Öcüler kimin?

Muhaliflerinin halkı öcülerle korkuttuğundan yakınan Başbakan, aslında ektiğini biçiyor. Öcü, karanlığın ürettiği korkuluktur. Öcüyü çıkaranlardan önce öcülere yaşama ortamı sağlayan karanlığın yaratıcılarına hesap sormak gerekir.

Haberin Devamı

Muhaliflerinin halkı öcülerle korkuttuğundan yakınan Başbakan, aslında ektiğini biçiyor.

Öcü, karanlığın ürettiği korkuluktur. Öcüyü çıkaranlardan önce öcülere yaşama ortamı sağlayan karanlığın yaratıcılarına hesap sormak gerekir.

Demokratik sürecin aydınlığında yapılması gereken Cumhurbaşkanı seçimini baskın uygulamak için karanlığa sokan AKP’dir.

Yalnız muhalefet değil, hafıza taşıyan, sorumluluk bilincine sahip her vatandaş bu karanlığa şüphe ve korku ile bakıyor.

Şüphe ve korku öğelerini boş kuruntular mı oluşturuyor? Hayır, Başbakan’ın vaktiyle söylediği sözler oluşturuyor.

Derin iz bırakmış, hazmedilmesi olanaksız çok örnek var ama en azından demokrasiyi tramvaya benzeten sözü...

“Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, laiklik elden gidiyor. Millet istedikten sonra tabii gidecek yahu” sözleri...

Askeri karıştırmayın
AKP iktidara geldikten sonra Başbakan Erdoğan, geçmişindeki bu lekeleri temizlemek için fırsatlar elde etmiş, fakat bazı icraatları, geçmişteki sözlerini unutturmak şöyle dursun daha fazla önemsenmeleri için sebep oluşturmuştur.

Şimdi önüne çıkarılan öcüler kendi eserleridir. Güç eline geçtiğinde ne amaçla kullanacağını başkaları değil, kendisi söylemiş...

Başbakan tartışmayı kısır bir zemine çekerek siyaset ortamını öcülerden temizleyemez. Mesela 1960’daki askeri darbeyi vicdanlarda mahkûm eden bir sözü vardı Yassıada mahkemeleri savcısının. Dün o sözlere atıf yaparak kendini mağdur, muhalefeti demokrasi dışı kışkırtmaların maşası gibi göstermeye çalıştı.

Durduk yerde askeri siyasetin içine çekmektir bu. Cumhuriyet değerlerine bağlı siviller aynı kaygıyı duyamaz mı?

Duyuyorlarsa onlar silâhlı değil diye önemsenmeye hakları yok mu?

Aktif temizlik lâzım
AKP, Başbakan’ın dediği kadar başarılı ve aydınlık ise Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle kendini yeniden tanımlamalı ve hakkında şüphe taşıyanların güvenini samimiyetle kazanmaya çalışmalıdır.

“İktidara geldikten sonra bu borcu yerine getirdik” diyenler olabilir ama yetmez. Tayyip Erdoğan’ın sözleri neydi?

“Milli Görüş gömleğine çıkardık.”

“Değişerek geliştik.”

Bu sözler kirli çamaşır edebiyatında temizleyici değil, yumuşatıcıdır. Temizleyici aktif madde yoktur.

Laiklik ve demokrasi konusunda yaptığı hataları açıkça itiraf eden ve pişmanlığını ortaya koyan samimi bir çıkış onu küçültmez, tersine yüceltir. Türkiye’nin önünü açar, siyaseti temiz bir yola sokar.

Her vatandaşın, yedi yıl sonra ülkeyi bütün olarak ve cumhuriyeti de sapasağlam geri alacağından emin olmaya hakkı vardır.

Şüpheler kendilerinden ürediğine göre bu konuda halka güven vermek hatta taahhüt altına girmek AKP’nin ve liderinin görevidir.

DİĞER YENİ YAZILAR