Gazete Vatan Logo

Gün görmemiş vücutlar

Yarım saat ötede hesapça "beyaz" Türkler küçük Bodrum olmaya çalışan Çınarcık sahillerinde açılıp saçılır, güneşten kapkara olur ve pis denizlere girmeye çalışırken Yalova Termal'de, hesapça "kara" Türkler, nefis bir doğa parçası içinde gün görmemiş akça pakça vücutlarını sabahtan akşama kadar şifalı sularla yıkıyor, yıkıyor, yıkıyor

Hangisi daha akıllı kesinlikle tartışılır. 40 derece güneşin altında cayır cayır kendilerini sere serpe yakanlar mı yoksa nefis bir ormanın ortasında serince yere gelip 67 derecelik hamam suyuna girenler mi...

Son haftaların en popüler topluluğu, Radikal'in radikal yazan Mine K.'nın deyimiye "kara halkımız" tartış tartış bitmez uzun kollu, kısa bacaklı, bol kıllı, balık sevmez tesettürlü "öteki" Türkiye, Zeytinburnu parklarında mangal yapmaktan fırsat bulduğu vakitlerde yıkanıyor anladığım kadarıyla... Çünkü Yalova Termal bölgesi iğne atsan yere düşmez vaziyetteydi geçen haftasonu...

Uzun zamandır gördüğüm en eğlenceli yer diyebilirim Yalova Termal için. Nefis bir doğa, harikulade ağaçlar, türlü türlü giyim kuşam, her yerden fışkıran türlü sıcaklıkta kaplıca sulan, hamamlar... Akupunkturcular, masajcılar, bioenerjiciler, berberler...

Hemen yanı başımdan düdüğünü öttüre öttüre geçen san komik eğlence trenine bakıp "aaa Disneyland" bile dedirtiyor insana. Ama tabii esas eğlence hamama girince oluyor...

Kadınlar hamamında baş döndürücü bir manzara vardı.... Her şey kocamandı. Kocaman kalçalar, kocaman göbekler, kocaman memeler... Ressam Botero'nun tablolarından fırlamış gibiydi bütün kadınlar. Bol bol... Geniş geniş... Malzemeden hiç çalınmadan...

Kadın ne olmalı diye düşündüm hamam kurnasının yanında oturur, sıska olsun diye her tür ezayı yaptığım vücuduma ara ara su dökerken... Hangisi hakiki kadındı? Biz mi onlar mı?

Elbette ki onlardı hakiki kadınlar. Doğanın bütün çağrılarına uymuş, yemiş, doğurmuş, yemiş, doğurmuş hakiki Kibele kadınlarıydılar. Bereketli, gösterişli, kuvvetli... Onların yanında kendimi resmen çürük hissettim.

Temizlenmek için gelenler
Güzel yüzlü bir Kürt kızına takıldı gözüm. Beyaz tenli, siyah saçlı, yay kaşlı bir genç kız... En fazla 20 yaşında. Onda da doğum göbeği vardı. Kaç tane doğurduysa o yaşına kadar... Hamam keyfi için gelmiş diyemem. Orada bizden başka hiç kimse hadiseyi zaten keyif olarak görmüyordu. Yıkanmak temizlenmek için gelmişlerdi. Kendi elleriyle ördükleri orlon bezlerle acele acele sabunluyorlardı güneşin tek bir huzmesine bile maruz kalmamış beyaz, lekesiz ve kırışıksız vücutlarını. Önce kendilerini sonra bağırış çığrış çocuklarını...

Bir kadın Kızılderili gibiydi. Gözüyle kaşı arasında yarım santim büe yoktu. Yaşlıydı. Her yeri kıllıydı. Kaşı, dudağının üzeri, beli, baldırları... Ya kocası ölmüş vazgeçmiş kadınlık işlerinden ya da zaten hiç işi olmamış hayatı boyunca... Hayatımda hiç o kadar haşin sabunlanan birini görmedim...

Yeterince temiz olmadıkları için aşağılanan insanlar bunlardı işte. istatistiklere göre 15 günde bir yıkananlar. Yılda bir rulo tuvalet kağıdı, bir tüp diş macunu tüketenler... Eğer hakikat buysa ve eğer bu insancıklar o istatistik insanlarıysalar, bundan sonra kim bilir bir daha ne zaman yıkanacaklar dedim kendime...

Sonra hepsini dışarıda giyinik olarak gördüm. Bu sefer kat kat örtüler altındaydılar... Uzun etekleri, kalçalarını örten uzun bluzları, üzerinde yine uzun bir başka örtü, başlan elbette sıkı sıkı kapalı... Kürt kızını katran koyusu gözlerinden tanıdım... Tath tatil gülümsüyordu yine. Ben de güldüm. Bir erkekmişim de sanki gözetleme deliğinden bakmışım gibi muzur muzur "Ben onları çıplak gördüm, ben onları çıplak gördüm!" diye fısıldadım kendi kendime birkaç kere... Evet görmüştüm hakikaten, güneşin bile görmediğini.

Bu insanları aşağılayanlar farkında değil ki onlar her gün yıkanmaya kalksa dünyada su rezervi diye bir şey kalmaz. Onlar her gün çamaşır değiştirse dünyada deterjan yüzünden temiz su kalmaz. Dünyanın büyük çoğunluğunun fakirliği ve pisliği sayesinde temiz ve tok kalabiliyoruz. O kadar seviyorsak temizliğimizi, pis kaldıkları için teşekkür etmemiz gerek onlara... Sayelerinde temiziz.

Haberin Devamı