Gençliği kazandık

Haberin Devamı

Direniş, hukuk devletinin kabullenmekte zorluk çekeceği zaman sınırını aştı denilebilir mi?.

Güvenlik güçlerinin dünkü manevraları, yukarıdaki soruya karar vericilerin “Evet” dediklerini düşündürüyor.

Kamu otoritesi bu nedenle direnişin kalbi olan Taksim’de dün birkaç teşebbüste bulunmuş ama fiili müdahaleyi “tadında” bırakmaya özen göstermiştir.

Taksim Gezi Parkı direnişinin ekonomik alandaki kayıpları önemsiz değildir ama teselli getirisi vardır.

Siyaset bilimci Prof. Hakan Yılmaz VATAN’a verdiği mülâkatta net bir değerlendirme yapıyor:

“Bu olaylar sebebiyle Türkiye’nin imajı çok zarar görüyor deniyor... Ben tam aksini düşünüyorum; Türkiye’nin gençlerinin ne kadar Batılı, modern, aydın oldukları görüldü. İnanılmaz bir itibar kazandı Türkiye. Avrupa Birliği’ne girişi kolaylaştı.”

Şahane tanıtma

Prof. Hakan Yılmaz’a göre gençliğin Gezi Direnişi’ndeki duruşu sayesinde Türkiye, milyonlar verse yapamayacağı tanıtımı gerçekleştirmiştir.

Başka bir akademisyen Prof. Ahmet İnsel de toplumsal direnişin parlayan yıldızı olarak gençleri görüyor. Tarifi de ötekine benziyor:

“Güçlü bir mizah yeteneği olan, şiddeti benimsemeyen ama şiddete de pabuç bırakmayan bu nedenle otoriter gücü çaresiz bırakan bir gençlik...”

Bu gazetenin basıldığı saatlerde uygulanan gaz saldırısı, basınçlı su ve cop zorlaması umarım ki direnişin sonunu getirmemiştir.

Elbette hukukun egemenliğini kabul eden bir anlaşma ümidimizdir.

Ama anlaşmanın zemini, açıklandığı şekilde Başbakan’ın ev sahipliğinde parti genel merkezi olmalıdır.

Laik devlete hasım

Böyle bir uzlaşma, sorunlarını daha kolay çözen bir pratiğin sahibi kılar Türkiye’yi.

Bir yanda yaratıcı, nükteci, temiz gençlerin masum ve yaşama sevinciyle dolu dünyası;

Onun karşısında ise düşman bellediği insanları gireceği günahı düşünmeden “dinsiz” diye yaftalamakta hiçbir sakınca görmeyen iftiracıların yeryüzündeki cehennemi...

Bir yanda da “camide içki içildiği” haberinin kışkırtıcı bir iftira olduğunu tahmin edecek ve küçük bir zahmetle yalan olduğunu öğrenecek yeteneğe sahipken siyasi sömürü uğruna susup oturan hatta şehvetle tırnak kaşıyan fırsatçılık...

Türkiye’nin gençleri topluma ümit ve cesaret veriyor.

Ama onlar yetişkin yönetici koltuklarına ulaşana kadar demokratik laik hukuk devletini koruma andına bağlı olanlar, gitgide zorlaşan görevleri için sürekli uyanık kalmak zorundalar!

DİĞER YENİ YAZILAR