Teslim ol ihtarı

Haberin Devamı

Doğan Yayın Holding’e dün Maliye’den 826 milyon liralık vergi cezası tebliğ edildi!

Bu eylemin, Doğan grubuna bağlı medya kuruluşlarını susturmaya yönelik niyet ve heveslere hizmet ettiğini herkes kolaylıkla tahmin edebilir.

Çağımızın özgürlük anlayışı yüksek sesle yaşayanları çoğaltmaya çalışırken Türkiye’deki siyasi iktidar denetim ve eleştiri görevinden vazgeçmiş bir medya yaratmaya uğraşıyor.

Kaba bir “teslim ol” uyarısı ile karşı karşıyayız!

Devlet gücünü haksız kullanmak zalimliktir. İktidar teröründen kaynaklanan korku toplumda hızla yayılıyor.

Boyun eğmeye razı olmayan kurumlara bu tür yöntemler uygulanıyor.

Peki yargı, bu yapılanın adaletsizliğini saptadığı zaman ne olacak?

Hedef alınanlar, demokrasiye hak ve özgürlüklerine bağlı, ahlâk ve cesaret sahibi erdemli insanlar çıkacaktır -daima öyle olur- o zaman bu despotluğu terbiye yöntemi sayan zihniyet ne yapacaktır?

İktidar Türkiye’nin imajına ve kendi çıkarına zarar veren talihsiz bir tertibin içindedir. Vergi cezasının, Başbakan’ın yandaşlarına “okumayın” dediği gazeteleri hedef alması niyeti açığa vuruyor.

Cezalandırılmak istenen kişinin, uzun yıllardan beri ülkede vergi rekortmenliği onurunu taşıyan girişimci olması da hüzün veren bir çelişkidir.

Sonra... Kişilikli kuruluşların her an iktidarın gazabına uğrayabileceği, Türkiye’nin yatırımcılar için güvenli bir ülke olmadığı şüphesi yaratmak bu kriz döneminde göze alınacak iş midir; düşünmek lâzım.

Devlet yetkilerini gazaba dönüştüren mali cezalar elbette vahim bir durumdur ama bu cezalarla ideal bir medya ortamına ulaşacağını zanneden zihniyet daha yakın ve daha ağır bir tehlikedir.

Ülkenin yarınları demokrasiyi ve onun vazgeçilmezi olan basın özgürlüğünü korkusuzca savunacak yürekli aydınlar talep ediyor!

*****

Yarışta Bülent Arınç farkı

Yanlışlara batmış bir iktidar olduğu halde AKP niçin CHP tarafından alt edilemiyor?

Çünkü daha iyi bir alternatif olacağı ümidini vermiyor!

İşte yeni bir örnek daha..

Ülke günlerden beri Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen’in karıştığı imar yolsuzluğu ile çalkalanıyor.

Belge ortada ve daha önemlisi Sevigen’in itirafı var.

Ama parti yönetimi, seçim arifesinde CHP’ye ağır zarar veren bu meseleyi konuşmaya değer bulmadı.

MYK’nın sözcüsü Özyürek “Ortada hukuki değil etik bir sorun var” dedi.

Bu durumda CHP, üyelerine “Yasalara uyun yeter; ahlâklı davranmasanız da olur” mesajı mı vermek istedi?

Siyasi rekabet kıyas üstünde yürüyor.

Aynı tecrübeyi AKP Şaban Dişli olayında yaşamış ve Dişli aynı kurulda istifaya ikna edilmişti.

Ama orada, kanun yasak demese de milletvekillerinin şüpheli paralı işlerden, ahlâksızlıktan uzak durması gerektiğini açık açık söyleyebilen Bülent Arınç vardı.

Bir gün CHP’ye de bir Bülent Arıç dileyeceğim hiç aklıma gelmezdi.

Hayat sürprizlerle dolu.

DİĞER YENİ YAZILAR