Adalet kayıpta

Haberin Devamı

Başbakan, Silivri mahkemelerine o ağır eleştirileri neden lâyık gördü; kolayca anlaşılıyor.

Emekli Orgeneral Ergin Saygun kendisini ölümün eşiğinden döndüren kalp ameliyatı sırasında tutukluluktan kurtuldu.

Ölümcül risk evresine girdiği belirlenmiş olmasaydı tutuksuz yargılanmasına imkân tanıyan mahkeme kararını belki dünya gözü ile göremeyecekti.

Gündemi izleyen insanların vicdan taşıyan kesimi şimdi aynı şansın eski rektör Prof. Hilmioğlu’na gülmesi için dua ediyor.

Prof. Hilmioğlu siroz ve kanserle savaşıyor cezaevinde. O hastalıklara böbrek ve prostat sorunu da eklenmiş..

Hakkındaki sağlık raporlarının sonuncusu şu tespiti yapıyor:

“Cezaevi koşullarında kesin ölüm!”

Silivri’de kendisini gören CHP Milletvekili Veli Ağbaba, Hilmioğlu’nun koğuştaki arkadaşlarının yardımı olmaksızın temel ihtiyaçlarını dahi göremediğini belirterek af yetkisini kullanması için Cumhurbaşkanı Gül’e çağrı yaptı.

276’ncı duruşma!..

Dediği hesabı soracak bir otorite şu anda yazık ki mevcut değildir ama toplum vicdanı taşma noktasına yaklaşmıştır.

İşte Veli Ağbaba’nın gösterdiği müeyyide:

“Hilmioğlu’nu zindanlarda ölüme terk edersek, iştirak hâlinde kasten adam öldürme suçunu işlemiş oluruz!”

Adalet kutsal bir değer, savunma kutsal bir haktır.

Ama nedense Türkiye özel mahkemeler bağlamında bu kutsallardan yana ağır talihsizlikler yaşadı.

Dün Ergenekon davasının 276’ncı duruşması yapıldı.

İnternet andıcından yargılanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un avukatı, dönemin yüksek komuta kadrolarını işgal eden emekli generallerin tanık olarak dinlenmelerini talep etti.

Zaman kaybetmek gibi bir ret bahanesi olamazdı; eski Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları ifade vermek için hazır bekliyorlardı.

Kapandığı hâlde açık

Daha öncekiler gibi mahkeme bu talebi yine reddetti. CMK’nın 178’inci maddesi sanığın getirdiği tanıkları dinlemeye mahkemenin bir anlamda mecbur olduğunu söylüyor.

Mahkeme ret kararına gerekçe yazmak zorunda. Daha önceki örneklere bakarak şu tür bir tahmin yapılabilir:

“Karar oluşturmaya yeterli kanaat oluşmuştur. Yeni tanık dinlemenin adalete olumlu bir katkı vermesi beklenmediğinden talebin reddine...”

Yargılanan dönemin en yüksek sorumlularının tanıklığını gereksiz bulan bir mahkemeden adil karar bekleyebilir misiniz?

Özel yetkili mahkemelerin varlığına TBMM son vermiştir.

Adalet dağıtmadığı için son vermiştir.

Meclis iradesinin kapatılmaya mahkûm ettiği özel yetkili mahkemeler o nedenle yargı görevi değil infaz hizmeti yapıyor.

Ve adalet sürekli zarar görüyor!

DİĞER YENİ YAZILAR