Şer odakları ve hukuk devleti

Cumhurbaşkanı 17 Aralık 25 Aralık operasyonlarının yıldönümüne erken bir karşılama yaptı.

TOBB üyelerine hitap eden konuşması Türkiye’nin ekonomisine ve bağımsızlığına yönelik tehditlerden halkı haberdar etme iddiasına dayanıyordu.

Cumhurbaşkanı seçimde verdiği “inlerine gireceğiz” sözünü tuttuğunu belirttikten sonra iyi tarif edilmemiş maşalarla mücadelenin süreceğini bildirdi.

“Eğitimden, hizmetten bahsedenlerin faili meçhul cinayetler işlediğini bile görüyoruz” dedi.

İçerde ve dışarda sadece maşa olarak kullanılan bir şer odağı ile karşı karşıya bulunduğumuzu öne süren Erdoğan paralel yapının hiçbir zaman kendi başına hareket etmediğini öne sürdü.

“İhanet Cephesi” Cumhurbaşkanı’na göre deşifre edilmiştir, unsurları açığa çıkmıştır.

Ama halk neden bu ihanet suçlamalarının gerginliğinden zarar görmeye mecbur bırakılıyor?

“Faili meeçhul cinayetler işlendiği” suçlaması, Silivri mahkemelerinde yaşanan acı lara davetiye yerine geçmez mi?

Dünkü konuşmanın en doğru vaadi “Sadece siyaset zemininde yürüyeceğiz” sözlerinde ifadesini bulmuştur.

Haberin Devamı

Evet, doğrusu budur. Türkiye’nin bu meselede hukuk devleti normlarına ve güvencelerine ihtiyacı vardır.

Tehdit sözlerinin yarattığı baskı ve gerginlik yorucu oluyor!

Bu geçit siyaseti yoracak

Tahminler, Cumhurbaşkanı seçilince Tayyip Erdoğan’ın Başbakan yetkileri ile Çankaya’ya çıkacağı üstüne

kuruluyordu.

Hafif bir sapma oldu. Başbakanlığı ve sahip olduğu yetkileri Atatürk Orman Çiftliği’nde inşa ettirdiği saraya taşıdı.

Başbakan fiili olarak yürütmenin başıdır. Cumhurbaşkanı devletin başı...

İkisinin yetkisini tek elde toplamak 4 ile 5’i toplamaya benzemez. Karşılığı, sonuç etkisi 4 ile 5’in çarpımıdır!

Yolda hız kazandırdığı görülmüştür ama sonuç daima düş kırıklığı olmuştur.

Cumhurbaşkanlığı danışmanı Binali Yıldırım yeni yılın başında Tayyip Erdoğan’ın bakanlar kuruluna başkanlık edeceğini açıkladı.

Bağlı kalacağına yemin ettiği anayasada yeri yoktur bu modelin; oy hakkı da yoktur ama fark etmiyor.

Cumhurbaşkanı hükümete istediği kararları aldırıyor, bunu yaparken de sorumluluğu üstüne almıyor.

Haberin Devamı

Yeni anayasa yapılana kadar en çok bu belirsizlik yoracak demokrasimizi..

DİĞER YENİ YAZILAR