Savaşın İçindeyiz!

Türkiye kısa süre öncesine kadar Ortadoğu’daki kanlı mezhep savaşlarından uzak durmayı başarmıştı.

Ülke içinde ve dışında “din eksenli savaşlar ve çatışmalar”dan uzak kalabilmesini, Müslüman çoğunluklu bir ülke olmasına rağmen “laik, demokratik rejime sahip” olmasına ve halkının sağduyusuna borçluydu.

Ama ne yazık ki şu anda Ortadoğu’da süregelen ve binlerce masum insanın en vahşi katliamlarla ölümüne sebep olan din çatışmaları yanlış politikalarımız nedeniyle ülkemize de bulaşmış durumda…

İki düşmana karşı!

Türkiye PKK ile birlikte IŞİD ve diğer cihatçı radikal örgütler konusuna baştan doğru politika ile yaklaşsaydı, Suriye’deki mezhep çatışmalı iç savaşa müdahale etmeseydi, savaş başlar başlamaz sınırlarımızda gerekli önlemler alınsaydı bugün içinde bulunduğumuz savaş ortamını ve terör tehlikesini yaşıyor olmayacaktık.

Tüm dünya ülkelerinin “en tehlikeli terör örgütü” dediği IŞİD’e ve benzeri örgütlere karşı Türkiye’nin yaklaşımı uluslar arası boyutta eleştirilirken biz onun adını ağzımıza almadık. Şimdi ise “Adları ne olursa olsun hepsi terör örgütü” diyoruz.

Haberin Devamı

Geç geldiğimiz bu noktada IŞİD ve birçok örgüt Türkiye sınırında olduğu kadar ülkenin içinde de büyük bir tehdit halindedir. Artık sadece PKK ile değil, birçok cihatçı örgütle de her köşede mücadele etmek zorunda bulunuyoruz.

Suruç katliamından sonra artık tehlike gizlenemeyecek hale geldiğinde TSK operasyonlarıyla PKK ve IŞİD hedefleri vuruldu. Mehmetçik tehlikenin göbeğinde çatışmaya girdi.

Arınç’ın sözleri!

Sınıra Cumhuriyet tarihinin en büyük yığınağının yapıldığı, 20 bin asker gönderildiği bildiriliyor. IŞİD’in nişancı militanları ise Türkiye’ye en yakın mesafe olan Cerablus’ta Türkiye’ye karşı konuşlanmış durumda..

Sınırda IŞİD’le , içerde IŞİD ve PKK terörüyle karşı karşıya olan, başka hangi tehlikeli örgütlerin “uzun süre kontrolsüz bırakılan sınırlar” dan ülke içine sızdığı bilinmeyen bu tabloda güvenliğin sağlanması hiç de kolay olmayacaktır. Sınıra şimdi çekileceği söylenen güvenlik duvarının daha önce yapılması neden hiç düşünülmedi?

Haberin Devamı

Neden hep “uzun bir sınırı korumanın zorluğu” ndan söz edildi?

Milyonlarca mülteci ülkeye girerken aralarında bulunan örgüt militanları neden tesbit edilmedi? Halk bu soruları sormaktadır.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Suruç saldırısı ile ilgili olarak söylediği ve ısrarla tekrarladığı “Ölenlerin içinde ne belediyeden bir yetkili ne de HDP’li yönetici var. Topluluk içine sokulmadıkları, uzakta kaldıkları ayrı bir istihbarat konusudur” sözleri unutulamaz.

Arınç sıradan biri değil, Başbakan Yardımcısı olarak bu sözlerle ne anlatmak istiyor? Suruç katliamını IŞİD’li bir militanın yaptığı bilindiğine göre HDP neden haberdar edildi? Aralarındaki ilişki nedir?

Bu sorunun ne anlattığı ve cevabı inandırıcı bir açıklamayla ortaya çıkmalıdır. Çünkü o cevap yalnızca PKK-HDP-IŞİD ilişkisi değil, sınır ötesinde olanların içyüzünü öğrenmek açısından da önem taşıyor!

DİĞER YENİ YAZILAR