Almanya ile ilişkiler ve Suriye!

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin Almanya’da yapacakları referandum mitinglerine izin verilmemesi iki ülkeyi karşı karşıya getirdi.

Bekir Bozdağ’ın sert açıklamalarından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Almanya ile ilişkilerin ciddi ölçüde bozulacağına” işaret eden açıklamalar yaptı.

Erdoğan konuşmasında: “Şu anda yüzlerce terörist Almanya’da terör estiriyor. Adalet Bakanı’na kampanya yeri vermiyorlar. Cemil Bayık Kandil’den konuşabiliyor, benim video konferansla konuşmama Anayasa Mahkemesi kararıyla engel oluyorlar” dedi.

Dün de Hollanda “Rotterdam’da Türk yetkililerin yapacağı referandum etkinliğini iptal ettiğini” açıkladı.

Türk ve Alman Dışişleri Bakanları 8 Mart’ta Almanya’da görüşecekler ancak ortadaki durum iki bakanın konuşmasıyla çözülebilecek kadar basit görünmüyor.

İki testi çarpışınca…

Almanya’nın yaptığı yanlıştır ama bu yanlışta ısrar etmesi için nedenler öne sürecektir. Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da vurguladığı gibi “terör tehlikesi içinde” olan bir ülkede çok kalabalık mitinglerde ortaya çıkabilecek terör riskini önlemenin zorluğu, nedenlerden biri olabilir.

Haberin Devamı

Bunu dile getirdiklerinde, kendisi de büyük terör saldırıları yaşayan bir ülke olarak karşı çıkmamız zor olacaktır.

Almanya’da Merkel hükümeti zaten “aldığı mültecilerin yaratacağı sorunlar” öne sürülerek siyaseten zayıflatılmış durumda. Bu nedenle yeni bir terör riski yaratacak karar vermenin aleyhine işleyeceğini düşünüyor olabilir.

Göz önüne alınması gereken ihtimalleri iki bakanın görüşmesinden önce enine boyuna düşünmek doğru olur.

Almanya’da yaşayan Türklerin sayısının 2015’te 3 milyon olduğu biliniyordu, milyonlarca Türk vatandaşının yaşamlarının ortaya çıkan gerilimden olumsuz etkilenmemesi de önemli bir noktadır.

Yeni bir devlet…

ABD Savunma Bakanlığı “Rusya ve Suriye rejimine bağlı zırhlı araçların Menbiç’e girdiğinden haberdar olduğunu, bunun bir parçası olmadıklarını, tüm tarafların DEAŞ ile savaşmaya odaklanmasını istediklerini” açıkladı.

Oysa Menbiç DEAŞ’ın değil, (ABD desteğiyle) PYD’nin elindeydi…

Haberin Devamı

Buna rağmen ABD sanki Türkiye’nin bu konudaki gelecek endişesini hiç bilmiyor gibi, kendi birliklerini ve zırhlı araçlarını da Menbiç’e göndermemiş gibi…

PYD’ye “Merak etmeyin Menbiç koalisyon güçlerinin kontrolünde” diye söz vermemiş gibi…

“Biz Suriye ve Rusya’nın Menbiç’e zırhlı araçlar gönderdiğini biliyoruz ama bunun içinde değiliz” diyor.

Aynı sıralarda PYD-PKK ile Barzani ve peşmerge arasında çekişme varmış gibi haberler yapılıyor. Rusya’nın “3 Mart’tan itibaren ‘Kürt milisler’ Menbiç’te mevzileri Suriye rejim güçlerine devretti” açıklaması ise bu “devir işlemlerinin” ne kadar kolayca değişebildiğinin göstergesidir.

Bugüne kadar neden beklediler acaba?

Deneyimli diplomat Onur Öymen’in vurguladığı noktaya dikkat etmek, ABD ve diğer ülkelerle çekişmek yerine “bölgede, Türkiye sınırında yeni bir devlet kurma girişimlerine tepkimizi” açıkça ortaya koymak gerekiyor.

DİĞER YENİ YAZILAR