Kaset rezaleti ve yeni MHP

Haberin Devamı

Seçimlere az bir süre kala MHP’li yöneticilerle ilgili kasetlerin yayınlanması, akla ilk olarak bu operasyonun MHP’nin seçimlerdeki oy oranını etkilemeye matuf olduğunu getirmektedir. Niçin aylar önce ya da seçimlerden sonra değil de seçimden hemen önce böyle bir şeyin yapıldığı sorusu şüphesiz önem taşıyor. Nitekim MHP’liler ve bazı yorumcular, bu sorudan yola çıkarak MHP’nin baraj altında bırakılmak istendiği sonucuna varıyorlar. Tabii bu arada bir taşla iki kuş vurmak için de bu komplonun arkasında iktidarın olduğunu vurgulamaktan kaçınmıyorlar.

Dolayısıyla şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: Meclis’te Yeni Anayasa’yı geçirecek bir çoğunluk elde etmek isteyen ve MHP’nin baraj altında kalması hâlinde milletvekili sayısının artacağını hesap eden AK Parti , MHP’yi başarısız kılmak için böyle bir komployu düzenlemiştir.

Bu düz mantık, hâliyle MHP’yi mağdur ve mazlum, AK Parti’yi de sorumlu ve suçlu göstermektedir. Kendisi de bir kaset mağduru olan Deniz Baykal’ın, kasetlerin arkasında iktidarın olduğunu iddia etmesi, bu hedef ve zihin bulandırma taktiğinin bir başka örneğidir. MHP’lilerin de önce okyanus ötesinden başlayıp Obama’yı, oradan da Hükûmeti suçlayan söylemleri, klâsik bir savunma mekanizması niteliği taşıyor.

***


Kaset komplosunun AK Parti, Hükûmet ve istihbarat kuruluşları tarafından düzenlendiğini gösteren en ufak bir emare dahi yoktur. Kaset rezaleti, iktidarı ve kamu kuruluşlarını haksız yere zan altında bırakmıştır. Bu komplonun diğer muhalefet çevrelerince hazırlandığı da düşünülemez. MHP’nin içindeki bir muhalif grubun bu pespaye komployu hazırlama ihtimali vardır ama bu ihtimal yüksek değildir. Zira, kasetlerin, bu konuda uzman kişilerce hazırlandığı ve servis edildiği anlaşılmaktadır.

Son bir sene zarfında Türkiye’nin iki önemli muhalefet partisi üzerinde bir ‘siyaset mühendisliği’ projesi uygulanıyor. Önce, CHP lideri Deniz Baykal hakkında kaset yayınlanmış ve Baykal’ın CHP Genel Başkanlığı’ndan istifası sağlanmıştır. Bu arada düzenlenen kurultaylarla CHP yönetimi tamamen değiştirilmiş ve yeni Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun kesin hâkimiyeti sağlanmıştır. Böylece ‘Yeni CHP’ dizayn edilmiş ve netice olarak CHP oylarının 5 puan civarında artması sağlanmıştır.

Türkiye’yi karıştırıp Türk siyasetini dizayn etmek isteyenlerin hedefinde bu defa MHP’nin olduğu anlaşılmaktadır. Seçimin eşiğinde MHP Başkanlık Divanı’nın büyük kısmı, haklarındaki kasetler sebebiyle istifa etmek zorunda kalmış ve MHP ciddi bir darbe yemiştir. Kasetlerle sarsılan MHP’de görünen odur ki, bu kaset operasyonunu düzenleyenlerin başlıca hedefi lider Bahçeli’dir. Komploculara göre, MHP barajın altına düşecek ya da baraj üzerinde kalsa dahi oyları azalmış olacaktır. Bu da seçimden sonra parti içinde hesaplaşmaya yol açacak ve bunun sonucunda da Bahçeli gitmek zorunda kalacaktır. Nihai olarak dizayn edilecek ‘Yeni MHP,’ yeni lideri ile daha iddialı hâle getirilecektir.

AK Parti’nin, kendi aleyhine olabilecek bir yeni yapılanmayı istemesi mümkün değildir. Şöyle soralım: AK Parti lideri Erdoğan bu seçimlere Baykal ile mi yoksa Kılıçdaroğlu ile mi girmek isterdi? Aynı soruyu Bahçeli veya muhtemel MHP lideri hakkında da sorabiliriz. Kısaca, AK Parti ve Erdoğan’ın CHP ile MHP’nin dizayn edilmesini istemesi mümkün değildir.

Türk siyasetini dizayn etmeye çalışanların asıl hedefi, AK Parti’yi iktidardan uzaklaştırmaktır.

***


Kaset skandalı, bazılarının sandığı gibi MHP oylarını olumsuz yönde etkilemeyecektir. Bizce MHP barajın üzerinde kalabilecektir. Ancak, 12 Haziran sonrası MHP’yi iç yönetim ve yapı açısından sıkıntılı günler beklediğini söyleyebiliriz.

DİĞER YENİ YAZILAR