Dün, CHP Milletvekili Prof.Dr. İbrahim Kaboğlu’nun “Türkiye seçimden hiç çıkamıyor” sözlerine değinmiştim.
Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinden çıkalı 10 gün oldu, yeniden seçim konuşmaya başladık.
Seçimde partisi Cumhur İttifakı içinde yer alan ve milletvekili seçilen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici “Yerel seçimin sonbaharda, Ekim sonu gibi yapılmasını savunuyoruz” dedi.
Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş “Bizim gündemimizde yok ama Ak Parti, MHP ve CHP anlaşırsa erken yerel seçim olur” dedi.
CHP, her seçim teklifi ortaya atıldığında olduğu gibi “Biz hazırız, teklif gelirse değerlendiririz” açıklaması yaptı.
Yol açılınca…
Arkasından Ak Parti Sözcüsü Mahir Ünal Salı günü “Bizim gündemimizde erken seçim yok” dedi.
24 Haziran “erken” seçimleri ilk olarak MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından ortaya atıldığında da aynı şey olmuştu.
Seçim bitti, bundan sonra neler olacak sorusunu sık sık duyuyoruz.
CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu Türkiye’nin deneyimli, uzman Anayasa hukukçularındandır.
Yaptığı açıklamalarda, örneğin Pazar günü Cumhuriyet’te çıkan mülakatında bu sorunun cevabını veriyor.
Kaboğlu’nun, yeni getirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ne yapılması gerektiği konusundaki görüşleri şöyle:
“Anayasaya göre yasama yetkisi devredilemez. Her şeye rağmen yasama organı kendi yetkilerini kullanmalı, kullanabilir.
Bunun için mücadele vermeli.
Anayasa’yı değiştirirken ‘biz Meclis’i güçlü kılmak için bunu yaptık’ dediler. Şimdi, tutarlıysanız, siz yürütme görevinizi yapın, biz de yasama görevimizi yapalım deme zamanı.
Sadece muhalefetin gücü yetmez. İktidar milletvekillerinin de en azından bir kısmı buna inanmalılar”.
Önce artan şiddet olaylarıyla başlayalım. Özellikle çocuklara karşı görülmemiş bir şiddet hüküm sürüyor.
Uzun süre aranan ve sonunda cinsel saldırıya uğramış ve öldürülmüş olarak bulunan 8 yaşındaki Eylül’ün felaketi toplumda bir infial daha yarattı.
Medyada başını sanatçıların çektiği büyük kitlelerin tepkisi ve bu tür suçlulara idam cezası talebi günlerdir sürüyor.
MHP ve CHP’den tepkiler yükseldi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Bu gidişle başımıza taş yağacak. İdamsa idam, gereği her neyse alçak barbarlara revadır” dedi.
Devlet Bahçeli ve toplum bu tepkilerinde haklıdır. Çocuklara ve tüm canlılara karşı şiddetin barbarlık boyutunda arttığı ortadadır. Hükümet’in, seçim öncesi verdikleri sözlere uyarak en kısa zamanda bu suçlulara “en ağır cezanın, indirime uğramadan uygulanacağını” duyurması ve bunu gerçekleştirmesi şarttır.
Özgür iradeyle karar…
Liselere giriş sınavı LGS bitti ve Milli Eğitim Bakanlığı sınavı kazananların 2-13 Temmuz arasında okul tercihini yapmaları gerektiğini açıkladı.
Hollanda’nın Rotterdam şehrinde “AB dışındaki ülkelerden seçmenlerin oy kullanması” yasaklanmış. Neden; 24 Haziran gecesi Türklerin konvoylar halinde, havai fişekler patlatıp klakson çalarak yarattığı huzursuzluk.
Hükümetin büyük ortağından bir siyasetçi “yabancı seçimlerin huzursuzluğa neden olduğunu” belirterek “Türk kökenli seçmenlerin yarattığı kaosu ele almak için bir toplantı” talebinde bulunmuş.
Bu talep AB içinde yayılırsa, Avrupa ülkelerindeki seçmenler bundan sonra oy kullanmak için Türkiye’ye gelmek zorunda kalabilirler.
Karara bakınca ilk tepkimiz kızmak olabilir ama Batı ülkeleri bizim gibi değil.
Kendilerinden olmayana sınırsız haklar tanımıyorlar.
Göç AB’yi zorlamış
Bir başka haber şöyle; Brüksel’de yapılan AB zirvesinde göç konusu saatlerce konuşuldu ve zirve uzlaşma ile bitti…
Uzlaşma deyince Türkiye’ye yardım için Suriye ve Irak’lı 4 milyondan fazla mültecinin bir kısmını almaya karar verdiklerini filan düşünmeyelim.
Seçimden sonra seçim gecesiyle ilgili tartışmalar devam etti.
Anadolu Ajansı’nın “seçim sonuçlarını veren tek ajans” olarak veriler sırasında yaptığı ani oy değişiklikleri, oyların büyük kısmının henüz sisteme girilmediği açıklanırken tüm sandıklar açılmış gibi sonuç bildirmesi hala tartışılıyor.
Sosyal medyada “Şanlıurfa’da Ulucanlar Okulu sandığında çok sayıda oy pusulasına mühür basan birinin görüntüleri” dolaşıyor.
Yüksek Seçim Kurulu ve yargı bu konuları açığa çıkarma sorumluluğu taşıyan kurumlardır.
Seçimin hemen arkasından İçişleri Bakanı Soylu “Şehit cenazelerine CHP’lileri almayın talimatı verdim. Bu kadar basit” dedi.
Acaba bu kadar basit mi?
Şehit cenazeleri
Bu açıklamadan sonra Bursa’da şehit İsa Özkan’ın cenazesinde CHP İl Başkanlığı’nın gönderdiği çelenk bir grup tarafından yerlere atıldı, parçalandı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sefer Aycan “Biz ne dersek o olacak, bundan sonra Meclis’te siyaseti MHP yapacaktır” demişti, dün görevden alındı.
Devlet Bahçeli de seçimin hemen arkasından “Biz kilit parti haline geldik” demişti ama demek ki bu ifadeyi sert bulmuş.
Her ne kadar Cumhur İttifakı’nın bundan sonra da başarıyla devam edeceğini vurgulasa da şimdiden sorunlu konular var. Mesela af konusu. Bahçeli seçim öncesi “kader mahkumlarına” af ısrarını sürdürmüş, Ak Parti kabul etmemişti.
Ohal meselesi
Mesela OHAL konusu.
Seçimden sonra MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı “bize göre hala FETÖ tehdidi var, OHAL devam etmeli” dedi. Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise hemen arkasından “OHAL sanırım uzamayacak gibi” dedi.
OHAL, Türkiye’nin Batı’yla ilişkilerini de, ekonomiyi de çok olumsuz etkiliyor.
Eğer Erdoğan gerçekten OHAL’in kalkmasını istiyorsa, bu konu MHP ile aşması gereken bir sorun olabilir.
Seçim bitti, zor bir süreci atlattık, peki bundan sonra rahat nefes alacak mıyız? Eskiden seçim sonrası toplum sakinleşir, daha huzurlu bir dönem başlardı, şimdi böyle görünmüyor.
Öncelikle herkesin, her partinin bir özeleştiri yapması lazım.
Türkiye’nin bir “demokratik hukuk devleti” olduğunu söylüyoruz, bugüne kadar buna uyuldu mu, bundan sonra uyulacak mı? En önemli soru budur.
Türkiye 24 Haziran seçimi ile yeni bir geleceğe açılıyor.
Yeni rejimin başarısı öncelikle “adaleti, insan hak ve özgürlüklerini güvence altına almasına” bağlı olacaktır.
Kutuplaşma ve şiddet
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Geçmişte ötekileştirilmiş vatandaşlar”dan, eski kırgınlıkları unutmaktan söz ettiğine göre bundan sonra gerginlik ve kutuplaşma politikasına izin verilmemelidir.
İktidarın hemen düzeltme önlemlerine başlaması gereken büyük bir ekonomi sorunumuz var. Dolar yine istikrarsız şekilde iniş çıkışta… Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim öncesi “her konuda şiddetin önleneceği” mesajları verdi.