Değişen kazanır

Değişim ve yenilenme gibi kavramlar yeniden moda oldu.

Bu kötü bir şey değil; yeter ki doğru tanımlansın.

Zira bu konuda biz ülke olarak iyi bir şöhrete sahip değiliz.

Mesela New York Times gazetesinde çıkan şu yorum..

Yorumun yazarı İngiliz Birleşik Kraliyet Enstitüsü uzmanı Aaron Stein Davutoğlu’nun “stratejik derinlik” ve “komşularla sıfır sorun” politikalarının başarısızlığa uğradığını savunurken yeni bir şey söylemiyor.

Endişe verici yenilik şu ki “Türkiye’nin başarısız olan dış politikasında değişiklik beklememeliyiz” diye yazıyor; “Davutoğlu Başbakan olduktan sonra da Türkiye muhtemelen onun inşa ettiği dış politikayı sürdürecektir” tahmini yapıyor.

Siyaset, damar sertliğinden muzdariptir.

Yazık ki ilişkiler de aynı:

Boykot ne halletti?

Halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan’ın yemin törenine ana muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu katılmayacak.

Bu karar da değişmeli.

Çünkü Cumhurbaşkanı Gül’ün yemin töreni de CHP tarafından boykot edilmişti.

Her şey bir yana, şimdiki boykot Erdoğan’ın, aylar ve yıllardır bağlı kalmayacağını tekrarlaya durduğu Anayasa’ya “Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda” nasıl bağlılık yemini edecek; bu merak bile boykot kararını değiştirmeye değmez mi?

Haberin Devamı

Seçim bir arınma fırsatıdır. Hiç bir toplum sorunlarını bir seçimden ötekine taşıyamaz.

CHP çalıştı ama başaramadı. Yolsuzluk iddiaları, yargı sürecine girmiş suçlamalar bile iktidara zarar vermedi.

Bunun suçunu CHP halkın değer yargılarında bozulma olduğuna yormasın, eksiği kendi anlatma yetersizliğinde arasın; orada bulacaktır!

Değişim “işte şimdi oldu“ dedirtecek kalitede olmalı.

Adayları halk seçsin

Başarısızlık değişimin kapısını ne zaman çalmalı?

CHP lideri ölçüsünü açıklıyor:

“Ben eğer anlamlı bir oy kaybı yaşatırsam giderim.”

- Anlamlı oy kaybından kastınız ne?

“Yani öyle sıfır noktalı falan değil. Birkaç puanlık bir kayıptan söz ediyorum..”

Kılıçdaroğlu başarısızlık sayılacak kayıpların milyon milyon oylarla tarif edilmesi gerektiğini savunuyor.

Bu anlayış da değişmeli.

Çünkü 12 yıllık bir iktidarı üstelik yolsuzluk dosyalarına rağmen indiremeyen bir muhalefet başarılı kabul edilemez.

Haberin Devamı

Kendi içinden yükselen eleştirilere karşı adaletine de itimat edilemez.

Böyle partiler en azından gelecek seçimin milletvekili adaylarını merkezde seçmemeli, bu hakkı sahibine, yani partinin üyelerine tanımalıdır.

DİĞER YENİ YAZILAR