Cehennem Korkusu..

Çağdaş eğitime inanmak ve şartlarına uymak, Türk milletinin Atatürk’e verdiği namus sözüdür.

Milli Eğitim Şurası arifesinde özellikle laiklik ilkesinden sapma anlamına gelecek önerilere toplumun gösterdiği hassisiyetin sebebi budur.

Diyorlar ki... “Endişeye sebep yok; özellikle komisyon çalışmalarında yapılan uçuk öneriler kimseyi korkutmasın, genel kurula ya getirilir ya getirilmez. Getirilse bile öneriye dönüşmez..”

Bu uyuşturucuya fırsat tanımak gaflettir. Çünkü laik rejime karşıt güçler, laik sistemde gördükleri zayıf noktaları hemen değerlendiriyor.

Sistem değiştiren torba yasalar iktidar partisinin meclise yönelik operasyonlar için kullandığı araçlardır.

Şimdi bu araç, kız-erkek karma okullar, olmazsa karma sınıflar yaratmak için kullanıma sokulacaktır.

Şura’da okul öncesi değerler eğitimi verilmesi ilkokulun ilk üç sınıfında din kültürü ve ahlâk bilgisi dersinin zorunlu olması yaygın sayılacak bir mutabakat elde etmiştir.

Bazı uzmanlar “4-5 yaşında çocuklar Allah, cennet gibi soyut kavramları anlayamaz“ uyarısı yapmışlardır ama ne kadar etkili oldukları bugün, yarın anlaşılacaktır.

Haberin Devamı

Ama başörtüsü yasağını kaldıran oldu-bitti, kendini din dersleri uygulamasında tekrarlayacaktır.

Tahmin etmek zor değil!

Başörtüsü yasağı kalkarken iktidar sorumluları, “Bu adımın yalnız üniversite öğrencileri ile sınırlı kalacağı” yemini etmişlerdi.

Baş örtüsünün ilkokula kadar ineceği, bu sayede bütün okulların imam hatip okuluna dönüşeceği öne sürülmüştü.

İşte, laik eğitimin şu anda en dokunulmaz sınırları ihlâl edilmektedir.

Milli Eğitim Şurası’nda biri sormuş:

“Din deyince aklınıza neden hemen cehennem geliyor?”

Laiklik ilkesi dini de, insanı da günaha karşı koruyan bir güvencedir.

Bunu en iyi dini istismar edenler bilir!

Temiz Eller

Arşivleri okumak yararlı oluyor. Aynı zamanda ibret verici..

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2014 yılı derecelendirmesi Türkiye’yi yolsuzluk konusunda 50 puandan 45 puana indirmiş, yani 11 sıra geriletmiş!

Kamu kaynaklarını da kapsayan yolsuzluk denince akla ilk Temiz Eller savcısı Antonio Di Pietro ve söyledikleri geliyor:

Haberin Devamı

“Dokunulmazlık zırhını kaldırabildiğimiz için Temiz Eller’i yapabildik.”

“Yargının yürütmeye bağlı olduğu yerde demokrasinin katresini göremezsiniz.”

“Savcının denetleyeceği kişilere bağımlı olması belirsizlik yaratır.”

“Sizde bu imkân yoksa hemen yaratmaya bakın!”

DİĞER YENİ YAZILAR