İnandırmak zor olur

Haberin Devamı

Maziyi temizlemek, insanlar gibi kurumların da önünü açar gelecek için güç ve güven verir.

Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle mahkûm edilen AKP, geçmişindeki bu lekeyi sildirmenin fırsatını kullanmaya hazırlanıyor.

Genel Başkan Erdoğan dün yaptığı bir konuşmada bunun işaretini verdi.

AKP 2008 yılında Anayasa Mahkemesi (AYM) kararıyla mahkûm edilmiş, kapatma cezasının gerektirdiği 7 oy, bir eksikle 6’da kaldığı için parti kurtulmuş, sadece Hazine yardımından gelen paranın yarısı ceza olarak ödetilmişti.

Başbakan dün “AK Parti’yi kapatma davasını bugün yeniden inceleyin. Biz inceliyoruz” diyerek hazırlandıkları bir hamlenin haberini verdi.

Normal koşullarda böyle bir teşebbüsün şansı yüksek değildir.

Anayasa Mahkemesi Usul Kanunu yeniden yargılanma taleplerine açıktır ama “yeni maddi olgu” sunma şartı bu kapıyı kullanma hakkını zorlaştırıyor.

O halde iktidar partisi niçin risk altına giriyor?

1. AYM’nin yapısı 2010’daki değişiklik sayesinde bu riskleri neredeyse sıfıra indirmiştir. Mahkemedeki oy ağırlığı iktidardan yana tartışmasız bir üstünlük taşıyor.

2. Yüksek mahkeme kararı AKP’nin mazisindeki en görünür lekeyi kaldırırken parti sözcülerinin beslendikleri mağduriyet edebiyatı mahkeme kararıyla zenginleşecektir.

3. Mahkemenin ceza olarak el koyduğu Hazine yardımı (20 milyon lira) belki kanuni faizi ile iktidar partisine geri ödenecektir.

Mahkemeye başvurma kararı Türkiye’yi hukuk devletinden biraz daha uzaklaştıran zorlamaların izlerini taşımamalıdır.

AKP’nin iktidardaki kıdemi 20 milyon liralık bir gelire tamah etmeme lüksünü veriyor.

Bu sorumluluk gösterilmezse Türkiye adalete takla attıran geri bir toplum damgası yiyecektir.

Bir kaç yıl ara ile, aynı konuda taban tabana zıt kararlar oluşturan iki Anayasa Mahkemesi...

Kimse “denemesi bedava“ demesin.

Paranın satın alamayacağı şeyler kaybederiz!

Titreme krizi

Devletlerin dış politika tercihlerini “ulusal çıkarlar” belirler.

Başbakan’ın açıklamaları din kıstasına dayalı bir siyaset tercih edildiğini gösteriyor.

Dün Arap zenginlerini silkeledi önce:

“İslâm dünyasının içinde zekâta muhtaç olanları da biliyoruz. Acaba kaç tanesine ellerinizi uzattınız?”

Sonra “Mısır ordusunun inançlı insanlarına sesleniyorum” diye başlayıp şöyle bitirdi:

“Siz o Müslüman kardeşlerinize nasıl silâh doğrultuyorsunuz? İnancınızda imanınızda bir titreme yok mu?”

Böyle giderse gülme krizi tutacak.

Ama sinirden!.

DİĞER YENİ YAZILAR