Adalet yarası

Adalet çarkının çok sorunu var. Bu doğru. Ama Türkiye'nin de adaletten yana çok sorunu var! İşte Erol Evcil olayı..

Haberin Devamı

Adalet çarkının çok sorunu var. Bu doğru. Ama Türkiye'nin de adaletten yana çok sorunu var! İşte Erol Evcil olayı..

Erol Evcil, 1995 yılında planlı bir cinayete kurban giden tefeci Nesim Malki davasında azmettirici olarak yargılandı.

Yasalarımız değişmeseydi idam cezası alacaktı. İdam kalktığı için ağırlaştırılmış müebbet hapis yedi. Sonra?.

Ne demek oluyorsa "iyi hal"inden ötürü cezası esaslı bir indirime uğradı, "Ecevit affı"ndan 10 yılı ertelendi, üstüne İnfaz Yasası'nın indiriminden yararlandı.

Avrupa'da, Amerika'da olsa hapisaneden ancak cenazesi çıkacak bir hükümlü, şimdi Türkiye'de üç yıl yaüp tekrar aramıza karışacak. Böyle bir ülkede cezanın caydırıcılığı olur mu? Böyle bir adalet toplumu suça ve suçlulara karşı koruyabilir mi?

O ne, bu ne?
Kıyas, adaletin vazgeçilmezidir. Adaleti simgeleyen kadının, bir elinde kitap öbüründe terazi tutarken gözünün bir örtü ile kapalı olması bundandır.

Baklava çalan çocukların yediği ağır cezalar toplumun vicdanını yıllarca kanattı. Dün benzer bir mahkeme kararı haber gündemine geldi. Aydın'da yaşları 13 ile 17 arasında 6 çocuk yaşıtları iki çocuktan zor kullanarak l milyon lira almışlar. Ve mahkeme bu çocukları 10 ile 22 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmış.

Taammüden adam öldürtmekten idam istemiyle yargılanıp müebbet hapse hüküm giyen Evcil şu anda serbest; Yargıtay onaylarsa 3 yıl yatacak.. Fakat 2,5 yıldır cezaevinde olan bu çocuklar daha yıllarca güneş yüzü görmeyecek.

Hakimler karar verirken, ellerindeki yasalara dayanırlar. Yasalarımız ceza adaletini etkisiz bırakıyor, bu doğru.. Ama "kıyas" duygusundan doğan sonuçların olumsuzluklarını gidermek için takdirlerini daha çok kullanarak adalete hizmet edemezler mi?

Ceza yoksa..
Ecevit'lerin kaprislerinden doğan af, adalete ağır bir darbe vurmuştur. O sorumsuzluğun cezasını seçimde halk verdi. Ama adaletin öteki kamburları halâ yaşıyor ve tartışılmıyor. Adam öldüren bir suçlu, kravat takıp girdiği mahkemeye saygıda kusur etmediği için ceza indirimi ile ödüllendirilmemeli.

"İyi hal" in somut ölçüleri konulmalı, ceza indirimi, eylemli bir pişmanlığa ve adalete yardımcı katkılara bağlı işlemelidir. Türkiye'de hiç bir hükümlü cezasını tam çekmiyor. Batı'da ancak nadim olduğu ve topluma geri dönmeye hazır hale geldiği uzman kurullar tarafından saptanan mahkumlara tanınan erken tahliye imkânı, bizde herkese uygulanıyor.

Batı'daki istisna bizim İnfaz Yasası'nda kural gibi işlediği için idamlık suçlular işte böyle 6 yıl yatıp çıkıyor. Bu yasa mutlaka değiştirilmeli, infaz indirimi ancak cezanın örneğin yarısı çektirildikten sonra, o da ancak hak edenlere uygulanmalıdır.

Adalet "iyi hal" i hapse koyarken değil, suçluları asıl hapisten çıkarırken aramak zorundadır.

DİĞER YENİ YAZILAR