Gerginlik yanlış yol

Haberin Devamı

O uğursuz iddia hiç dile getirilmemeliydi.

Başaramadık, bari seçim malzemesi olarak kullanmaktan vazgeçsek...

Gezi protestoları sırasında Kabataş’ta ağır tacize uğradığı iddia edilen “başörtülü kadın”dan söz ediyorum.

Üstünden sekiz ay geçen olay başörtülü bir kadına Kabataş’ta Gezi eylemcisi bir grubun saldırdığı suçlamasına dayanıyor.

Eylemci taraf, iddianın hayal ürünü olduğunda ısrar ederken iktidar kanadı başörtülü kadının darp edildiğine dair doktor raporu gösteriyor.

Olay gecesine ait bazı görüntülerin ortaya çıkması, saldırı tezini zayıflattığı için iktidar tarafında tedirginlik doğdu.

Olayı seçim malzemesi olarak kullanacağını belli eden Başbakan savunmayı bizzat üstüne aldı.

Karakteri “en iyi savunma hücumdur” sözüne uygun olduğu için Erdoğan bu işi severek yapıyor.

Nasıl laiklik bu?

Haliç Metro Köprüsü’nün dünkü açılış törenine katılan Başbakan, Kabataş olayına, yaratacağı hassasiyeti hesap edemeyen bir kızgınlık içinde yaklaştı.

Bir taşla iki kuş vurmak...

Başbakan seviyor bunu:

“Başörtülü kızımıza saldıranlarla o paralel yapı, birlikte hareket ediyor. Biri en zor zamanlarda başörtüsüne teferruat diyordu. Bugün de o başörtüsü düşmanlarının değirmenine su taşıyor..”

İki suçlamanın hedef tahtasında da kanlı bıçaklı hale düştükleri cemaat lideri Gülen vardır.

Gülen’in devlet içinde ulaşmayı hayal ettiği hedefler görmezlikten gelinemez.

Erdoğan, Gülen cemaatine koalisyon ortağı muamelesi yaparak yanlışa düştüğünü umarız görmüştür.

Bir dini cemaatin, iktidara parti gibi ortak olması, laikliğin en kaba tarifine bile karşı çıkmaktır.

Güç zehirlenmesi

Hem suç, hem günahtır bu.

İktidar on ikinci yılını sürerken bu konuda aldatıldığını iddia ederek, saflığın kurbanı olduğunu söyleyerek sadece kendini kandırır.

Din üzerinden siyaset, ülke ve millet bütünlüğüne kötülük yapmaktır.

O nedenle fren mesafesi içinde olduğumuzu düşünerek bu şansı değerlendirmeliyiz.

Başbakan şahsına ve iktidarına yöneltilen her eleştiri veya kötü sözü cevaplamak ve sahiplerini pişman etmek zorunda değildir.

İktidar yöneticileri, güç zehirlenmesine uğradığını düşünüp kutuplaşma ve gerginlik yaratmaktan uzak durmaya çalışmalıdır.

“Oyların yarısı bana ait” demesin kimse; artık öyle değil.

Cemaat gerçeği netleştikten sonra AKP yeniden yapılanma geçirecektir. Öylesi belki daha hayrına olacaktır.

Yeter ki din temelinde bölünme yaratan yanlışlara ve günahlara sürüklenmesin..

DİĞER YENİ YAZILAR