Vatandaş hakları ve bonkörlüğü

Günlerimiz ve gündemimiz terör, savaş ve referandum konuları arasında geçiyor.

Oysa çok önemli başka sorunlarımızın üzerinde durmamız da lazım. Örneğin; Batman’ın Sason ilçesinde 4 çocuğu olan bir babanın “ilkokula giden 2 çocuğunu tek tek sırtına alarak Sason Çayı’ndan karşıya geçirmesi” iç acıtan bir olay.

Bu çay üzerindeki köprü 3 km uzakta olduğu ve yakınlarda “bir asma köprü” bulunmadığı için her gün okula gidiş ve gelişlerinde 2 kez bu sıkıntıyı yaşıyorlar.

Bu durumda ister istemez akla “mülteci çocuklarının parasız ve sınavsız eğitimi, mültecilere tanınan parasız tedavi ve ilaç hakları” gibi konular, İstanbul ve çevresine yapılan çok sayıda köprü ve geçitler geliyor.

“Üniversite sınavına girip kazanarak” bir üniversite bitirmiş olan Türk vatandaşları, ikinci bir üniversite eğitimi almak isterse, bir kez kazandığı halde “tekrar sınava girmek” zorunda, oysa “hiç sınava girmemiş mülteciler” için sınav şartı yok. Kendi öğrencilerimiz yıllarca çalışarak, kurslara giderek sınav kazanmaya uğraşıyor, onlar sınavsız giriyor ve mülteci nüfusu da doğumlarla hızla artıyor. Gayrimenkul alıp satarken Türklere vergi var, dışardan para getiren yabancılara yok.

Haberin Devamı

Merkel’in telaşı

Mülteciler konusunda ılımlı politika izleyen Almanya Başbakanı Merkel’in Eylül’de yapılacak genel seçimlerde ciddi şekilde oy kaybına uğrayacağı anlaşılınca Merkel politika değiştirdi.

Times; Angela Merkel’in kısa süre önce eyalet valileriyle toplantı yaparak “iltica başvurusu reddedilen on binlerce kişinin zorla sınır dışı edilme sürecini hızlandırmayı” görüştüğünü yazdı.

Arkasından da şu yorumu yaptı: “AB’deki sorumluluk sahibi liderlerin önündeki zorluk ‘kararlı adımlarla yurttaşlarını koruma’ görevini yapmak ve aynı zamanda ‘ülkeye girişine izin verilen’ yabancıların tehlike oluşturmadığını göstermek”.

Başbakan Binali Yıldırım BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile konuşurken:

“Türkiye mülteci yaklaşımında asla cimri olmadı. Komşularımız ölümden korunmak için bize sığındı, biz de ekmeğimizi paylaştık” demişti.

Haberin Devamı

Terörden korkmak

Doğrudur, biz ekmeğimizi paylaştık ama cimrilik yapmayalım derken milyarlarca dolar harcadık.

Mülteci gibi ülkeye girip, Suriye ile Türkiye arasında sahte pasaportlarla mekik dokuyanlar, silah-patlayıcı taşıyanlar, bombalı saldırı yapanlar oldu.

IŞİD bile sınırlarımızdan kolayca geçerek şehirlerimizde hücreler kurdu.

İstanbul Sultanbeyli’de okul kurarak küçük çocukların ellerine silah verip “cihat eğitimi” yaptırdıkları haberinden daha ürkütücü ne olabilir?

Başbakan Binali Yıldırım “Terörden korkmak terördür. Dünyanın hiçbir yerinde güvenli ülke yoktur” diyor.

Terörden korkmamak mümkün değil, Batı ülkelerinin düşündüğü “önlemleri ve öncelikleri” biz de düşünmeliyiz.

Değerli sanatçımız Müjdat Gezen’in gençlere parasız eğitim verdiği Sanat Merkezi’ne yapılan saldırı tüm ülkeyi olduğu gibi beni de şok etti. Müjdat Gezen’e ve sevenlerine geçmiş olsun.

DİĞER YENİ YAZILAR