Doğru zamanda doğru politika!

Türkiye, başta PKK ve IŞİD olmak üzere terör örgütlerinin alçakça saldırılarıyla asker-polis-sivil çok can yitirdi.

Bayram’da yine şehitlerimizi ve geride bıraktıkları ailelerini düşünmekten gönül rahatlığı bulamadık, vicdanların bir köşesi hep sızladı. İlk gün de Trabzon’da kırsalda teröristlerin patlattığı el yapımı bombayla 2 askerimiz yaralandı.

Hakkari-Çukurca’da PKK’nın askerlere taciz atışıyla 28 yaşındaki keskin nişancı Piyade Uzman Çavuş Mete Yahşi şehit oldu. Geride 3 yaşında bebeğini babasız bırakarak… Cumhurbaşkanı Erdoğan Bayram konuşmasında, ABD’nin Suriye’de PYD-PKK’ya silah vermesiyle ilgili olarak bir kez daha “Suriye’nin kuzeyinde sınırlarımızda bir terör devletinin kurulmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi.

Hayati yanlış

“Bu terör örgütüne verilen silahların ‘geri alınacağını’ söyleyerek Türkiye’yi kandırdığını sananlar, sonunda hayati bir yanlış yaptıklarını anlayacaklar.

Bir tarafta NATO’da beraber olacağız, öbür tarafta terör örgütleriyle birlikte hareket edeceğiz. Bu nasıl iştir? O zaman NATO’nun yeniden gözden geçirilmesi gerekir” dedi ki bu çok doğru bir konuşmadır. Ancak… “İzin vermeyeceğiz” derken artık (müttefikini seçmiş ve belli etmiş olan) ABD ile karşı saflarda olacağımız ve durumun zorluğu açıktır. Şehitler vermeye devam ettiğimiz bir ortama destek olan ABD veya diğer ülkelerin durumu acilen NATO’da tartışılmalı, sonuca bağlanmalıdır.

Haberin Devamı

Eğer NATO’nun bir anlamı varsa, NATO bu ülkeleri uyarmak, “teröre desteği” bitirmek zorundadır.

Söz ettiğimiz “hayati yanlış” tamamen ve her gün Türkiye aleyhine işlemektedir.

Ancak… Bunları söylerken Türkiye’nin de “tüm terör örgütlerinden uzak durması, örneğin Mısır’da daha iktidarının bir yılı dolmadan halkın Mürsi’ye karşı ayaklanmasına neden olan Müslüman Kardeşler’e karşı da aynı özeni göstermesi” gerekir.

Neden gerekli?

Mısır Mürsi’yi seçerken “demokrasi” istiyordu.

Müslüman Kardeşlerin perde gerisinden faaliyete devam edip “şeriat düzeni” getirmeye çalışması, buna uygun yasaların çıkarılması bardağı taşıran damla oldu.

Haberin Devamı

Askeri darbe, büyük kitlelerin ayaklanması sonunda ortam bularak gerçekleşti.

Şimdi Körfez Krizi’nde Katar’dan yana taraf alan Türkiye için Suudi Arabistan ve Mısır basını “İhvan-Müslüman Kardeşler üyelerinin Türk Hükümeti’yle toplantı yaptığını ve birlikte karar aldığını” yazıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson; Türkiye ve Bahreyn parlamentolarını örnek göstererek “Müslüman Kardeşler hükümetlerin bir parçası haline geldi” dedi.

Bu haberlerin çıkması nasıl mümkün oluyor veya bu ilişkilere neden gerek duyuluyor bilmiyoruz. Bilinen şudur ki Türkiye şu anda kendi Güneydoğu sınırında ve bölgesinde artan terör tehdidi ve kurulması planlanan terör devletine öncelik vermeli, Arap ülkelerinden önce kendi geleceğini, ordusuna yönelik tehditleri düşünmelidir.

Zaman geçiyor, sonra yine “Fark etmedik, geç kaldık” demeyelim.

NOT: Sevgili okurlarım, birkaç gün için kısa bir izin istiyorum. Tekrar görüşmek üzere hoşçakalın.

DİĞER YENİ YAZILAR