Akını AB durdursun!

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Aralık 2015’te “Suriye’de ateş kes ve siyasi geçiş sürecini” öngören karar taslağını oy birliğiyle kabul etmişti.

Taraflara; yani Esad Hükümeti ile muhaliflerine de “müzakerelere başlama ve ateş kes ilan etme çağrısı” yaptı.

Bu çağrının hiçbir anlamı olmadı, çünkü Suriye’de o süreç içinde çok daha büyük bir tehlike ortaya çıktı; Rusya tepeden inme bir şekilde ve “beni Esad çağırdı” diyerek bir karşı savaş başlattı.

Bir yandan Türkiye sınırını PYD ile birlikte ele geçirme operasyonlarını sürdürürken diğer tarafta son olarak “muhaliflerin elindeki” Halep’i kuşattılar.

Esad’ın niyeti

BM’in çağrısı bundan sonra da karşılık bulamaz zira Esad’ın niyeti “ateş kes” filan değil. “Siyasi geçiş süreci” gibi bir süreç sonunda gitmek ise aklından bile geçmiyor.

ABD ne söylerse söylesin olup bitenler onun da Esad’ın kalmasını desteklediğini, Ortadoğu’da “yeni sınırların çizilmesi” planı içinde olduğunu gösteren çok işaret var.

Nitekim Başbakan Davutoğlu’nun “ABD ile Rusya ne zaman görüşse Rusların saldırıları artıyor” demesi bu ortaklığın açıkça ortada olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

Suriye’den gelen açıklamalar “oradan kaçan terör örgütlerinin de Türkiye’ye yöneldiği” şeklindeydi.

Meydan okuma…

Oynanan oyunları, yapılan gizli planları, ABD’nin açıklamalarıyla eylemlerinin birbirini tutmadığını, BM’nin fazla bir etkisi olmadığını gördük. NATO’nun da bir “üçüncü dünya savaşı” çıkarmayacağı kesin. Rusya ne yaparsa yapsın “sert açıklama” adı altında sıradan bir uyarı ile yetiniyor.

Bu durumda “keskin hatlı, meydan okuyan” bir politika yerine daha yumuşak bir çizgi izlemek akıllıca olur.

Aynı şekilde “mülteci politikası”nda da övünme huyumuzdan hemen vazgeçmeliyiz.

Sonu yok!

Türkiye’de mevcut durumda 3 milyona yakın sığınmacı var.

Halep’e saldırıdan sonra Birleşmiş Milletler de “Suriye rejiminin Halep çevresindeki taarruz operasyonları nedeniyle on binlerce insanın Türkiye sınırında toplandığını” açıkladı.

Sınır şu anda yeni gelenlere kapalı ama Davutoğlu’nun “Biz açık kapı politikasına devam edeceğiz. Kalbimiz bütçemizden büyük” sözleri onların da alınabileceğini düşündürüyor.

Haberin Devamı

Esad ve Rusya Suriye’yi dümdüz etmeye kararlı göründüğüne göre, biz bu sözlere ve her geleni almaya devam edersek yakında Suriye’de “Esad’ın istemediği” kim varsa Türkiye’ye geçmiş olacak.

Bu kez de biz AB’den “Türkiye’ye mülteci akınını durdurmasını” isteyelim.

“3 milyar euro”ları onlarda kalsın, mültecileri onlar alsın. Bakalım ne diyorlar?

Müebbet şoku!

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Can Dündar ve Erdem Gül hakkında “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” istemiyle (İstanbul C.Başsavcı Vekili İrfan Fidan tarafından) hazırlanmış olan iddianameyi kabul etmiş.

Öne sürülen iddiaların hiçbiri akla ve mantığa uygun değil. O nedenle…

İddianame mahkeme tarafından kabul edilebilir ama vicdanlar bu kararları kabul etmez.

Madem ki elde “ağırlaştırılmış müebbet” bile isteyecek kadar kanıt var, duruşma neden Mart sonuna bırakıldı diye merak ediyor insan.

Türkiye “gazeteciliği mahkum eden ülke” olmaktan vazgeçmelidir!

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR