katliamının emrini veren Başbakan alkollü müydü, Madımak'ı yakanlar alkollü müydü, Reyhanlı'da saldırı emrini veren caniler alkollü müydü, Hrant Dink'i öldürenler alkollü müydü, N.Ç'ye tecavüz edenler alkollü müydü diye merak ediyorum" diye konuştu.

Bu teklifin esas sahibinin bürokratlar olduğunu iddia eden Ağbaba, Maliye Bakanlığı Müsteşarı'nın "teklifin esas amacı, alkolü bütün Türkiye'de yasaklamak" dediğini ileri sürdü.

4. Murad'ın resmini gösteren Ağbaba, "Herkesin 4. Murad'dan özür dilemesi lazım, ona rahmet okuttunuz. 4. Murad bütün ülkede alkolü yasakladı ama kendisi 28 yaşında aşırı alkolden öldü. Allah rahmet eylesin. Bu yasağı getirenleri Allah'a havale ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Böyle kepazelik olmaz

"BU SÖZE YÜREKTEN İMAN EDİYORUZ"

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, "İçki kötülüklerin anasıdır" sözünün Hz. Peygamber'in bir hadisi olduğunu belirterek, "Biz bu söze yürekten iman ediyoruz, inanıyoruz" dedi.

Canikli, "Sayın Başbakanımız ne Uludere'de ne de başka bir olayda, ifade ettiğiniz gibi hiçbir karar almamıştır. Bu tepeden tırnağa iftiradır ama Dersim'in bombalanması gerçektir. Kadınların, çocukların katledilmesi gerçektir" yorumunu yaptı.

Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise Canikli'nin biraz önce "Dersim'de hiçbir katliam yapılmamıştır" dediğini kaydederek, siyasilerin tutarlı olması gerektiğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sık sık, "28 Aralık 2011'de 34 vatandaşımız katledilmiştir, Sayın Başbakan bu talimatı siz mi verdiniz" diye sorduğunu kaydeden Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan'ın bu suçlamaya hiçbir cevap vermediğini ifade etti. Hamzaçebi, "Sükut ikrardan gelir" ifadesini kullandı.

CHP'li Ağbaba, "Dersim bu Meclis'in ortak geçmişidir, biz Dersim'le yüzleştik ve Dersimli birisini Genel Başkan yaptık. Dersimliler CHP'ye yüzde 70 oyla 2 milletvekili verdi. Mitinglerde ve meydanlarda hep etnik kökeni vurgulayan ve 'soy, soy' diyen hangi partinin genel başkanı? En çok okuma yazma olan il Dersim ama Dersimli vali, kaymakam, müdür var mı? Yok. Dersimli bir adama selam veriyor musunuz? O da yok. Çünkü zihninize her türlü mezhep ayrımcılığını yerleştirmişsiniz" yorumunu yaptı.

Konuşması sırasında birkaç kez sertçe elini kürsüye vuran Ağbaba, konuşması sırasında kendisine laf atan AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç ve İstanbul Milletvekili Osman Aşkın Bak ile tartıştı. Kılıç'a, "Adam olmayan sensin, sana gelip adam olmayı öğretirim" diyen Ağbaba, Bak'a da "Haline bak haline, utanmıyor musun, demokrat bunlar. Bu Meclis'te bu kafalar olduğu sürece demokrasi gelmez, ahlaksızca küfür ediyor" karşılığını verdi.

Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili Canikli ise hiç kimsenin başka bir kimseye üstünlüğü olmadığını söyledi.

"Bunu 632 yılında Peygamber efendimiz ortaya koymuştur" diyen Canikli, yaratılanı yaratandan ötürü sevdiklerini kaydetti. Canikli, "Bir insanı doğuştan kazanılan herhangi bir özelliği nedeniyle ayırıma tabi tutmayız. Sayın Başbakan da bu çizgiden geliyor" diye konuştu.

CEP TELEFONLARI ÇALIŞMADI

CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, Genel Kurul'da cep telefonlarının çalışmadığını belirtti.

Yasa teklifini görüştüklerini ve haberleşme özgürlüğünün birileri tarafından engellendiğini savunan Hamzaçebi, görüşülen teklifle ilgili bilgi alma ihtiyacı duyduğunu ancak bunun mümkün olmadığını kaydetti.

Hamzaçebi, bu şartlarda çalışmanın sürdürülemeyeceğini öne sürdü.

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut da "Genel Kurul'da cep telefonlarının çalışması olağan değil. Her partinin, grubuyla irtibatını sağlayan telefonu var. Bu, bizim çalışmalarımızı engelleyen bir durum değil" dedi.


CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, alkol ile ilgili düzenlemeleri de içeren ve "temel kanun" olarak görüşülen teklifin ikinci bölümü üzerinde partisinin verdiği önerge üzerinde konuştu.

Gök, 18 saattir kurallara aykırı olarak çalıştıklarını savunarak, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na, "Bu yaptığınız çalışma sağlığa aykırı" diye seslendi.

'BÖYLE KEPAZELİK OLMAZ'

Gök’ün, "Böyle bir kepazelik olmaz. Ne konuştuğunuzu bilmiyorsunuz, yasayı bilmiyorsunuz, hiçbir önergeyi okumadan elinizi indirerek kaldırarak oylamalara katılıyorsunuz ve kendinizi milletvekili zannediyorsunuz. Siyaset kurumunu ayaklar altına alıyorsunuz. Siyaset kurumu ahlaka dayanır ama bu sizde yok. Nasıl insanlarsınız böyle" sözleri, AK Parti’li ve CHP’li milletvekilleri arasında gerginliğe neden oldu.

Gök’ün bu sözleri üzerine, AK Parti’li milletvekilleri kürsüye yürüdü. CHP’lilerin de kürsüye doğru yönelmesiyle AK Parti’li ve CHP’li milletvekilleri karşı karşıya geldi ve arbede yaşandı.

Zaman zaman itişmelerin yaşandığı Genel Kurul’daki gerginlik uzun süre devam etti. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, birleşime ara verdi.

AK Parti’li ve CHP’li milletvekilleri arasındaki gerginlik sürdü. Tartışmaya MHP’li milletvekilleri de katılarak AK Parti’lilere tepki gösterdi.

Bu sırada, AK Parti’li ve CHP’li milletvekilleri, birbirlerine karşılıklı olarak hakaret içeren sözler söyledi. Arbede sırasında arada kalan CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, milletvekili sırasına oturarak bir süre dinlendi. Aslanoğlu’nun salondan çıkarken ayağının aksadığı görüldü.

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, olay sırasında 7-8 AK Parti’li milletvekilinin kendisine ve Aslanoğlu’na tekme attığını iddia etti.

-TUTANAKLAR-

Meclis Genel Kurulu’nda tutanaklara şu konuşmalar yansıdı:
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök : Sayın Sağlık Bakanı, sizi istifaya davet ediyorum. Böylesine bir kepazelik olamaz değerli arkadaşlarım, böylesine bir kepazelik olamaz.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Sana ne, sen kendine bak bir!
BAŞKAN - Sayın Gök, lütfen temiz bir dille konuşalım Sayın Gök.
LEVENT GÖK (Devamla) - Sizler siyaset kurumunu ayaklar altına alıyorsunuz.
ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Sen kimin vekilisin, sen kimin adına hizmet ediyorsun burada?
LEVENT GÖK (Devamla) - Sizler siyaset kurumunu alt üst ediyorsunuz. Siyaset kurumu istişareye dayanır, siyaset kurumu bilime dayanır, siyaset kurumu ahlaka dayanır. Bunların hiçbiri yok sizde. (AK PARTİ sıralarından "Sözünü geri al" sesleri)
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Ne biçim konuşuyorsun!
Sayın Başkan, böyle bir konuşma olmaz!
Sözünü geri al.
(AK PARTİ milletvekillerinin hatip kürsüsü önünde toplanmaları)
LEVENT GÖK (Devamla) - Nasıl insanlarsınız siz böyle? Kendi kimliğinizi…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Birleşime beş dakika ara veriyorum.

TARTIŞMANIN ARDINDAN GENEL KURUL SAAT 06.31’DE TEKRAR TOPLANDI

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Her çıkan hakaret ediyor, her çıkan hakaret ediyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen ayıbı nereden biliyorsun, ayıbı nereden biliyorsun!
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Çoğunluğa hakaret etme hakkı var sanki. Nereden alıyorsun bu hakkı?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sen ayıp biliyor musun?
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Azınlığın hakaret etme hakkı var sanki yahu!
BAŞKAN - Sayın Tunç, lütfen… Sayın Grup Başkan Vekilini bir dinleyelim.
Sayın Hamzaçebi buyurun.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ayıp bilen ayıp konuşsun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, burada, bir görüşme imkânı görmüyorum, göremiyorum. Benim şurada yapacağım…
SERMİN BALIK (Elâzığ) - Görmüyorsan çıkacaksın!
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Hanımefendi sizi de kutluyorum.
Burada bir görüşme imkânı yoktur efendim. Ben, bu görüşmelerin burada sonlandırılmasını ve saat 14.00'ten itibaren görüşmelere devam edilmesini teklif ediyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Sükûnet içerisinde bir görüşü ifade etme imkânını dahi muhalefet partisine vermek istemeyen bir iktidar partisi yaklaşımı vardır.
Görüşme imkânı yoktur efendim, ertelenmesini öneriyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Canikli, buyurun.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bugün kanun görüşmelerinin başından beri muhalefete mensup arkadaşlar en sert, en ağır eleştirileri yapıyorlar, yapacaklardır, ona hiç kimsenin bir itirazı olamaz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben mi kışkırttım?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - AK PARTİ Grubu da bu eleştirileri, ağır eleştirileri gayet sabırla, teenniyle dinledi ve izliyor. Ama hiç kimsenin bize ya da başkasına hakaret etme hakkı yoktur. Çok açık bir şekilde oradan ağza alınmayacak, edep dışı ifadeler kullanılmıştır. Yani o yapılırken ne yapalım? Bekleyelim, oturalım mı, böyle bir şey olabilir mi?

“DÖVMEK Mİ LAZIM”

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kürsüye mi gitmek lazım, dövmek mi lazım?
MUSA ÇAM (İzmir) - Dövmek mi lazım Sayın Başkan?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sen nereden alıyorsun o cesareti?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Tepkimi ortaya koyuyorum. Ben, bu milletin vekiliyim, bu iradeden alıyorum bu hakkımı. Kimseye hakaret ettirmeyiz, hiç kimse AK PARTİ Grubuna, hiçbir milletvekiline hakaret edemez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Eleştirisini yapsın. Bu tartışmanın başlamasının nedeni biraz önceki edep dışı konuşmadır.

“KINAMA CEZASINI GEREKTİRİR”

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Başkan bu cevabı sen vereceksin. Onun görevi mi senin görevin mi? Kimin görevi?
BAŞKAN - Sayın Özel lütfen, bir saniye, grup başkan vekiliniz söz istedi, sabredin lütfen.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sayın Başkanım, biraz önceki hareket İç Tüzük'ümüze göre kınama cezasını gerektirir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sizinki neyi gerektirir?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sizinki neyi gerektirir?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - İç Tüzük'ümüze göre Mecliste kaba ve yaralayıcı sözler sarf etmek ve hakaretler yapmak, tam olarak bu fiile uymaktadır. Dolayısıyla, bu fiilin uygulanması gerekir Sayın Başkanım.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, eğer konuşmamı yapabilecek isem, iktidar partisi grubuna hâkim olacaksınız, susturacaksanız konuşacağım. Konuşmama müdahale ederlerse kusura bakmayın farklı görüşler ifade etmek durumunda kalabilirim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Ancak bir milletvekilinin yaralayıcı, kırıcı bir üslup kullanmış olması, Sayın Canikli'nin söylediği gibi, onlara milletvekiline, muhalefet partisine saldırma hakkını, tekmeleme hakkını vermez.

“SALDIRMIYORUM, TEPKİMİ ORTAYA KOYUYORUM”

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Saldırmıyorum, tepkimi ortaya koyuyorum.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Böyle bir şey yok.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Orada tepkimi ortaya koyuyorum.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Özgür Özel'in…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Saldırma var mı?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Canikli, siz kalkıp kürsüye yürüyorsunuz.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Kürsüye yürümedim, orada durdum, tepkimi ortaya koydum.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Bir grup başkan vekilinin görevi kendi grubunu yatıştırmaktır, daha sonra ne talep edecekse, hangi eleştiriyi yapacaksa çıkıp onu kürsüden yapmaktır. Bu, sizin hakkınızdır ama şu yaklaşımınız dahi demokrasi açısından üzüntü verici. "Ne yapacağız yani? Susacak mıyız?" diyorsunuz.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Olur mu öyle! Durdum orada ya! Ama saldırma yok.

“SALDIRDINIZ”

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, saldırdınız.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Canikli, izin verir misiniz, bitireyim.
BAŞKAN - Sayın Canikli, lütfen…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Saldırma yok.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Canikli, izin verir misiniz.
BAŞKAN - Sayın Hamzaçebi konuşmasını bitirsin Sayın Canikli.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Yani "Ben susacak mıyım? Ben tabii ki saldıracağım." diyor.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Öyle demiyorum "Tepkimi ortaya koyacağım." diyorum.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - "Tabii ki grubumla hücum edeceğim, tabii ki linç edeceğim! Sayın Özgür Özel'in ayaklarına tabii ki arkadaşlarımız tekme atacak!" diyor. Bunlarından hiç söz etmiyor. Kınıyorum bu tutumu! Demokrasi açısından esef verici, üzüntü verici buluyorum.
EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Ağız dolusu hakaret eden arkadaşınızı kınasanıza! İnsanda biraz izan olur be! Ağız dolusu hakaret ediyor ya! Biraz izan olur adamda!
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Ellerinizle niye konuşma ihtiyacı duyuyorsunuz? Benim görme problemim yok, kulaklarımla işitiyorum. Ellerinizle konuşma ihtiyacını niye hissediyorsunuz?
BAŞKAN - Sayın Şandır, söz talebiniz var mı efendim?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Evet Sayın Başkanım.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Bu Yasa size hayırlı olsun efendim, hepinize hayırlı olsun(!) (AK PARTİ sıralarından "Haydi güle güle" sesleri, gürültüler)

“O TEKME ATANLAR VAR YA! O TEKME ATANLAR HEPSİ KALLEŞ”

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - O tekme atanlar var ya! O tekme atanlar hepsi kalleş. Tekme atan kalleşlerin hepsini biliyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Özel, lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben kavgayı ayırırken tekme atan kalleşler… Tekme atan tüm kalleşleri biliyorum.
FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Kimse, adını söyle.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Manisa milletvekiline sor. Ayıp etti, geldi. Özür dilesin.
BAŞKAN - Sayın Özel, lütfen.
Evet, Sayın Şandır, buyurun.

“YALANCI”

FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Kimse söyle.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Aç kamera kaydını, atanları gör KİT Komisyon Başkanı. Yalancı.
FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Sensin yalancı.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Hadi git, hadi.

“BÜTÜN TEKME ATANLAR KALLEŞTİR”

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bütün tekme atanlar kalleştir.
BAŞKAN - Evet, Sayın Şandır, konuşmayacaksanız isterseniz kapatalım.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, gerçekten hepimizin sonuç itibarıyla üzüntü duyması gereken olaylar yaşadık…
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Meclis Başkanının da tutumunu merak ediyoruz Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bu kabadayılığa, bu zorbalığa karşı tutumunuzu merak ediyoruz.
(CHP milletvekillerinin Genel Kurul salonunu terk etmesi)

Haberin Devamı