PKK / BDP - CHP İşbirliği

Haberin Devamı

Eskiden CHP’yi Güneydoğu’da destekleyen aşiret grupları ve ağaları vardı. Bunlar DP döneminde bile CHP’yi desteklemeye devam etmişlerdi. ANAP’ın kurulmasından itibaren son otuz yıldan beri CHP’nin Güneydoğu’daki oyları gittikçe azalarak sıfırlandı. En son 1991 Genel Seçimlerinde SHP/CHP, Güneydoğu’dan oy alabilmek için terör taraftarı HEP ile ittifaka girdi ve HEP’li 18 milletvekilinin Meclis’e taşınmasını sağladı. Bu durum, SHP/CHP’yi ve o zamanki lideri Erdal İnönü’yü çok yıpratmıştı.

Bu tarihten sonra CHP, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinden hiç oy alamadı ve milletvekili çıkaramadı. Bölgenin oyları, önce ANAP, sonra RP ve son dokuz yıllık dönemde de AK Parti tarafından toplandı. Bu arada PKK terör örgütünün kurdurduğu ve baskıyla oy topladığı yarım düzine ırkçı-bölücü partinin varlığını da unutmayalım.

Hâlen Güneydoğu bölgesinin bütün milletvekilleri AK Partili ya da BDP’lidir. CHP’nin ve MHP’nin bölgede esamisi dahi okunmamaktadır.

***

Bölgedeki AK Parti hâkimiyeti, aslında ırkçı-bölücü PKK terörüne karşı milletin ve devletin bütünlüğünün teminatıdır. Bölgeye önemli ölçüde ekonomik ve sosyal destek veren AK Parti, ‘demokratik açılım’ adını koyduğu barış ve kardeşlik projeleriyle huzuru temin etmeye çalışmaktadır. Bölge halkı tarafından talep edilen birçok sosyal ve kültürel değişiklikleri yerine getirirken, birlik ve bütünlüğü bozucu tâvizlere yer verilmemesine özellikle dikkat edilmiştir.

Buna mukabil CHP ve MHP, iktidarın sosyal barış ve huzuru tesis etme çalışmalarını istismar etmiş ve PKK’ya tâviz olarak nitelendirmiştir. AK Parti’yi PKK ile işbirliği yapmakla suçlayan CHP ve MHP, ülkenin Başbakanı’na da vatan haini olarak hakaret etmekten geri durmamışlardır. Bu arada, istihbarat birimlerinin mutat temasları bile AK Parti’ye mal edilerek istismar edilmiştir.

***

Seçim döneminde PKK / BDP, hedeflerinin AK Parti ve Başbakan Erdoğan olduğunu açıkça ilân etmiştir. Gerçekten de propaganda sürecinde BDP’nin, CHP ile MHP aleyhinde tek kelime dahi söylemediği görülmüştür.

Liderlerin Güneydoğu’daki son gezilerinde, kamuoyunu çok şaşırtan bir manzara ortaya çıktı. Hakkâri’de, Şırnak’ta, Batman’da, memleketin Başbakanı’nın geldiği gün halka zorla kepenkleri kapattıran ve ortalığı çöp yığınlarıyla dolduran PKK / BDP’liler, CHP liderinin ziyareti sırasında onu tezahüratla karşıladılar, mitinglerine iştirak ettiler ve onu alkışladılar. BDP’li belediye başkanları kepenkleri açtırıp şehirleri temizlettiler.

Kılıçdaroğlu da bundan çok hoşnut kaldı. BDP’li belediye başkanlarını ziyaret etti. Etnik kökenine vurgu yaparak ‘Ben sizin çocuğunuzum’ dedi. Sonra da hızını alamayarak PKK / BDP tezi olan ‘özerkliği’ savundu.
İşte iki siyaset adamının anlayışı... Başbakan Hakkâri’de milli birliğimizin sembolü olan bayrağı anlatıyor. Ana muhalefet partisi lideri ise, Türkiye’nin bölünmesinin ilk merhalesini oluşturacak ‘özerklik’ten bahsediyor. Gerçi, Kılıçdaroğlu daha sonra gittiği Ardahan’da hemen çark edip eyalete karşı olduğunu söyledi ama Kürtçülere sinyalini de vermiş oldu.

Kılıçdaroğlu, bu arada PKK’nın şehirdeki parçası olan KCK terör örgütünü destekler mahiyetteki görüşlerini de her gittiği Güneydoğu gezisinde tekrarlayıp durdu.

***

PKK / BDP’nin hedefi AK Parti’dir. CHP’nin bölgede gelişmesi umurunda bile değildir. Bütün gayretini AK Parti’nin oy kaybetmesi üzerine inşa etmiştir. CHP oylarının AK Parti’yi zayıflatacağı hesabını yapmaktadır.
CHP liderinin gözlerini öylesine hırs bürümüştür ki, birkaç puan oy için birlik ve bütünlüğümüzden vermeyeceği tâviz yoktur. Lâkin, CHP, bir zamanlar AK Parti için kazdığı kuyuya düşmekte olduğunun farkında değildir. PKK / BDP - CHP işbirliği milletin gözünden kaçmıyor. Seçimlerde bunun hesabı elbette yapılacaktır. Diğer taraftan, bu işbirliği karşısında MHP’nin sessiz kalarak hâlâ AK Parti’ye saldırmaya devam etmesi düşündürücüdür.

‘Kürt’ kelimesini kullanmaktan kaçınan Kılıçdaroğlu’nun PKK tezlerini ve KCK örgütünü savunmasını millet cevapsız bırakmayacaktır.

DİĞER YENİ YAZILAR