Halkın endişeleri, CHP ve HDP!

Başbakan Binali Yıldırım Ak Parti’nin 7 Şubat’ta referandum kampanyalarına başlayacağını söyledi.

Nisan ayı başında da referanduma gidileceği belirtiliyor.

Birçok farklı kesimden bize ulaşan mesajlar referandum konusunda endişeler içeriyor.

Bu kampanyalar da “Evet” diyecek olan 2 partinin, “Hayır” diyecek olan kesimlerden çok daha fazla imkana sahip olacağı, medya yayınlarından başlayarak belediyelerin ve devlet kurumlarının “bu güçleri kullanma imkanına sahip olan” iktidar tarafından kullanılacağı gibi endişeler bunlardan bazıları.

Oy pusulaları için seçilen “beyaz ve kahverengi” renkleri, “Hayır” oyu için kullanılacak mühürün bile “Evet” olarak yazılmış olması gibi konular bile bu tepkiler içinde mevcut.

YSK tarafsız mı?

Bundan önceki seçim ve referandumlarda “YSK’nın denetleyeceği” birçok konuda, ihbarları, sorulan soruları dikkate almadığı görülmüştü.

Seçimlerdeki tarafsızlığına mutlak güven duyulması gereken Yüksek Seçim Kurulu’ndan 15 Temmuz sonrası 298 hakim ve zabıt görevlisi FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldı, tutuklandı.

Haberin Devamı

Başbakan Yıldırım ve Yardımcısı Numan Kurtulmuş “Devletin henüz FETÖ’den temizlenmediğini” açıkladılar.

Bu durumda halkın endişeleri haksız sayılmaz; YSK ve yargının bugün daha öncekiyle aynı şekilde davranmayacağının, “referandumun güven içinde yapılacağının” garantisi nasıl verilecek?

Toplumun “bundan önce FETÖ’cü hakimlerin denetlediği” ortaya çıkan seçim ve referandumların nasıl meşru sayıldığı sorusunu kim cevaplayacak?

HDP’nin açıklaması

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, “CHP’nin çok zaman önce söylemesi gerekenleri” söylediği bir konuşma yaptı.

Biliyorsunuz 2010 referandumunda HDP katılmayacağını açıklamış ama sonra Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da “Evet”i destekleyen bir çalışma sürdürmüştü.

Referandum ve seçim öncelerinde, tam aksi bir tablo ortadaysa bile “CHP ile HDP’yi, hatta PKK’yı aynı çizgide gösteren” propagandalar yapıldı.

CHP bunlara gereken tepkiyi, zamanında veremedi. Bu referandumda da HDP “Hayır” diyeceğini açıkladı. CHP de “Hayır” diyeceği için yine aynı safta kalıyorlar.

Haberin Devamı

PKK terörü sürerken, Suriye’de PYD-PKK nedeniyle Türkiye savaş halindeyken bu durumu kullanacak yanlış bir propaganda ciddi bir “haksız rekabet” doğuracaktır.

HDP’li Yıldırım şöyle diyor; “CHP 100 yıllık statükoyu korumak için ‘Hayır’ diyor. Değişikliği yapmak isteyenler de ülkeyi 200 yıl geriye götürmek istiyor. Biz ikisini de ret ediyoruz(…) Çok güçlü bir “Hayır” kampanyasını halkımızla birlikte sürdüreceğiz”.

Dikkatle okunursa bu sözlerde “yıllarla ilgili” çelişki var.

Toplum kesimleri “Öcalan’ın başkanlık sistemini desteklediğini” açıklamış olduğunu hatırlıyor. Bu durumda HDP’nin, federatif bir sisteme de yol açabilecek olan başkanlık referandumuna “güçlü bir şekilde ‘Hayır’ diyecek olması” yine iki açıdan da çelişki olarak ortaya çıkıyor.

Parlamenter rejimi değiştirecek olan referandumun kampanyaları ve sonucu sürprizler doğuracak mı; merakla bekleniyor.

DİĞER YENİ YAZILAR