Felaketler uğursuzluk mu?

Perşembe günü Almanya ile aramızda çıkan ciddi soruna yoğunlaşmışken o gece Bodrum ve çevresi, merkezi Kos adası olan büyük bir deprem yaşadı.

Kos’ta 2 can kaybı ve 5 ağır yaralı dışında çok sayıda cana zarar gelmemiş olması tesellimizdir.

Uzmanlar artçı depremlerin 3 hafta daha sürebileceğini ve 5.2 şiddetine ulaşabileceğini bildirdiler.

Ben “uğursuzluk” lafını sevmem, karşılaştığım vatandaşlar ülkemizin karşılaştığı şokları; bir uğursuzluk var diye nitelendirince “yanılıyorsunuz, iyi düşününce her olayın bir sebebi var” diye cevaplıyorum.

Örneğin; insanoğlu doğanın dengesini inatla bozarsa, doğa felaketleri arka arkaya yaşanabilir.

İstanbul’da yazın ortasında sel felaketi nedeniyle yolları, evleri, metroları basan sularda yüzmek zorunda kalan insanlar aslında “doğayı katlederek yerine taş binalar dikme, rant elde etme hırsımızın sonucu”dur.

Dünya yanacak

İngiliz fizikçi Stephen Hawking Temmuz başında BBC’ye konuşarak “ABD Başkanı Trump’ın ülkesini Paris İklim Anlaşması’ndan çekmesine” ürkütücü yorumlar yaptı.

Haberin Devamı

“Küresel ısınmanın tersine çevrilemez hale geleceği taşma noktasına yakınız. Trump’ın eylemleri dünyayı sıcaklığı 250 derece olan ve sülfürik asit yağan Venüs gibi olma noktasına getirebilir” dedi.

Küresel ısınma dediğiniz şey sadece sıcaklıkların dayanılamaz ölçüde artması değildir. İklimlerin tersine dönmesi, seller, fırtınalar, buzulların erimesi ve aşağı kayması, kentlerin donması, bu hızlı değişikliklerden yerkürenin etkilenerek depremlerin artması gibi her çeşit felaketi beraberinde getirir.

ABD “sanayileşme” uğruna dünyanın bu felakete sürüklenmesinde en büyük rolü oynayan ülkelerden biri. Atmosferdeki oksijenin tüketilmesini, zararlı gazların artması ile küresel ısınmanın artmasını önlemek için AB ülkeleri ve birçok ülke gayret gösterirken Trump karşı çıkıyor.

Şakası yok!

Ancak bizim gibi ülkeler de bu ciddi tehlikeyi görmezden gelmekteyiz.

İstanbul’da çeşitli projeler için Kuzey Ormanları’ndan 3 milyona yakın ağaç kesildi, koca ormanlar düşüncesizce yok edildi.

Sanayi tesisi yapmak için, oksijen deposu ve gelir kaynağı olan “zeytinliklerimizin” kesilmesi halkın tepkisiyle şimdilik önlendi ama Sanayi Bakanı “vazgeçtiğimizi sanmayın” açıklaması yaptı.

Haberin Devamı

Taş yığınları dikmek için tek bir park, tek bir yeşil alan bırakmayıp “Türk halkının dokunulmazı” olan Anıtkabir’deki yeşil alanları bile kazırsak, dünyanın 3’üncü büyük Flamingo üreme alanı ve 319 bitki türünün yaşam alanı olan Gediz Deltası’ndan “otoban geçirmeye” kalkarsak, kısacası doğayı ellerimizle ve umursamazca yok edersek sonunda kabak bunları yapanların da başına patlayabilir.

Bu yaz Bodrum, Antalya, Manavgat, İzmir, Çanakkale, Kaş’ta orman yangınları günlerce bitmedi, binlerce ağaç kül oldu. Ormanların yok olmasının nelere mal olacağını her vatandaş, özellikle “kararları veren” hükümet dikkatle incelemelidir.

Son pişmanlık fayda etmeyecek, gelecek kuşaklar da bizi affetmeyecek unutmayalım!

DİĞER YENİ YAZILAR