Gün el ele yeni büyüme hikayeleri yazma günü

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, “Gün, sahip olduğumuz yüksek potansiyeli ortaya çıkaracak bir planlama ve iş birliği ile el ele vererek her zamankinden daha fazla çalışma, yeni büyüme ve başarı hikayeleri yazma günüdür” dedi.

2016 gerçekleşmeleri ve gelecek yıla ilişkin beklentilerini paylaşan Koç, ülke olarak demokrasi ile Cumhuriyet’in temel değerlerinin kıymetinin daha iyi anlaşıldığı zor bir yılın geride bırakıldığını ifade etti.

Dünya geneli sıkıntılı

Koç, dünya genelinde son derece önemli ekonomik ve politik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, Türkiye’nin de sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Ömer Koç, “15 Temmuz’da meydana gelen hain darbe girişimi, siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçti. Hep birlikte bir kez daha aklını ve vicdanını başkasına ipotek etmeyen, ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller’ yetiştirmenin neden önemli olduğunu gördük. Ülkemizin dört bir yanında terör saldırıları meydana geldi. Refah ve huzurumuzu hedef alan, demokrasi, hukuk, barış ve özgürlük ortamını kaosa dönüştürmeyi hedefleyen bu terör saldırıları karşısında büyük bir dayanışma örneği sergiledik. Tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum” ifadelerini kullandı.

Ekonominin de zorlu süreçlerden geçtiğine işaret eden Koç, büyümedeki yavaşlama, artan işsizlik oranları, piyasalardaki dalgalanmalar ve devam eden belirsizliklerin, iş dünyasının karşı karşıya kaldığı sorunların başında geldiğini söyledi.

İlk 10’a girmeliyiz

Dünya ekonomisindeki son duruma bakıldığında, 2016’nın 2009’dan beri büyümenin en yavaş yılı olduğunu belirten Ömer Koç, şunları kaydetti: “Böyle ortamda, daha güçlü bir Türkiye için çok çalışmak zorundayız. Güçlü Türkiye ile piyasa ekonomisi için güçlü ve şeffaf kurumlara, tarafsız, hızlı çalışan bir hukuk sistemine, hukukun üstünlüğüne, hak ve özgürlüklerin korunmasına,

adil bir vergi düzenine, kayıt dışı ekonomi ile mücadeleye ihtiyacımız var. Bu değerleri kaybetme, erozyona uğratma lüksümüz yok. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına yaklaşırken, 2023 hedeflerimiz her zamankinden daha büyük önem taşıyor. Kamu ve özel sektörün birbiriyle koordinasyon içinde, 2023 hedefleri doğrultusunda çalışması, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına girme idealinden vazgeçilmemesi son derece önemli.”

Yatırımları sürdürmeliyiz

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, tüm sıkıntılara karşın Türkiye’nin 2016 büyüme oranının küçümsenemez olduğunu söyledi. Akın, şu mesajları verdi: “Tüm girişimcilerin riskleri alarak yatırıma devam etmesi, var güçleriyle ülkede istihdam yaratması gerekiyor. Herkes programına ilave yaparak yatırımlarını sürdürmek zorunda.”

Sanayide çarklar hızlı dönmeli

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, Türkiye’nin yer aldığı coğrafyada ayakta kalmanın yolunun büyük ve güçlü ülke olmaktan geçtiğini belirtti. 2017 büyüme hedeflerine ulaşmak için çok çalışmak gerektiğini belirten Okyay, “Türkiye’nin güçlü büyümeye geçmesi için sanayide çarkların daha hızlı dönmesi gerekiyor” dedi.

Tempomuz yükselecek

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, “Son gelen rakamlar, yılı yüzde 2.5-3 aralığında bir büyüme ile tamamlayabileceğimizi gösteriyor. Yaşadığımız olaylar ve global ekonomideki olumsuz koşulları düşündüğümüzde bu büyüme oranı makul karşılanabilir. 2017’nin ilk yarısında da koşullar kolay olmayacak. Fakat uzun dönemde, özellikle 2018 ve sonrasında yüzde 5 civarında büyüme ortalamasını yakalayabiliriz. Türkiye bunu başarabilecek güce ve potansiyele sahip” şeklinde konuştu.

Hedef yeni pazarlar

Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, TL’nin değerinin azalmasının, rekabete giremedikleri bazı pazarlara gelecek yıl yönelmelerini sağlayabileceğini belirtti. Kibar, 2017’de mevcut işlerini risklerden arındırmaya çalışacaklarını ve ihracat pazarlarına ağırlık vereceklerini söyledi. Ali Kibar, şöyle devam etti: “İçerideki potansiyel daralmayı, yurt içi pazarlardan geri kalmayarak ihracatla telafi etmeye çalışacağız. Kurun mümkün olduğunca öngörülebilir olması önemli. Ağırlıklı olarak sanayi malları üretimi yapıyoruz. Türk lirasının değerinin azalması, rekabete giremediğimiz bazı pazarlara 2017’de yönelmemizi sağlayabilir.”