Kıbrıs ve muhtarlar!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Kıbrıs Rum Kesimi için çözüm getirecek görüşmelerin özellikle son günleri çok önemliydi.

Buna rağmen nedense Cenevre görüşmeleri gündemde “Yeni anayasa için Meclis kavgaları” kadar yer bulamadı.

Oysa Kıbrıs’ta sınırların, siyasal hakların, eşit vatandaşlık haklarının belirleneceği bu toplantı Türkiye için çok önemliydi.

50 yıl bekledik

Cuma günü KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Cenevre’deki “Kıbrıs için son umut” denilen Kıbrıs müzakerelerinde “Rum tarafının kabul edilemez bir haritayı Birleşmiş Milletler’e sunduğunu” söyledi.

Rumlar “Türklerin sunduğu öneriyi kabul edilemez bulduğunu” BM’e bildirmiş, Türk kesimi de aynı şekilde karşı öneriyi kabul etmediğini yazılı olarak iletmiş.

Cumhurbaşkanı Akıncı “50 yıldır Kıbrıs sorununun çözümü için beklendiğini” belirtti ama müzakereler bir sonuca ulaşamadan bitti. Bizim için karşı taraftan çok daha fazla kayıp içeren bir sonuçtur bu.

İhbarcı muhtar

Mersin’in Mezitli ilçesi Cemilli köyünde göreve başlayan bir muhtar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “terörle mücadele için gerekirse ihbarda bulunun” talimatı üzerine hemen 18 köylü hakkında “FETÖ, PKK, DHKP-C üyesi oldukları ve Cumhurbaşkanı’na hakaret ettikleri” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuş.

Haberin Devamı

Köylüler ise suçlamaları ret ederek Muhtarın daha önce “Atatürk’e hakaretten” yargılandığını ve akşamları evlerin kapısını dinlediğini söylemişler.

Terörle mücadele bu gidişle Balyoz-Ergenekon “kumpası”nda masum olduğu halde sahte ihbarlarla, “sehven” denerek yapılmış haksız suçlamalar ve tutuklamalarla binlerce kişinin hayatından yılların çalınmasına dönecek.

“Bu ülkenin, Cumhuriyet’in kurucusu, milletin önderi Atatürk’e hakaretten yargılanmış” bir muhtarın göreve bile dönememesi gerekirken dönmüş ve döner dönmez 18 kişiyi birden ihbar etmiş.

Bu kişilere karşı husumeti olup olmadığı, bir intikam duygusuyla hareket edip etmediği belli değil. Sadece “FETÖ” demiyor, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm terör örgütlerini neredeyse bir DAEŞ eksik olmak üzere sıralıyor.

Biz Balyoz-Ergenekon döneminde daha ilk başlarda yaptığımız gibi önceden uyarmak zorundayız; muhtarlara veya vatandaşlara “ihbar edin” dendiği anda Türkiye’de binlerce kişi daha haksız yere mahkum edilebilir.

Haberin Devamı

Bugüne kadar binlerce kişi “FETÖ’yle bağlantısı olduğu” iddiasıyla tutuklandı, görevden alındı. O arada hiç ilgisi olmayan gazeteciler de FETÖ ile ilişkili olduğu öne sürülerek tutuklandı.

Aynı şekilde ilgisi olmayacağı belli bazı gazeteler suçlandı, devamlı olarak “iddianın yalan olduğunu” belgelerle ispatlamak zorunda kaldılar.

Hatırlamak gerekir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da 15 Temmuz sonrası yapılan operasyonlar için “At izi, it izine karıştı” demişti.

Diğer tarafta yıllardır Gülen’le görüşen, onu ekranlardan öven, kumpaslarına cansiperane destek veren birçok kişi hiçbir şey olmamış gibi işine devam ediyor, onlara dokunulmuyor.

Muhtarların ihbarları da dikkatle incelenmeli, masum insanların aile boyu haksızlıklara uğraması önlenmelidir.

DİĞER YENİ YAZILAR