Barajda boğulmak

Seçim sistemleri, iki amacı bir arada gözeten hukuk metinleridir.

Birinci amaç "temsilde adalet"tir. İkincisi "yönetimde istikrar" ilkesidir.

Türkiye'de siyaset yapan insanlar doğru uygulamayı paralel raylarda yan yana giden trenlere benzetirler.

Ama tuhaftır zaman zaman iki trenin aynı hatta karşılıklı olarak hareket halinde olduğu farkedilmez.

Seçim sistemimiz "Yüzde 10 barajı"nın adaletsizliği ile sakatlanmış haldedir.

12 Eylül askeri müdahalesinden günümüze kalmış olan bu oligarşik bağımlılığın, 12 yılı aşkın süredir devam eden AKP iktidarları tarafından çok defa kötüye kullanıldığı söylenebilir.

Bu kısıtlamanın yarattığı basınç nihayet patlamış görünüyor.

Beklenen karar..

Emekliliği yaklaşırken Haşim Kılıç'ın konuşkanlığı artıyor.

Kalan zamanı iyi değerlendirmek istemesi, misyon üstlenmiş insanların alışkanlığıdır.

Haşim Kılıç’ın yüzde 10 seçim barajı ile ilgili bireysel başvurular üzerine yakın zamanda yüksek mahkemeden "hak ihlâli" kararı çıkabileceğini söylemesi siyaset meydanında heyecan yaratmıştır.

Haberin Devamı

Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Burhan Kuzu böyle bir kararı yok hükmünde sayacaklarını öne sürüyor.

Gerçekten de seçim mevzuatımız 2001 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile seçim yasalarında yapılan değişikliklerin bir yıl içinde uygulanmayacağına dair hüküm getirmiştir.

Bu tedbir bile ne yaparsak yapalım Türkiye'yi yüzde 10 gibi benzersiz bir seçim barajı uygulamaya mahkûm olmaktan kurtarmıyor.

İhsas-ı rey bazen iyi

Yine de bu antidemokratik barajı kabullenme görüntüsünün figüranlığını yapmaya kimse razı olmamalıdır.

Millet iradesini oluşturan oyların bir parti için neredeyse 5 milyonunu çöpe gönderebilen tutum hukuk da olamaz, demokrasi de olamaz!

AKP Genel başkan Yardımcısı Mustafa Şentop Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın ihsas-ı reyde bulunduğunu, yani oyunu açık ettiğini öne sürmüş..

Eğer Prof. Kuzu'nun yaptığı müdahale, ne zaman olursa olsun Yüzde 10 seçim barajının hayatımızdan çekip gitmesine katkı sağlayacaksa...

Uğurlar olsun!

Büyük lokma ye

Siyasetçi ilerde kötüye kullanılacak açıklar vermekten sakınmalı.

Haberin Devamı

Bir kaç gündür el öpme üstüne anlamsız, amaçsız bir söz düellosu sürüp gidiyor.

Şu hatırlatma işe yarar mı?

İki yıl önce Pasinler'de kendisini gördüğüne sevindiğini söyleyen köylüye "Sevindiğini nereden bileyim; bir takla at da anlayayım" diyen şahsiyet (İdris Naim Şahin) bu iktidarın bakanı değil miydi?

Büyük lokma ye, büyük lâf etme demiş atalarımız!

DİĞER YENİ YAZILAR