CHP'de kurultay süreci!

Son günlerde CHP’de iç karışıklık ve değişim talepleri öne çıkınca buna “parti dışardan karıştırılıyor”

gibi nedenler öne sürüldü.

Oysa bugüne kadarki seçimlerde CHP’nin yüzde 25 bandını aşamamış olması, bir “erken seçim” durumunda endişe yaratacağı için bu değişim isteği nasılsa ortaya çıkacaktı.

CHP milletvekilleri televizyon programlarında “referandumdaki yüzde 49 oy oranının 2019’da nasıl muhafaza edileceğini” tartışıyor.

Parlamenter sistemi tümüyle farklı bir sistemle değiştirecek bir Anayasa değişikliği referandumundaki “yüzde 49 oyun genel seçimde de aynen bir arada tutulabileceği” üzerine plan yapmak siyaseten doğru değildir.

Ancak 2019’a kadar yaşanacak gelişmeler, Cumhurbaşkanı’nın “partili” olduğu gibi aynı zamanda tek başına “hükümet” yerine geçmesiyle demokrasinin ne ölçüde korunacağı, KHK’larla ne gibi kararların alınacağı gibi konular sonucu etkileyecektir.

Kongre süreci

CHP’de “kurultay gündemi” referandumun hemen arkasından Deniz Baykal’ın yaptığı “Kılıçdaroğlu’nun 2019’da cumhurbaşkanı olmayı düşünmemesi halinde parti yönetiminden çekilmesi, seçilecek genel başkanın aynı zamanda cumhurbaşkanı adayı olması” çıkışıyla başladı.

Haberin Devamı

Aslına bakarsanız Baykal’ın; genel başkanların neden mutlaka “cumhurbaşkanı adayı olması gerektiğini, onların dışında da bu makama layık başka isimlerin neden olamayacağını”…

Ayrıca yapılacak kongrede “Kılıçdaroğlu’ndan başka bir ismin genel başkan seçilip 2019’a onunla gidilme ihtimalini neden ortadan kaldırdığını” açıklaması gerekirdi.

Macron örneği

Fransa Cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron daha önce hiç “milletvekilliği” yapmamış.

Önce eski Cumhurbaşkanı Hollande’nin ekonomi danışmanı, arkasından 2014’te “ekonomi bakanı” olmuş. 2016’da bakanlıktan istifa ederek “bağımsız cumhurbaşkanı” olmak üzere kampanyalarına başlayıp “sürpriz aday” olarak ortaya çıkmış. Ve…

Seçimde 65.1 oyla cumhurbaşkanı seçildi.

Macron yola çıkış nedeninin de “Sadece sağcı ve solcuları değil, Fransa halkını birleştirmek” olduğunu söylemişti.

Adil seçimler yapıldığı takdirde Türkiye’de de isteyen ve gerekli şartlara sahip her isim “parti genel başkanı” veya “cumhurbaşkanı” olabilir.

Haberin Devamı

Bu haklar bir veya birkaç kişinin tekelinde olmamalıdır.

Bakarsınız bizde de özellikleriyle her kesimin takdir edeceği, “sağcı-solcu demeden halkı birleştirecek adaylar” çıkar.

Herkesin adaylığı

CHP’de olağan kongre süreci başladı ancak Yalova Milletvekili Muharrem İnce olağanüstü kurultay istedi ve aday olacağını açıkladı.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu ise “Olağan kongre sürecinde adaletli olacağız. Eşit koşullarda, herkesin aday olabildiği bir ortamı hazırlamak görevimiz” dedi.

Adalet, eşit koşul ve herkesin aday olabilmesi… Siyasette bunların gerçekleşmesi, partilerin de demokratikleşmesi için “nelerin şart olduğunu” Kılıçdaroğlu şüphesiz ki iyi biliyor.

“Genel başkanın seçmediği delegeler” ve “genel başkanın seçmediği milletvekilleri”.

Bunları neden hala gündeme getirmediği merak konusudur.

DİĞER YENİ YAZILAR