PKK ve ABD aynı yerde mi?

Barış yapmak, aklın ve adalet duygusunun kabul edeceği bir uzlaşmayı sağlamaktır.

Barış yolunda ilerlemek her zaman başarı getirmeyebilir.

Böyle bir durumda ne yapacağız?

Barıştan, süreçten, çözümden vazgeçmek, hele bu aşamadan sonra pahalı bir maliyettir.

Müzakere tıkanınca konuşmayı durdurmaktan uzak durmak gerekir.

En azından tıkanmanın hikâyesini tekrar okumak, “bir şans daha yaratma imkânı var mı” bunu anlamak, çok görülmemelidir.

Kürtlerle oturup konuşmak anlaşmaya çalışmak Çözüm Süreci adını verdiğimiz çabaların ilk ve son arayışları değildir.

2006 yılında Emekli Orgeneral Edip Başer hükümet tarafından özel koordinatör tayin edilmişti.

Tecrübelerini “Kanatsız Uçmak” adını verdiği bir kitapta toplamıştır.

Ama baştan beri bu mücadelenin askerle ve polisle kazanılmayacağını savunmuştur.

Başta ABD olmak üzere müttefik ülkelerin PKK terör örgütüne yaptırımlar uygulanması gerektiğini söylemiş, fakat özellikle uyuşturucu ticaretine darbe indirecek adımları Amerika’dan göremediğimizi dile getirmiştir.

Haberin Devamı

Emekli Orgeneral Başer bu çabalar arasında PKK’nın izolasyonu için Barzani’ye karşı yürütülen örgütlenmeyi başaramadıklarını ifade ederken öykünün en dramatik aşamasını şu sözlerle ortaya koyuyor:

“Beyaz Saray’da 9 toplantı yaptık.

İşbirliği teklif ettik. Bir CD vermiştik onlara.

Orada PKK’ya ikmal malzemesi taşıyan aracın şoför mahallinde bir Amerikan askeri oturuyordu!”

Emekli Orgeneral Başer, Sözcü gazetesine verdiği söyleşide “Ben bu sürecin Türkiye’ye barış getireceğinden emin olamıyorum” demiş.

Şark Cephesi’nde değişen fazla bir şey olmadığını belli ediyor.

Doğru bir tahlil olabilir.

Ama pek çok şey, teröre karşı bitirici sonuçlar elde etmenin imkânsız olmadığını göstermiyor mu?

Babasının adı ne?

Orta karar hafızaya sahip toplumlarda siyaset, başarıyı müsaadesiz sahiplenmek suretiyle yapılır.

Bu nedenle de, ara sıra ele geçen gerçek başarı fırsatları, hak ettikleri muameleyi görmeden kaybolur gider.

Herkes şunun farkında:

Son on yılın ekonomik başarıları havadan düşmedi, rahmetli Özal’a kadar dayanan derinliklerden bugünlere geldi.

Haberin Devamı

Özal’ı, Derviş’i ve bugünkü iktidarın yetenekli genç ekonomistleri yakaladılar bu başarıları; aşırılamaz.

Takımın kaptanı adaletli olmalı.

Olmazsa kendini de, elde ettiği başarıyı da ziyan eder!

DİĞER YENİ YAZILAR