Petrole tapanlar

Haberin Devamı

Libya’yı uçuşa yasak bölge ilân eden BM Güvenlik Konseyi kararı Kaddafi askerlerini Bingazi’nin eşiğinde yakaladı.

Karar bir gün daha gecikse belki de Kaddafi’nin haydut rejimi, özgürlük rüyası ile başkaldıran sivilleri kitle halinde öldürecek ve dünya büyük bir insanlık suçuna daha seyirci kalacaktı.

Libya’nın karşısında, Avrupa’nın kalbi denilen topraklarda on beş yıl öncesine kadar yüz binlerce Bosnalı ve Kosovalı’nın katliama tabi tutulmasını bu günahkâr dünya, bu egoist Batı, utanmazca seyretmemiş miydi?

Libya’daki fark, Müslümanın Müslümana yaptığı mezalimdir.

Ama zalim, tam bir Avrupa-Amerika mamulâtıdır!

Petrole tapan Batı, Albay Kaddafi’nin şahsında Doktor Frankeştayn’ınkine benzeyen bir canavar yaratıp büyütmüştür.

Hiçbir suçluya nasip olmayan bağışlanma ve şımartılmalara Kaddafi lâyık görülmüştür.

Hep petrol aşkına!

Kaddafi BM kararını duyunca dün yine tehdit savurdu:

“Hayatlarını cehenneme çeviririm, yolcu uçaklarını bile düşürürüm!”

Yapar mı yapar!

Bu adam 23 yıl önce bir Pan American yolcu uçağını İskoçya üstünde patlatıp 270 kişinin kanına girmemiş miydi?

Batı suçunu kabul ederek tazminat ödeyen Kaddafi’yi en azından tecrit edebilirdi. Affederek petrole ve petrol dolarlarına insanlığı satmışlardır!

Başbakan Berlusconi, geçen yıl Kaddafi’nin 50 milyar dolarlık ticaret anlaşmasına imza atan elini öptü.

Sarkozy “Onun seçim kampanyasını ben finanse ettim” diyen Kaddafi’ye cevap veremedi.

Şimdi bu ikisi “hemen tepesine binelim” diye çırpınanların başını çekiyor.

Bu aceleciliğin nedeni “sivilleri koruma duyarlılığı” mı?

Hayır... Kaddafi güven veren emanetçi kimliğini yitirmiştir.

Pek çok kültürde yaralı yılanı yaşatmanın yanlışına vurgu yapılır.

Batı artık Kaddafi’ye yaralı yılan muamelesi yapacaktır.

Umalım ki bu yolun sonunda “yeni bir Kaddafi” çıkmasın.

.. Ve Libya, Arap dünyasında insan haklarına saygılı bir rejime de petrol emanet edilebileceğini ispatlama şansı bulsun!

Tepilen fırsatlar

CHP Parti Meclisi beni fena halde hayal kırıklığına uğrattı.

Parti, açıkladığı projelerle iktidar üstünde tedirginlik ve telâş, halkta umut ve heyecan uyandırıyordu.

Bu dalgayı yükseltebilecek kararlar dün cesaret ve özveri sahibi yöneticiler bekledi. Ama olmadı.

Mesela halk, yerel örgütler tarafından önseçimle belirlenen milletvekili adayları görmeye hasret kalmıştır.

Karşılaştığımız pek çok sorunun, halkla bağı olmayan, parti liderine mecbur milletvekilleri gerçeğinden doğduğunu herkes bilmektedir.

Kılıçdaroğlu “önseçim” yapacaklarını açıkladığında örgüt tabanı heyecanlandı. Ama belli ki yönetim katları korkmuş ve CHP’ye üstünlük getirecek bu demokratik dönüşümü fena halde budamış!

Karara göre CHP büyük kentlerin de yer aldığı 52 ilde milletvekili adaylarını öteki partiler gibi “merkezde” seçecek, sadece 29 ilde önseçim yapacaktır.

Çok yazık!..

Bencillik siyasetin mi, yoksa bu toprakların doğasında mı?

Baksanıza; partiden ihraç edilmiş eski üyelere dönüş olanağı tanıyacak “takdir” de kötü kullanılmıştır.

Partinin iktidar şansını kişisel özlemlerinin önünde tutan insanlar, Fikri Sağlar gibi aktif bir siyasetçiyi, kapının dışında bırakır mı?

Bıraktılar.. Milletvekilliği hayali kuran 38 üye herhalde Sağlar’ın partiye yararını değil adaylık yarışında kendilerine vereceği zararı düşündüler ve ona göre hareket ettiler.

Solculuk ideoloji midir, huy mudur?

DİĞER YENİ YAZILAR