Erken seçim ve CHP!

Ak Parti’nin kuruluş yıldönümünü kutladığı gün birden ekranda CHP’de genel başkan değişikliğine neden olan “kaset” tartışmasına rastladım.

Ülkenin şu anda içte ve dışta karşı karşıya olduğu ciddi sorunlar yerine hep geçmişle uğraşan bir psikolojiye saplanıp kaldığımız için insan bu “nereden çıktı” dedirten konuşmaları yadırgamıyor artık.

Burada görüldüğü gibi Türkiye’de bir olay istendiği zaman siyasi malzeme olarak kullanılıp, istendiği zaman rakiplere karşı silaha dönüşebiliyor.

Hatta rakipler söz konusu olduğunda “gerçekle hiçbir ilgisi olmayan iddialar, karalamalar” etik filan gözetilmeden, ancak en geri kalmış ülkelerde görülebileceği gibi sırf “yıpratma amaçlı” olarak ortaya atılabiliyor.

Bu olayda “Baykal’ın 3 gün susup 4’üncü gün istifa etmesi” konunun gerçek olduğuna işaret de sayılmıştı. Ancak “CHP ve Genel Başkanı Kılıçdaroğlu üzerine gitme furyası” bu kadarla kalmadı.

Şimdi de Enis Berberoğlu’nun tutuklanması olayıyla CHP Lideri doğrudan ilişkilendirilip, yargıya da baskı anlamında “sıranın ona geldiği” ima ediliyor.

Haberin Devamı

Türkiye son bir yıl içinde bir yaprak gibi savruldu, bir felaketten diğerine sürüklendi.

PKK ve IŞİD teröründen kurtulmak için gösterilmesi gereken çabanın ve zamanın “rakip liderleri yok etmek” için harcanması…

Dünyanın gözünde “demokrasinin, hukukun iyice ortadan kalktığı bir ülke” imajının pekiştirilmesi… Toplumu büyük tepkilere sürükleyecek adımların atılması çok ama çok yanlış olacaktır.

Bu uyarıları düşmanca değil, dostça görüp dikkate almak hükümete yarar sağlar.

Sandık güvenliği

Son günlerde birçok kişinin “gerçek gündeminde” olan konular ise terör ve erken seçim.

Bize sorular, mesajlar geliyor. Bunlar arasında “seçimin 2019 yerine, 2018 Mart’ında olacağını” iddia edenler var.

Buna neden olarak “Yeni kurulacak partinin dengeleri önemli ölçüde bozacağı, bunun önünün kesilmesinin isteneceği” gösteriliyor.

Demokratik ülkelerde yeni partiler kurulabilir, yeni liderler çıkabilir ve özgüveni olan partiler ve liderler de bunu dert etmez, etmemelidir.

MHP eski Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, Hürriyet’teki röportajında; Meral Akşener liderliğinde kurulacak olan ve hazırlıklarını tamamlamaya çalıştıkları partinin “merkez sağ” değil, “milli merkez”de olacağını, merkezin sağında ve solunda olan bütün vatanperverleri davet eden bir parti oluştuğunu anlattı.

Haberin Devamı

Bunları söylerken çok önemli bir olayı hatırlatarak “16 Nisan referandumunda Türkiye’de sandık ve sandık güvenliği kalmamıştı. Yapmamız gereken ilk şey tekrar bunları sağlayacak şekilde yola çıkmak” dedi.

Yüksek Seçim Kurulu’nun 16 Nisan referandumu bittikten sonra, oylar sayılmaya başlanırken verdiği “mühürsüz oyların geçerli sayılması” kararı unutulmuş görünse de, büyük kitlelerde “benzer bir durumun bundan sonraki seçimlerde yaşanabileceği” endişesi yerinde durmaktadır.

Seçmenin oyunu güvenle kullanabilmesi açısından, zaman varken “bu ihtimalin kesin şekilde nasıl bertaraf edilebileceğini” tüm partiler düşünmelidir.

DİĞER YENİ YAZILAR