Savaş asla!

Haberin Devamı

Her sabah gözümüzü aynı soruya açıyoruz: Suriye ile acaba savaş olur mu?

Olmamalı. Asla olmamalı.

Ülkeyi yönetenlerin bu gerçeği her an vatandaşın gözünden okuyor olmaları lâzım.

İki muhalefet partisi lideri dünkü grup konuşmalarında en büyük ağırlığı savaş tehlikesine verdiler. Haklı eleştiriler yönelterek yeni yanlış adımlar atmaması için iktidarı uyardılar.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan’a açık çağrı yaptı:

“Suriye ile çatışmak için bana bir tane haklı gerekçe göster. Yok bir gerekçe!”

MHP lideri Bahçeli de Türkiye’yi Orta Doğu bataklığına çekecek tahriklere ve istihbarat tuzaklarına karşı iktidarı uyarırken Rusya’yı karşı cepheye kazandırmanın hiç yeri ve zamanı olmadığını söyledi..

Bunlar da yerinde uyarılardı.

Ankara’daki ABD Büyükelçisi Ricciardone’den de dikkate değer bir açıklama geldi. “Türkiye ile Suriye arasında savaş ihtimali görmüyoruz” dedi. Bir de “Türkiye Esad rejiminin tuzağına düşmedi...”

Eğer tırmanan gerilime rağmen çatışma gerçekleşmemişse ortada bir başarı vardır. Bunun nedenini İngiliz Independent gazetesi “Türkiye övgüye layık bir şekilde kendini dizginledi” diyerek teslim ediyor.

İstanbul Küresel Forumu’na katılan El Kuds El Arabi gazetesinin genel yayın yönetmeni Abdülbari Atwan NTV’ye “Türkiye dikkatli olmalı ve provokasyona gelmemeli. Suriye ile savaş 3. Dünya Savaşı’na dönüşebilir” diyor.

Peki seçimi kazanırsa Obama asker gönderir mi?

“Hayır, çünkü Suriye’de petrol yok..”

Başbakan bütün bu uyarıcı sesleri dost bilmelidir.

Baasçı suçlaması barış savunucularını susturur mu bilemeyiz ama herkes şu gerçeği görmelidir:

Suriye ile savaş bizi bir anda 50 yıl geri götürür, sadece sonsuza kadar bir düşman komşu kazandırır.

Bunca kırım ve vahşetten sonra Suriye’ye iyi bir şey olamaz.

Dağılan bir devletin müsebbibi olmayalım!

Grupta miting

CHP liderinin gündemi yoğundu.

Ama fondaki tezahürat, Meclis grup salonunun partililerle tıklım tıklım dolu olduğunu gösteriyordu.

Meclis, sorunların sükûnet ve akılla tartışıldığı bir yer olmalı. Grup toplantısı da Meclis çalışmasıdır.

Orada slogan atılmaz, atılmamalı.

Çünkü bu yol açılırsa ve her parti militanlarını grup toplantılarına taşırsa Salı’lar kaybedilir.

Ciddiyet değil heyecan tercih edilir.

Mesela dün Kılıçdaroğlu, Libya’da Kaddafi’den ödül alan Başbakan Erdoğan’ın kendisine verilen 25 bin doları şehit ailelerine devredeceğini söylediğini hatırlattıktan sonra şunu sordu:

“O 25 bin doları hangi şehit ailesine verdin; çık anlat!”

Bunu diyorsa o vaadini Başbakan’ın yerine getirmediğinden CHP liderinin emin olması gerekir. Acaba öyle mi?

Soru şeklinde suçlama yapılmamalı.

Meclis’i kirletir çünkü...

DİĞER YENİ YAZILAR