Sorun yasa değil, zihniyet

Son pişmanlık fayda vermez diyen bir atasözü var, bilirsiniz..

Ama hayat bize şunu da öğretiyor:

Pişmanlık iyi bir öğretmendir ve özeleştiri asla gözden düşürülmemelidir.

HDP Milletvekili Altan Tan’ın Kobani protestolarının yarattığı yıkım ve ölümler nedeniyle söyledikleri geleceğin benzer olaylarından ülkemizi ve halkımızı koruyacak ibretlerdir.

Sokakları nefret ve öfkenin bilinmezliğine teslim eden ilkellik HDP’nin Eşbaşkanı Selâhattin Demirtaş’ın örgütü sokağa çağıran tedbirsizliği idi.

Pişmanlık biraz daha erken oluşsa Türkiye, onyıllarca unutmayacağımız bu yağma çirkinliğinin utancını taşımaktan belki kurtulacaktı.

Tan “keşke” diyor “keşke Devlet Bahçeli gibi yapabilseydik.”

Bahçeli için şunu dedi:

Bahçeli örnek oldu

“MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin fikirlerine katılmam. Ama son olaylardaki tavrı önemlidir. ‘Bizim partimizin amblemlerini, sloganlarını kullanarak kimse sokağa çıkmasın’ dedi. ‘Kim amblemimizle, sloganlarımızla sokağa çıkıyorsa provokatördür, ajandır’ dedi. Bizim de aynı tavrı sergelememiz gerekir.”

Haberin Devamı

Parlamenter sorumluluğu çok daha fazlasını düşünmeyi ve gerekirse kahramanlık göstermeyi emrediyor.

HDP Milletvekili Tan olaylar patlak verdikten sonra “ok yaydan çıktı” düşüncesi ile davranılmaması gerektiğini hatırlatarak “mesela” deyip saymış Hürriyet’e:

“Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız sokaklara inip taşkınlığa engel olabilirdi. Yağmalanan bir dükkânın önünde durabilirdik. Bankamatiğin önünde durabilirdik.

Belki o kitle bizi de ezip geçerdi ama ikincide dururdu.

‘Bunu yapamıyorsak bırakmalıyız bu işi. Otobüs yakarak nereye varabiliriz ki?”

Polis devleti olmasın

Dün TV kanalları, güvenlik kuvvetlerinin etkinliğini arttıracak yönde yeni yasal düzenlemeler yapma hazırlıklarını irdelediler.

Yasaları yetersiz sayabilir miyiz?

Polisin silâhını belli koşullar altında kullanmasına hak tanınmıyor mu?

Parlamento, tedbirleri “Polis Devleti” dedirtecek aşırılığa teslim olmadan çıkış yolu aramalıdır.

Yeni tedbirden önce yeni anlayışlara muhtacız.

Dün ekranda bir iç güvenlik uzmanı olan Mete Yarar’ın şu sözlerini not ettim:

Haberin Devamı

“Terörle savaşan polisin, askerin istediği ilk şey, arkasında kendisine güvenen bir toplumun varlığını hissetmesidir..”

Son zamanlarda ülkenin fedakâr evlâtlarına bu duyguyu vermekte yetersiz kaldığımızı siz de hissetmiyor musunuz?

DİĞER YENİ YAZILAR